DİĞER İÇERİKLER

© Copyright 2023 - Timeturk İnternet Haber

Bu sitede yer alan tüm içerikler Timeturk'e aittir. Kopyalanması kesinlikle yasaktır.

A PHP Error was encountered

Severity: Notice

Message: Undefined variable: currency

Filename: layout/header.php

Line Number: 566

Backtrace:

File: D:\home\timeturk.com\httpdocs\application\views\layout\header.php
Line: 566
Function: _error_handler

File: D:\home\timeturk.com\httpdocs\application\controllers\Detail.php
Line: 836
Function: view

File: D:\home\timeturk.com\httpdocs\indexd.php
Line: 315
Function: require_once

A PHP Error was encountered

Severity: Warning

Message: Invalid argument supplied for foreach()

Filename: layout/header.php

Line Number: 566

Backtrace:

File: D:\home\timeturk.com\httpdocs\application\views\layout\header.php
Line: 566
Function: _error_handler

File: D:\home\timeturk.com\httpdocs\application\controllers\Detail.php
Line: 836
Function: view

File: D:\home\timeturk.com\httpdocs\indexd.php
Line: 315
Function: require_once

FreedomforScotland!// İskoçya’ya özgürlük!

2014-09-15 08:56:04
İskoçya’nın başkenti Edinburgh’te bugünlerde heyecanlı gelişmeler oluyor ve tüm dünyanın gözü buraya çevrildi. Yapılacak olan bağımsızlık referandumun sonuçları bekleniyor. İngiltere’den sonra Birleşik Krallığı oluşturan 5,5 milyonluk nüfusuyla en kalabalık ülke olan İskoçya, bin 600 yılından beri; tabiri caizse “ayak oyunlarıyla”  Birleşik Krallığın esareti altında yaşıyor. Şimdi özgür olmak için referandumdan çıkacak “evet” oyları hayatı öneme sahip. Şimdi olmazsa bir sonraki referandum beklenecek.

Birleşik Krallık,kadim emperyalist sömürgeci güçlerin başında gelmektedir. Başta İslam beldeleri olmak üzere bir çok ülkeyi işgal etti. Halkları köleleştirip birbirlerine düşman edip sinsi siyaset izleyen bir devlet geleneğine sahiptir.

İşgal ettiği ülkelerden çekilirken mutlaka geride sınır sorunu veya halkların arasında düşmanlık ekmiştir. İşgal ettiği bölgelerde bulunan değişik ırkları suni sınırlarla bölerek ayni halkı üç veya dört parçaya böldü. El altından da bu halklara devlet olmaları için destek veriyor. Böylelikle hem azınlık durumuna düşürdüğü halkları hem de kendi yerine emanetçi bıraktığı yöneticileri kendine bağımlı hale getiriyor. Yıllardan beri ayni politikayı izleyerek kendine göre başarılı olmuştur.

Sömürülen ülkeler iç kargaşa ve çekişmeden vakit bulup başlarını kaldıramadığı için Birleşik Krallık ile ilgilenen, aykırı görüşlü olan kuruluşların yetişmesine yardımcı ve ön ayak olamadılar. Daha doğrusu bunlara gününü gösterecek kimse ortaya çıkmadı.

Osmanlı İmparatorluğunun son zamanlarında rahmetli AbdülhamitHan bu konuda bir şeyler yapmaya çalıştı. İngiltere içinde karışıklık çıkarmaya ve halkı Krallığa karşı gelmesi için bazı oluşumları destekledi. Ancak Osmanlının kendi içindeki şer odaklar daha hızlı hareket ederek Abdülhamit’in planı hedefine ulaşamadı.

Libya’nın devrik maktul lideri Muammer Kaddafi her ne kadar deli gibi gözükse de İngiltere’deki ayrılıkçı grupları özellikle Kuzey İrlanda Ordusunu (IRA) ve İskoçya’daki grupları destekledi. Ancak 11 Eylül olaylarından sonra Kaddafi kendini kurtarmak için herkesi sattı. Yardım ettiği tüm kişi ve kurumların listesini ABD ve İngiltere’ye teslim ederek ayrılıkçıların tutuklanmasına vesile oldu.  

