DİĞER İÇERİKLER

© Copyright 2023 - Timeturk İnternet Haber

Bu sitede yer alan tüm içerikler Timeturk'e aittir. Kopyalanması kesinlikle yasaktır.

A PHP Error was encountered

Severity: Notice

Message: Undefined variable: currency

Filename: layout/header.php

Line Number: 566

Backtrace:

File: D:\home\timeturk.com\httpdocs\application\views\layout\header.php
Line: 566
Function: _error_handler

File: D:\home\timeturk.com\httpdocs\application\controllers\Detail.php
Line: 836
Function: view

File: D:\home\timeturk.com\httpdocs\indexd.php
Line: 315
Function: require_once

A PHP Error was encountered

Severity: Warning

Message: Invalid argument supplied for foreach()

Filename: layout/header.php

Line Number: 566

Backtrace:

File: D:\home\timeturk.com\httpdocs\application\views\layout\header.php
Line: 566
Function: _error_handler

File: D:\home\timeturk.com\httpdocs\application\controllers\Detail.php
Line: 836
Function: view

File: D:\home\timeturk.com\httpdocs\indexd.php
Line: 315
Function: require_once

IŞİD yabancı istihbaratların projesi midir?

2014-08-26 13:06:08

Bir hastalığın patolojik, biyolojik yâda sosyolojik teşhisini tam olarak tespit edemezsek, sürekli hata yaparız, gerçeğe ulaşamayız ve sonuca gidemeyiz. En önemlisi de hiçbir zaman sağlıklı bir çözüm üretemeyiz.

Bu yüzden akıllı insanlar, sosyologlar, yöneticiler ve doktorlar karşılaşılan bir krize, sosyal probleme ya da hastalığa ilk başta doğru teşhis koymaya çalışırlar; çünkü bir hastalıkta doğru teşhis tedavinin yarısı demektir.

Tıpkı bu örneklerde olduğu gibi bütün ümmet tarafından IŞİD’in sosyolojik, psikolojik hatta patolojik bir vaka olduğunda nerdeyse ittifak edilmiştir. Ancak tam olarak meselenin ne olduğu ve nasıl bir önlem alınacağı konusunda her kafadan bir ses çıkıyor; bilen de bilmeyen de bu konuda yanlış doğru yorumda bulunup fikir izhar ediyor.

IŞİD her ne kadar yer yer ABD, Batı, Esad hatta İran politikalarının çıkarları doğrultusunda adımlar atmış olsa da direnişin genel olarak Müslümanların imajını bütün Dünya’da kötü gösterse de hatta ve hatta Müslümanları öldürse de (ki yapıyor) yine de IŞİD bir ABD projesidir demek hata ve yanılgı olur. Hastalığın tedavisinde ve problemin çözümünde bizi ciddi manada yanıltır.

Evet, IŞİD’e katılmak çok kolay olduğundan, her geleni sayı çok olsun diye içlerine aldıklarından yabancı istihbaratçıların içlerine kolayca sızabileceği tezi kabul edilebilir ama yine de bu IŞİD bütün unsurları ve bileşenleri ile ABD güdümündedir demek doğru tespit olmaz.

Eğer yarın IŞİD İsrail’i vurup Müslümanların hayrına ve maslahatına yönelik güzel işler yaparsa o zaman biz IŞİD’i sevip bağrımıza mı basacağız? Yâ da bugünlerde ABD IŞİD’i vuruyor diye onlara mazlum muamelesi mi yapacağız? 

Yarın IŞİD ABD ile savaşırsa ‘vay efendim emperyalizm ile savaşıyor’ deyip onların arkasından mı gideceğiz? Bu nedenle bir yapı hakkında karar verirken onların tarihi süreç içinde lokal olarak yaptığı fiiller o an kimin işine yarıyorsa onların arka bahçesidir demek doğru değildir.

O zaman olayı kitabın ortasından okumamalıyız. Eğer öyle yaparsak kitabın konusunu, anlatmak istediğini ve gerçeğini anlayamayız.

Ed Devletul İslamiyye beynel vehmi vel vaqıa Kitabı'nın yazarı, aynı zamanda Irak’ta ABD işgaline karşı uzun yıllar boyunca direnmiş, Sahve örgütleri kurulurken kesinlikle karşı durmuş, Ceyşul Mücahidin Hareketinin lideri olan şahıstır. Bu kişi Bağdadi ve Adnani ile hapiste birlikte kalarak onların hapishane arkadaşı olmuş. Aynı zamanda bir ilim adamıdır. Bu şahıs kitabında; Bağdadi’nin ve Adnani’nin hilafet ve devlet anlayışlarının samimi ancak hayalci ve sert bir yaklaşım ile beslendiğini uzun uzun anlatmakta ve hapishanede geçirdikleri günlerden de örnekler vermiştir. Bir dönem IŞİD’in şu andaki lideri Bağdadi’yi evinde bile misafir eden bu kişi IŞİD’i eleştirmekte ve IŞİD'in karşısında durmaktadır fakat onların ajan olmadığını vurgulamaktadır

