DİĞER İÇERİKLER

© Copyright 2023 - Timeturk İnternet Haber

Bu sitede yer alan tüm içerikler Timeturk'e aittir. Kopyalanması kesinlikle yasaktır.

A PHP Error was encountered

Severity: Notice

Message: Undefined variable: currency

Filename: layout/header.php

Line Number: 566

Backtrace:

File: D:\home\timeturk.com\httpdocs\application\views\layout\header.php
Line: 566
Function: _error_handler

File: D:\home\timeturk.com\httpdocs\application\controllers\Detail.php
Line: 836
Function: view

File: D:\home\timeturk.com\httpdocs\indexd.php
Line: 315
Function: require_once

A PHP Error was encountered

Severity: Warning

Message: Invalid argument supplied for foreach()

Filename: layout/header.php

Line Number: 566

Backtrace:

File: D:\home\timeturk.com\httpdocs\application\views\layout\header.php
Line: 566
Function: _error_handler

File: D:\home\timeturk.com\httpdocs\application\controllers\Detail.php
Line: 836
Function: view

File: D:\home\timeturk.com\httpdocs\indexd.php
Line: 315
Function: require_once

Transdinyester ve yeni Referandumlar 1

2014-04-23 10:54:05

 

Kırım’ın oldubitti ile Rusya’ya bağlanması sonucunda Ukrayna’nın diğer kentlerinde baş gösteren bağımsızlık talepleri dünya gündeminin ilk sırasını işgal etmeye devam ediyor. Ancak referandumla “kendi yönünü belirleme”  imkânını birçok halk denemeye çalışacak. İlk önce Transdinyesterbölgesi daha sonra ise Kafkaslar, Avrupa, Asya, Latin Amerika ve birçokyerde referandum yapılacak. Ancak bunların hangisi başarılı olacak ve bu milliyetler hangi emperyalist gücün hegemonyası altına gireceği merak ediliyor.

Referandum yoluyla işgal ve ilhak yolunu başlatan Rusya oldu.  Zaten Rusya’nın yayılmacı politikası yüzyıllardır devam ediyor. Mübalağasız her Rus’un aklında başka ülkeleri işgal etme fikri vardır. Bunu da normal bir gelişme olarak görürler. Ülke genelinde “Güçlü olan güçsüz olanı kanatları altına alır”  ifadesi sıkça kullanılır. Yanı Rusya’da halk olarak işgale sıcak bakan bir kamuoyu vardır.

Eski KGB ajanıVlademir Putin ülke yönetimine geldikten sonra ırkçılığa varan Milliyetçi gruplar toplumda oldukça önemli bir zemin buldu. Putin sert ve katı politikaları ile hem ülke içinde hem de ülke dışında muhalif olarak gördüğü herkesi etkisiz hale getirerek hedefine ulaşmayı bildi.

Eski SSCB’den ayrılıp Batı ile ilişki kuran ülkelerde “entrikalarla” iç karışıklık çıkarılarak hükümet değişikliği yapıldı. Başta Gürcistan olmak üzere Ukrayna gibi devletler Rusya’yı en çok uğraştıran ülkeler olduğundan buralarda iç karışıklık çıkarılarak bir “oldubitti” ile bazı yerleri sözde referandum(!) ile kendi topraklarına kattı. Baltık ülkelerini zamanla elinden kaçırdığı için çok temkinli davranıyor.

Putin’ın Rusya’sı Kırım’ı tamamen işgal etti. Ancak bunu işgal değil de “Kırım’ın Rusya’ya ilhak olmuş” olduğunu iddia etmeye devam ediyorlar. Yani PR çalışmasını oldukça yoğun yapıyorlar.  Kırım ile yetinmeyen Rusya bu kez Ukrayna’nın iç kesimlerine gözünü dikti.

Aslında Ukrayna’nın Harkov ve Donetskşehirlerinin dışındaki diğer şehirleri kendine katmak istemiyor. Ancak Harkov ve Donetskkentlerindeki ağır sanayi kuruluşları nedeniyle, ülkedeki karışıklıktan istifade ederek buralarını da almak istiyor. Bunun için kentte yaşayan Rus asıllı kişilere sivil görünümlü Rus ajanlarının yardım etmesiyle Donetsk Cumhuriyeti adında sanal bir bölge oluşturdular.

Ukrayna’nın birçok kentinde ayaklanma ve ayrılma olayları yaşanırken Kırım’ın işgal edilmesi adeta unutuldu. Hatta dünya bir nevi Kırım’ın Rusya’ya bağlanmasını onayladı. Zaten Rusya’da bunu istiyordu. “Kırım’ı bana verin Ukrayna’dan elimi çekeyim” demeye getiriyor.