Dünyadaki sorunlu olan bölgelere bakın hemen hepsinde bir İngiliz parmağı vardır. Tüm problemli sınır bölgelerini cetvelle çizen İngilizlerdir. Emperyalist gücünü bugün her ne kadar ABD’ye devretmiş gibi gözüküyorsa da işin planlaması hala İngilizlerin (Birleşik Krallık) elinde olduğunu unutmamak lazım.

ABD sadece kaba kuvvetle bir yere gider işgal eder ve katliamlar gerçekleştirir. İnce ve statik hesapları İngiltere yapar. Bundan dolayı ABD ile İngiltere dış politikada daima birlikte hareket eder.

IŞİD’i kim dizayn etti?

Yanı başımızda bulunan Suriye ve Irak’ta zuhur eden adına Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) denilen terör örgütünün planlayıcısı ve örgütleyicisinin İngiltere olduğunu herkes biliyor. Öyle şeytanca bir örgüt ortaya çıkardılar ki tüm zamanların en kötüsü ve zanlımı olma özelliğini taşıyor. Bu örgüt sözde “İslam” ismini taşıyor ancak tek hedefleri Müslümanları öldürmek. Hem de vahşice ve zalimce işledikleri katliamları tüm dünyaya sırıtarak servisediphalkların İslam ve Müslümanlardan nefret etmesini sağlıyor.

Bu terör örgütünün yaptığı vahşice katliamlardan dolayı Asya, Afrika ve Avrupa’da yaşayan binlerce Müslüman azınlık ne kadar zarar gördü ve görmeye devam ettiğini ancak yaşayan bilir? Bu katliamlar nedeniyle onlarca Müslüman devlet dairelerinde ve bazı özel sektördeki işinden oldu.

Son zamanlarda İslam dininin entelektüeller ve akademik insanların arasında oldukça yaygın hale geldiğinden çekinen İngiliz yetkililer bu durumun kendileri için tehlikeli olduğunu devamlı ve yüksek sesle dile getiriyordu. IŞİD örgütünün eylemlerinden sonra ise ülkede İslam’a ilgi duyanların sayısında oldukça düşüş olduğu bildirildi.

Eski şer misyonunu devam ettiren Birleşik Krallık, İslam dünyasına karşı şeytanca planlar yaparken, kendi yanı başında büyük ve ciddi bir problemle karşı karşıya geldi. Yıllardan beri işgali altında tuttuğu İskoçya önceden beri Krallık ’tan ayrılmak isteğini dile getiriyordu. Ancak şimdi iş ciddiye bindi. Bağımsızlık için referanduma gidiyor. Daha önce halkın üçte biri ayrılmadan yana iken şimdi halkın yarısına yakını ayrılıp müstakil ve bağımsız bir devlet olmak istediğini açıkça dile getirmeye başladı.

Şeytanca planlar yapan Birleşik Krallık yetkililerinin etekleri tutuştu. İskoçya’nın ayrılmayıp birlikte yaşamaları için adeta siyasi rüşvet dağıtmaya başladı. Hatta şimdiye kadar İskoçya bayrağı ülkede hiç gözükmezken şimdi İskoçya bayrağıbaşbakanlık önünde göndere çekildi.

İngiltere Başbakanı David Cameron İskoçya’nın Birleşik Krallık ‘tan ayrılması durumundan her iki tarafın çok üzüleceğini  belirterek birlik yanlısı kampanyaya destek vermek için bazı siyasi parti temsilcileriyle birlikte İskoçya’ya bir ziyaret gerçekleştirdi. Siyasiler halka “ayrılmayın bizimle kalmaya devam edin” mesajını verirken birçok İskoçyalı tarafından tepki gösterildi. 
Bağımsızlık yanlısı hareketin öncülüğünü yapan İskoç Ulusal Partisi (SNP) ve yerel başbakan AlexSalmond,Cameron ve ekibinin yaptığı ziyaret nedeniyle halkın bağımsızlık fikrinden vazgeçmeyeceğini ve 18 Eylül’de halka “İskoçya, bağımsız bir ülke olsun mu?” sorusunun sorulup oylanacağını dile getirerek, 19 Eylül’de ülkelerinin bağımsız ve özgür bir devlet olacağının altını çizdi.

Yaklaşık 3,5 milyon referandum için sandık başına gidecek. Eğer sandıktan “bağımsızlığa evet” oyu çıkarsa İskoçya birleşik Krallık ‘tan tam anlamıyla 2016 yılıitibariyle tam olarak ayrılabileceği tahmin ediliyor. 