.Mesela: IŞİD en baştan beri bir CIA projesi olsaydı o zaman Bağdadi bu gün kendisi ile en fazla savaşan ve kendi yapısına bir numara tehlike olarak gören Nusret cephesinin Emir’i Cevlani’yi neden Emir olarak Suriye’ye gönderdi? İleride kendilerine köstek olabilecek bir kişiyi neden üst makama layık görerek onu tayin etti? Herkes bilir ki: Bugün Nusret Cephesi IŞİD’e katılıp problem çıkartmasaydı gerçekten IŞİD Ortadoğu’da ciddi bir güç olurdu. Aynı zamanda IŞİD’le Suriye’de gerçekten karşı karşıya gelebilecek tek gücün de Nusret Cephesi olduğu bilinen bir gerçektir.

Aynı şekilde IŞİD ilan edilmeden önce Bağdadi ve ekibi ile Cevlani arasında uzun görüşme trafikleri yaşandığı da bilinen bir gerçekliktir. Eğer bunlar ajan olsalardı bugün kendilerine en büyük rakip olan Cevlani’yi o zaman öldürebilirdiler.

Ayrıca IŞİD’in üst kadrosunun da bizzat sahada olduğu söyleniyor hatta yer yer öldürüldüğü haberi de geliyor ( IŞİD’in önemli üst kadrolarından hacı Bekir’in ölümü gibi) . Eğer kendilerine göre ‘’samimi’’ olmasalar Dünya’nın her yerinden kendilerine ‘’İslam, Hilafet ve Şeriat’’ düşünceleri ile katılan binlerce gönüllü üyelerini ikna edemezler bir arada tutamazlar. Eğer biz çıkıp bizi takip edenlere: ‘’IŞİD aslında CIA güdümünde bir yapıdır’’ dersek yarın IŞİD’in üst kadrosundan olan Adnani yâ da bizzat Bağdadi’nin kendisi ABD tarafından öldürülse o zaman bu güne kadar ortaya koyduğumuz bütün tezler gerçekliğini kaybetmeyecek mi?
O zaman IŞİD meselesini ve ne olduğunu birkaç yönden incelemeliyiz.

HASTALIĞIN TESBİTİ

1-Tarihte de olduğu gibi İslam toplumunun içinden harici düşüncesinde, fikriyatında yâ da bünyesinde  haricilikten belli başlı özellikleri taşıyan bireyler, gruplar, cemaatler hatta ordular bile olmuştur. Hatta Hariciler, hem siyasî hem de itikadî olarak İslam tarihinde ilk defa ortaya çıkan fırkadır. Bunlar İslam tarihinin en güzide sahabelerinden olan Hz.Ali'ye, Hz. Osman’a, Hz. Talha’ya vb. sahabelere savaş açmış, onları katletmiş ve onları Allah’ın hükmü ile hüküm etmemekle suçlamıştırlar.
İslam âlimleri haricileri şu şekilde tanımlamaktadırlar:

-Büyük Günah işleyeni tekfir ederler.

-Edindikleri en büyük slogan ; "Hüküm ancak Allahındır"

-Onlar, yaptıklarının kendilerini cennete götüreceğine yüzde yüz inanmışlar;

-Hariciler kavgacı ve fedakâr bir yapıya sahiptirler, inançları uğruna kolayca ölüme koşabilen insanlardır.

-Hariciler İslam’ın dış görünüşüne çok önem verirler

-Hariciler ister Arap, ister gayr-i Arap olsun cahil insanlardır, İslam’ın ruhunu ve özünü kavrayamamışlar

-Kendileri gibi düşünmekte olan belli bir azınlıktan başka herkesi kâfir görüp tekfir ederler.

-Irak, haricilerin her zaman ana meskeni olmuştur.

-Ciddi bir bilgisi veya derin basireti olmayan kişiler onlara kanar ve peşlerinden giderler.

Hariciler gayr-i Müslimler yerine hep Müslümanlarla uğraşmakladırlar.

Geneli genç nesilden oluşmaktadır.

Bu sıfatları bu gün IŞİD’in yaptığı fiillerle kıyasladığın zaman; IŞİD mensuplarının harici olduğunu ya da üzerlerinde haricilikten hisseler olduğu görülmektedir. Ki muasır âlimlere ve ilim adamlarına göre de: ‘’ IŞİD’in harici olduğu yâ da üzerlerinde haricilikten hisseler taşıdığı yönünde mutabakat vardır.

HASTALIĞA SEBEP OLAN UNSURLARDAN BİR KAÇI

2- Bir önemli konu ise İslam dünyasında Müslümanlara karşı yapılan zulüm, haksızlık, adaletsizlik, sömürü ve baskıdır. Bugün İslam coğrafyasının her köşesinden binlerce gencin IŞİD gibi gözü dönmüş ve yolunu kaybetmiş bir örgüte dönüşmesine sebep olan şeyin;

-Irakta öldürülen 1 milyon Sünni’dir.

- Ebu Garib Cezaevinde kaybolan hayatlardır.

