DİĞER İÇERİKLER

© Copyright 2023 - Timeturk İnternet Haber

Bu sitede yer alan tüm içerikler Timeturk'e aittir. Kopyalanması kesinlikle yasaktır.

A PHP Error was encountered

Severity: Notice

Message: Undefined variable: currency

Filename: layout/header.php

Line Number: 566

Backtrace:

File: D:\home\timeturk.com\httpdocs\application\views\layout\header.php
Line: 566
Function: _error_handler

File: D:\home\timeturk.com\httpdocs\application\controllers\Detail.php
Line: 836
Function: view

File: D:\home\timeturk.com\httpdocs\indexd.php
Line: 315
Function: require_once

A PHP Error was encountered

Severity: Warning

Message: Invalid argument supplied for foreach()

Filename: layout/header.php

Line Number: 566

Backtrace:

File: D:\home\timeturk.com\httpdocs\application\views\layout\header.php
Line: 566
Function: _error_handler

File: D:\home\timeturk.com\httpdocs\application\controllers\Detail.php
Line: 836
Function: view

File: D:\home\timeturk.com\httpdocs\indexd.php
Line: 315
Function: require_once

Sırrı Sakık yanlış mı yaptı?

2014-04-19 09:13:59

Bir süredir Türkiye’nin gündemindeki konulardan olan MİT yasa tasarısı TBMM’deki tartışmalardan da sonra 17 Nisan 2014’te TBMM’de onaylanarak kabul edildi.


Yasa hakkındaki düşüncelerini dile getirirken, BDP milletvekili Sayın Sırrı Sakık da; “MİT görevlerini üstlenmişse ve saldırıya maruz kalıyorsa biz buna seyirci kalmayız. Hakan Fidan ve ekibini kutluyorum” ifadeleriyle siyasi bir erdem gösterdi. Fakat ne yazık ki en sert eleştirileri de yine BDP milletvekillerinden aldı.


Bu sözlerinden dolayı Sakık’ı eleştiren Sayın Altan Tan ve Sayın Pervin Buldan, düne kadarki MİT teşkilatının bölgedeki faili meçhul cinayetlerdeki rolünden yine bölgede köylüsünden muhtarına, imamından öğretmenine, hademesinden müdürüne ve bakkalından kahvecisine kadar on binlerce insanı nasıl ajanlaştırdığını bilmiyor olamazlar! Okuduğumuz kitaplardan dinlediğimiz müziklere kadar takip edildiğimizi ve bu okuma ve dinleme eylemlerimizden dolayı MİT’ten neler çektiğimizi de bizden çok daha iyi bildiklerinden de şüphemiz yok!


Dün Sayın Öcalan’ı nasıl öldüreceğinin planlarını yapan bir MİT vardı, bugün onunla görüşen bir MİT var. BDP’nin de başından beri istediği bu ve benzer görüşmeler ve adımlar değil miydi?


Düne kadar toplumun bireylerini sahip oldukları farklı dini, etnik ve düşünsel özelliklerinden dolayı potansiyel bir tehlike olarak gören ve belli bir düzeye kadar birbirine karşı kışkırtan özellikleriyle topluma korku ve güvensizlik salan bir MİT’in yerine bugün topluma güven veren bir MİT inşa edilmektedir. Bu inşanın içeriğine, şekline ve şemailine karşı varsa endişelerimiz ve korkularımız –ki bu da doğal- bunları da açık bir şekilde ve enine boyuna konuşup tartışalım. Onun dışında yapmamız gereken şey, MİT’e cephe alıp onu itibarsızlaştırmak değil, toplumumuzun güvenliği için ıslah etmek ve o yönde dönüştürmeye çalışmak olmalıdır.


Çünkü biliyor ve dahi görüyoruz ki, bir ülkenin en güvenli hale getirilmesinde olduğu kadar en güvensiz hale getirilmesinde de o ülke istihbaratının doğrudan etkisi var.


Olay nedir? Ülkemizin en büyük sorununu çözmek için hükümetin kendisine verdiği görevi başarıyla yerine getiren MİT’i ve Müsteşar Sayın Hakan Fidan’ı takdir etmiştir. Yanlış bunun neresinde?


Soruyoruz, BDP de bir gün iktidar olursa eğer, ülkenin istihbarat teşkilatını ortadan mı kaldıracak, yoksa topluma güven vermesi yönünde dönüştürmeye mi çalışacak?


Sakık’ın bu takdirini, MİT’in düne kadar bölgede gerçekleştirdiği bilinen ve bilinmeyen bütün kirli faaliyetlerini tasvip ettiği şeklinde değerlendirmek Sakık’a hakaret değil mi?


Ama Sakık, BDP’li olduğu için yine de ucuz kurtarmıştır. Bir de ‘ajan’, ‘işbirlikçi’ ve ‘AKP yalakası’ diye itham edilmek var.


Birilerinin herhangi bir konudaki başarısızlıklarını eleştirmek ne kadar gerekli ise, başarılarını takdir etmek de bizce o kadar gereklidir. Bu, takdir edeni küçültmez, aksine yüceltir. Bizce BDP bu takdir çerçevesini daha da genişletmelidir.


Ayrı siyasi ve dünya görüşlerine sahip olsalar da Ak Parti ile BDP barışa giden bir yolda karar ve kader birliği yapmış bulunuyorlar. İnsanlık adına onurlu bir yolculuktur bu. Bu anlamda birbirilerine destek olmalarından ve birbirilerini takdir etmelerinden daha doğal ne olabilir? Toplumun kendilerine verdiği görev ve yüklediği sorumluluk da budur!


Öyleyse her türlü iç ve dış engele rağmen ve barış karşıtlarına inat barışa giden yolda daha bir kararlılıkla ilerleyelim. Bu onurlu yürüyüşte yekdiğerinin sergilediği güzel hasletleri takdir etmeyi de çok görmeyelim.
Görüş Bildir Bizimle Paylaş