Ancak “Rus Ayısı” işgal veya ilhak oyununu çok sevdiği için durdurulması oldukça güç olacaktır. Karadeniz kıyı şeridinde kendine uygun stratejik bölgeleri teker teker ele geçirecek.Kırım’dan sonraOdesa Özerk bölgesindeki Rusların ayaklanması sonucu burasını da kendi topraklarına katmanın planlarını yapmaya başladı.  

Eski Osmanlı kenti olan ve Tatar Türklerinin azınlıkta olduğu Odesa limanı Karadeniz’in Samsun’dan sonraki en önemli merkezlerinden biridir. Nüfusu 1 milyon civarındadır. Maden veya ağır sanayisi yoktur ama stratejik öneme sahip olduğundan bu liman şehrinde yakında istenmeyen olayların çıkacağını şimdiden kestirmek için kahin veya derin kaynaklara sahip olmak gerekmez.

Ancak Odesa’dan daha önce yine Karadeniz bölgesinin Avrupa’daki ayağı olan Moldova’nın bir parçası olan Transdinyester Rusya’ya bağlanmak için harekete geçti.

Moldova devleti Ukrayna gibi Avrupa Birliği (AB) ile entegrasyon olmak istiyor. Ama Rusya’dan izin almadığı için bu istek Putin tarafından hiç hoş karşılanmadı. AB ile ortaklık anlaşması parafe edildi. Nüfusu zaten az olan ve yeni başındaki komşusu ve hatta kısmi ayni dili konuştuğu Romanya AB üyesi olduğundan Moldova’nın üyeliği daha kolay olacak gibi gözükse de işin aslının böyle olmadığı bir gerçektir.

Moldova’ya ilk kez 1994 yılında gitmiştim. Etrafı gezip dolaşırken bilmedenTransdinyester bölgesine, onlara göre (devletlerine) girmişim. Benim hedefim buradaki Osmanlıdan kalan Bender Kalesini görmekti.  Baktım ki burası gerçekten diğer Moldova kentlerine göre çok değişik. Halk yapısının yanı sıra, etraftaki yazılı tabela, değişik polis ve bayrakları olduğunu görünce sormaya ve öğrenmeye başladım.  Devlet içinde bir devlet(!) olduklarını o zaman öğrendim.

Transdinyester halkı,Moldova eski SSCB’den bağımsızlığını yeni aldığında 1991 yılında bağımsızlık ilanı etti ve hatta 1992’e kadar uzanan iç savaş yaşandı.  Bu iç savaş sonucu aslında bölge Moldova’dan ayrıldı.Rusya dâhilbu girişimi devlet olarak tanıyan kimse yok. Ama kendi içinde parlamentosu ve polis teşkilatı, hulasa devlet yapısı var. 1992 yılından beri Moldova ile barış veya bağımsızlık görüşmeleriyapılıyorsa da olumlu bir gelişme olmadı.

Ukrayna ile uzun bir sınırı ve toprakları,tarıma elverişli ve Karadeniz’e yakın bir konumdadır. Nüfusu yârim milyon civarında olan ülkenin geneline yakını Rusça konuşuyor ve kendilerini Rus olarak algılıyor. Ben, halkla Romence konuştuğumda bana Rusça cevap veriyordular. Hatta Romence konuştuğum için bana kötü gözle baktılar. Romanya asıllı olan kişilere hiç iyi gözle bakmıyorlar. Çünkü Moldova halkının çoğunluğu Romanya asıllı olduğundan kendilerinin bağımsızlıkları için onları bir tehdit unsuru olarak görüyorlar. 

Bu topraklar 1793 yılında Osmanlının elinden çıkarak Rusların kontrolüne girdi. Onun için bölgede az da olsa Türkçe kelime bilen eski yaşlı insanlara rastlanıyor. Zaten hemen yanı başlarında Gagavuz Türkleri bulunmaktadır.  

Avrupa’ya önemli ölçüde uyuşturucu maddelerinin giriş kapısı olarak adlandırılan bu bölgede bazı terör kamplarının olduğu, hatta PKK ve DHKP-C gibi terör gruplarının buralarda eğitim kamplarının olduğu biliniyor. Avrupa’daki bazı anarşist grupların ve uyuşturucu şebekelerinin bu bölgede faaliyet gösterdikleri zaman zaman dillendiriliyor. Tabiri caizse TransdinyesterAvrupa’nın “Peşaver’i” konumundadır.   ( Devam edecek…)

Görüş Bildir Bizimle Paylaş