-Taci hapishanesinde kendilerinden haber alınmayan yığınlardır.

- Guantanamo kampında 10 senelerce hapis yatırıp sonra da pardon diyen anlayıştır.

-Kafkasya’da; sakal bıraktı, başörtüsü taktı ve camiye gitti diye karakollarda işkence gören eğitimsiz dar gelirli Müslüman gençlerdir

- Büyük güçlerin Mısır'da Gazze’de takındığı ikiyüzlü tavırdır. Ki bu vurguladıklarım dünyaca meşhur batı gazetelerinden olan; TheTelegraph, The Independent vb. gazetelerin Ortadoğu uzmanları tarafından da vurgulanmaktadır. Aynı şekilde Al Jazeera gibi Ortadoğu’yu iyi bilen yayın organları ve analiz merkezlerinde de bu konuyu dile getirilmektedir.

UYGULANAN TEDAVİDE YAPILAN HATALAR VE DOKTORLARIN KONUNUN UZMANI OLMAYARAK YAN ETKİLERİNİ ASLA DÜŞÜNMEMESİ

3- IŞİD’e sempati kazanılmasında ve katılımın artmasında yapılan en büyük hatalar ise:

IŞİD üzerinden adeta İslam’ın ve Müslümanların yargılandığı, infaz edildiği bir propaganda kampanyası yapılmaktadır. Obama’nın "Hilafete izin vermeyeceğiz” beyanatıyla aslında IŞİD’e değil de bütün Müslümanların özlemine saldırdığını bilmemesidir. Ya da bilinçaltında gizlediklerini itiraf etmesidir.

Suriye’de 3 seneden beridir yaşanan dramın, yüzbinlerce mültecinin ve 2 milyona yakın Müslümanın katledilişi 500 Yezidi kadar gündem olmamasıdır dünya tarafından. Ayrıca medyanın IŞİD’in yapmadığı şeyleri manipülasyon olsun diye ya da daha fazla dikkat çekmek için IŞİD yaptı diye sunmasıdır. Örneğin; Aşura törenlerinden alınmış görüntüleri; ‘’IŞİD KADIN PAZARI KURDU’’ diye sunmak gibi buna benzer yayınlar IŞİD’in tabanı tarafından kısa sürede öyle olmadığı anlaşılıyor ve bir daha doğru haberlere de ihtimam göstermiyorlar.

İşte bu çarpık düzenden ve IŞİD’le yapılan mücadelede stratejik hatalar yapıldığından dolayıdır ki maalesef her gün dünya genelinde IŞİD’e katılım sayısı artıyor.

HASTALIĞIN TEDAVİSİNDE İZLENİLMESİ GEREKENLER;

-İslam âlimlerinin ve davetçilerinin gençleri doğru bilgilendirmesi, doğru din algısı oluşturması gereklidir. ( Hz. Ali de haricilerle ilk başta konuşmak için İslam tarihinin en büyük sahabelerinden ve âlimlerinden olan, peygamberin(sav) amcası oğlu, Kuran'ın mürekkebi olarak da bilinen Abdullah İbin Abbas’ı onları ikna etmesi için gönderdi)

-IŞİD’i bahane ederek Müslümanlara, İslam’ın değerlerine ve direnişe saldıranlara prim verememek lazımdır.

-Her ne olursa olsun Suriye kıyamını ve Suriye halkının temsilcilerini desteklememiz lazımdır.

-IŞİD ile direnişi hatta Suriye kıyamını birbirinden ayırmak lazımdır. IŞİD'in Suriye’de ortaya çıkmış bir yapı olmadığını bilmek lazımdır.

-IŞİD'i suçlarken onları doğuran, Irak'taki bazı Sünni aşiretleri belki de isteksiz bir şekilde onların kucağına iten Maliki-ABD-İRAN İttifakı’nın Irak halkına yaptığı zulümleri de göz ardı etmemek lazımdır.

-ABD’nin IŞİD’e saldırması onlara sadece mağduriyet doğuracağını; zaten 10 seneden beridir saldırmakla bitiremediğini bilmek lazımdır.

-IŞID cihadı yâ da direniş hareketlerinin içinde bir fikri ve ideolojiyi savunuyor yanlış da olsa ortaya bir proje koymuş ve onu kendince dini argümanlar ile destekliyor. Onunla en büyük ve en etkili mücadeleyi ve onu tabanda eritebilecek olan daha mantıklı daha makul bir direniş gurubunu desteklemek lazımdır. Yoksa masa başında ve lüks evlerinde oturup olayları ajanslardan izleyenlerin direniş meydanları hakkındaki sözlerinin bir etkisi ve karşılığı olmuyor. Yaptıkları tespitlerde %90 isabet etmiyor.

Not; bu yazdıklarım benim uzun müddet araştırmalarıma, gözlemlerime ve tatbikide konunun uzmanları ile yaptığım konuşmalara dayanmaktadır. Bu tespitlerim tek doğru olduğunu söylemiyorum.

https://twitter.com/furkan_azeri
Görüş Bildir Bizimle Paylaş