DİĞER İÇERİKLER

© Copyright 2023 - Timeturk İnternet Haber

Bu sitede yer alan tüm içerikler Timeturk'e aittir. Kopyalanması kesinlikle yasaktır.

A PHP Error was encountered

Severity: Notice

Message: Undefined variable: currency

Filename: layout/header.php

Line Number: 566

Backtrace:

File: D:\home\timeturk.com\httpdocs\application\views\layout\header.php
Line: 566
Function: _error_handler

File: D:\home\timeturk.com\httpdocs\application\controllers\Detail.php
Line: 836
Function: view

File: D:\home\timeturk.com\httpdocs\indexd.php
Line: 315
Function: require_once

A PHP Error was encountered

Severity: Warning

Message: Invalid argument supplied for foreach()

Filename: layout/header.php

Line Number: 566

Backtrace:

File: D:\home\timeturk.com\httpdocs\application\views\layout\header.php
Line: 566
Function: _error_handler

File: D:\home\timeturk.com\httpdocs\application\controllers\Detail.php
Line: 836
Function: view

File: D:\home\timeturk.com\httpdocs\indexd.php
Line: 315
Function: require_once

PKK konusunda üç yanlış argüman

2011-11-05 09:38:32

Bazı liberallerin argümanlarına getirdiğim eleştiriler iyice kafa konforlarını bozdu anlaşılan. Önce “polis kafalı” oldum, sonra “tehlikeli”, en son da Oral Çalışlar bulmuş bir sıfat: “Ahmak.” Bu söze söylenecek çok şey var ama ben bir şey demeyeceğim. Oral Bey’e sadece İncil’den bir ayet hatırlatmak isterim: “Dil kalbin aynasıdır; dilini kontrol et ihtimaldir ki kalbin doğru yerine gelir.”

Benim bazı liberallerin geliştirdikleri düşüncelere temel itirazlarım var. Sanırım bundan rahatsız oluyorlar. Bu nedenle de hem küçümsüyorlar, hem ötekileştiriyor, hem de hakaret ediyorlar.

Temelde aynı düşünce dünyasını paylaştığım bu aydınlara temel itirazım şu: Aynı şeyi tekrarlıyorsunuz, ezberden konuşuyorsunuz, adeta Kemalistlerden farkınız kalmadı. Oysa şu dönemde esas olan çerçeve değil, nüanstır. Artık, dünyada keşfedecek bir Amerika kıtası yok, insanlar nano-nüanslar üzerinden düşünüyor ve farkı yaratan da bu. Sizin öne sürdüğünüz düşünceler ise sadece çerçeve ve üstelik artık hükmü de kalmamış...

Peki, eleştirdiğim liberaller ne söylüyor? Üç temel argümanları var. Daha doğrusu üç koca çuval bu. Ne bulurlarsa içine atıyorlar.

1) “Kürt sorunu ancak müzakere ile çözülür. PKK silahı bırakabilir. O halde PKK ile müzakereleri yeniden başlasın.”