Anlamlı bir tarih

İskoçya’nın ayrılmasıyla birlikte siyasi istikrarsızlığının yanında ekonomik sıkıntıların da baş göstereceği  Londra’da şimdiden hummalı bir çalışmanın içine girdiler. İngiltere Merkez Bankası ayrılma olması halinde İskoçya’nın İngiliz Sterlini kullanmaya devam etmesi için yoğun çalışma içinde oldukları bildirildi. Böylelikle banka rezervlerinin azalmaması için uğraş verirken referandum nedeniyle ülkeden 17 milyar Sterlin sermaye yurt dışına kaçtı. Belirsizliğin artması nedeniyle bu rakamın daha da artması bekleniyor.

İskoçya’nın kendine yetecek ve oldukça fazla para kazanacağı petrol ve gaz yatakları bulunmaktadır. Merkezi yönetim daha şimdiden İskoçya’yı ekonomik yönden tehdit etmeye başladı. “Biz olmadan başaramazsınız” diyerek halkın gözünü korkutuyor. Bazı banka, finans ve sigorta kuruluşları merkezlerini Edinburgh’tan Londra’ya taşıyacaklarını açıklamasına rağmen halkın bağımsızlıktan yana oldukları gözlenmektedir.  

Şimdiye kadar hep kendileri başka milletleri ve devletleri uğraştırıp durdular. Şimdi ise İskoçya’nın kendilerinden ayrılmaması için strateji ve plan yapıyorlar. İşgali altında olan diğer halklarında bir an önce bağımsızlıklarını almaları için herkesin yardımcı olması gerekir.   

İskoçlar bundan 700 yıl önce 18 Eylül’de Bannockburn meydan savaşında İngilizleri yenmişti. Onun için bu tarih önemli bir anlam taşırken, şimdi ise sandıkta yenerek tam bağımsızlık yoluna ilk adımlarını atacaklarını tahmin ve temenni ediyorum. Zaten İskoçlar son yapılan seçimlerde ayrılma taraftarlarının sayılarının gittikçe arttığına şahit olduk. Yerel parlamentoda bağımsızlık yanlılarının sayısı son zamanlarda arttı. Şimdi ise ayrılma ve dik durma zamanının geldiğini gösterecekler.

Yapılan anketlerde halkın yüzde 48’i ayrılmaktan yana  gibi gözükse de referandum yaklaştıkça aradaki farkın kapanacağı tahmin ediliyor. İlk defa halk bu denli kalabalık bir oranda bağımsızlığa yaklaştı. Bu fırsat elden kaçırılmamalı.

İrlanda, Katalanve Flamanlar da özgürlüğü hak ediyor!

Kanada’da Quebechalkı 2 kez referanduma gittiyse de başarılı olamadı. Kuzey İrlanda yıllardan beri Birleşik Krallık ’tanayrılmak istemesine rağmen referandum yapma yetkisini hala alamadı. Ama özgür olma yolunda silahı ve şiddeti bırakarak barışçıl yollarla mücadele veriyor. İskoçya’dan önce aslında Kuzey İrlanda’nındevlet olma hakkı vardır.

İskoçya’dan sonra bu yıl içinde İspanya’nın Katalan bölgesinde referandum yapılacak. Bundan sonra da Belçika’daki Flamanlar bağımsızlık talepleri için sesleriniciddi bir şekilde çıkaracak.
Belçika'da yönetimi elinde tutan Valonlar, Flamanları hiçbir zaman gerçek vatandaş olarak ikinci sınıf insan muamelesi yapıldığı bir gerçektir. I. Dünya savaşındaValon komutanlarının yanlış ve kasıtlı komutlarıyla cepheye sürülen Flamanlar nüfus üstünlüğünü kaybettikten sonra ülkede hep ikinci sınıf ve horlanan oldular. Onların da özgür olma hakkını ayakta alkışlıyorum.

Ancak Katalanların ve Flamanların referandum isteği İskoçya gibi rahat olmayacağını şimdiden belirtmek gerekir. Avrupa’da birkaç “ayrılıkçı” toplum belki bu referandumlardan sonra onlarda ayrılma isteklerini daha rahatça dile getirebilir. Bu milletlerin barışçıl yollarla egemenliklerini almalarına saygı duymak gerekir.
 
 
 
Görüş Bildir Bizimle Paylaş