Böyle düşünen aydınları bizzat PKK liderleri yalanlıyor. 1 Ağustos 2009 tarihinde Duran Kalkan şunları söylüyor: “Ateşkes koşullarında en azından bir diyalog başlamalıdır. Diyalog ortamında gerillaya ilişkin de yapılacak hususlar vardır. Bir yandan Kürt sorununun çözümü yönünde somut adımlar atılırken, bir yandan, örneğin silahlı güçler için de çatışmalara fırsat vermeyecek, zemin olmayacak bir mevzilenme öngörülebilir. Bazı alanlara aktarılabilir, mevzilerde bazı değişiklikler yapılabilir. Bu da önemli bir durumdur ve bu temelde Kürt sorununun çözümü yönünde adımların atılması, diyalogun derinleştirilmesi geliştirilebilir. Bu noktada da ilerlenir, Kürt sorununun çözümünde önemli adımlar atılırsa, buna bağlı olarak Türkiye’nin demokratikleşmesinde ciddi gelişmeler, dönüşümler yaşanırsa, anayasada, yasalarda köklü değişiklikler olur, demokratikleşme gelişir, mevcut devlet güçlerinin mevzilenmesinde, askerin, polisin, korucunun, özel timin mevzilenmesinde önemli değişiklikler olursa, yani belli ölçüde Kürt sorununun siyasi çözümü ve Türkiye’nin demokratikleşmesine dair önemli gelişmeler yaşanırsa, işte o zaman son halka olarak silahlı güçlerin durumunun ne olacağı, gerillanın nasıl bir durum alacağı konusu tartışma gündemine gelebilir ve bu da artık işin sonudur. Buraya kadar gelinebilirse eğer, o zaman yaşanan demokratikleşme içerisinde silahlı güçlerin ne olacağının daha doğru tartışılacağı ve çözümler üretileceği kanaatindeyiz. Gerilla kendini yeniden demokratik sistemin gereklerine göre organize eder, görev ve sorumluluk üslenir. Bu gayet doğaldır, normaldir. Eğitilmiş, örgütlendirilmiş, tecrübeli bir güçtür. Demokratik sistemin içinde çok önemli görevler ve sorumluluklar üslenip bunların gereğini pratikte başarıyla rahatlıkla yerine getirebilir. Bu gücün bu niteliğini görmek lazım. Bu bakımdan da anlam vermek, kesinlikle değer biçmek gerekiyor. Önemli hizmetler yapacağını görmek lazım.”

Taraf’a gönderdiği mektupta Murat Karayılan da iki yıl sonra benzer şeyler söyledi. Yetmediyse bir örnek de Öcalan’da vereyim. Öcalan da yol haritasında aynı şeyleri söylüyor. Peki PKK, açıkça “silah bırakmayacağım” derken sizler hangi tutarlı veri ile konuşuyorsunuz? PKK’nın silah bırakacağına bizi ikna edecek bir bilginiz var mı? Yok. Bu soruları sorunca da hakaret ediyorsunuz. Demek ki sizin fikirleriniz tekdüze bir ezberden ibaret ve yeterli veri ile desteklenmeyen slogan sözler. Bozulabilirsiniz ama bu durum gerçeği değiştirmiyor.

2) “Müzakere olmazsa 90’lı yıllara döneriz?”

“90’lı yıllar” kavramı da tam bir liberal torbaya dönüştürülmüş durumda. 90’lı yıllara dönmek teknik olarak, sosyolojik olarak, siyasal olarak, uluslararası konjonktür olarak mümkün mü? Örneğin OHAL mı gelecek? Faili meçhuller mi artacak? Köyler mi yakılacak? İşkenceler mi yeniden hortlayacak? Bunlara evet diyebiliyormuşsunuz. Evet ise deliliniz ne? Elbette yok. Slogan, slogan, slogan... Eğer şiddet artınca karşı şiddet doğar, tutuklamalar artar demek istiyorsanız bunun karşılığı “90’lı yıllar” kavramı değil. İnsanları korkutmayın. Başka kavram bulun. Bunu siz de biliyorsunuz ama bilerek bunu kullanıyorsunuz. Ölümü gösterip sıtmaya razı etmeye çalışıyorsunuz. Nerden baksan tutarsızlık...

3) “Siyasal hamle siyasal, askerî hamle askerî sonuç verir.”

Âlâ-yı vâlâ ile toplantılarına gittiğiniz ve desteklediğiniz Açılım süreci bir siyasi hamle miydi? (Süreci ben de destekledim ama sürecin yöntemine ve yönetimine karşı çıktım.) Evet. Peki, hangi siyasal sonucu aldınız? Siz siyasal hamleleri beklerken PKK askerî hamleler yaptı –zinhar zaten silah bırakmak gibi bir niyeti yok, bunu da gizlemiyorlar– şehirlere bombalar doldurdu. Kumrular Sokak’ta masum siviller öldü. Nerede kaldı siyasi hamleniz? Yanıldınız ve teorileriniz çöktü; asabileştiniz...

Oral Çalışlar şunu da yazmış: “Liberaller olmazsa” “halletme” işlerinin kolay gideceğini düşünüyorlar.” Bunu okuyunca “kendini canlı kalkan mı sanıyorsun mübarek” diyesi geliyor insanın...
Görüş Bildir Bizimle Paylaş