DİĞER İÇERİKLER

© Copyright 2023 - Timeturk İnternet Haber

Bu sitede yer alan tüm içerikler Timeturk'e aittir. Kopyalanması kesinlikle yasaktır.

A PHP Error was encountered

Severity: Notice

Message: Undefined variable: currency

Filename: layout/header.php

Line Number: 566

Backtrace:

File: D:\home\timeturk.com\httpdocs\application\views\layout\header.php
Line: 566
Function: _error_handler

File: D:\home\timeturk.com\httpdocs\application\controllers\Detail.php
Line: 836
Function: view

File: D:\home\timeturk.com\httpdocs\indexd.php
Line: 315
Function: require_once

A PHP Error was encountered

Severity: Warning

Message: Invalid argument supplied for foreach()

Filename: layout/header.php

Line Number: 566

Backtrace:

File: D:\home\timeturk.com\httpdocs\application\views\layout\header.php
Line: 566
Function: _error_handler

File: D:\home\timeturk.com\httpdocs\application\controllers\Detail.php
Line: 836
Function: view

File: D:\home\timeturk.com\httpdocs\indexd.php
Line: 315
Function: require_once

Değerli ortak, benzersiz müttefik!

2014-09-30 12:14:13
 

Işid’in bahane hedefin Suriye devrimi olduğunu anamayan kaldı mı?Bütün dünyanın gözleri önünde, televizyonlarımızdan canlı yayınla izledik Işid militanlarının Irak’a girişini ve Irak’ın ikinci büyük şehri Musul’u zapt edişini. Her halde Amerikan insansız uçakları da izlediler! Amerikan kuklası Maliki yönetiminin emrindeki 130 bin asker bir tek kurşun sıkmadan ve 5 milyar dolar değerinde ağır-hafif tüm silahlarını terk ederek Musul’u teslim ettiler. Irak ordusunun kayıtlı envanterinin üçte birini oluşturan bu hacimli lojistiği Amerika bizzat Maliki üzerinden Işid’e sağlamış oldu. Böylece Suriye devrimini vurmak için gerekli olan bahaneyi kendisi üretti, Işid’i Amerika palazlandırdı.

Artık meselenin Işid meselesi olmadığını bilmeyen kaldı mı? Batının ikiyüzlülüğüne inanan var mı? Işid’inhikayesi, yok etmek istediği hane halkının evine bırakılan bir akrebin hikayesidir. Düşmanın bıraktığı bu akrebin zehri ile henüz ölmeyen birileri kaldıysa onları da, akrepten kurtarma bahanesi ile hanelerini ateşe vererek öldürecek..

Zira ABD Savunma Bakanı Hagel “Işid sorununun çözümü Suriye meselesinin (devrimin) halline bağlıdır” demeci ile itiraf etmişti.

Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan’ın TBMM’de görüşülecek olan tezkere hakkında: "Tek bir örgütü tanımlamak yerine farklı örgütleri de katabilecek şekilde muhteva kazandırılabilir" şeklindeki demeci de meselenin Işid meselesi olmadığına dair açık bir itiraf niteliğindedir. 

Yalçın Akdoğan’ın atıfta bulunduğu farklı örgütler hangileri? Mesela Türkiye'nin Bakanlar Kurulu kararıyla terör listesine aldığı Nusret Cephesi mi? Bugün Suriye'yi vuran koalisyon güçleri içinde yer alan Katar ve Suudi istihbaratının ortak operasyonuyla komutanlarını şehid ettiği Ahrar gibi gruplar mı? Türkiye'nin daha önce söz verildiği gibi istihbarat paylaşımının boyutları nerelere varacak???

Bu nasıl bir aymazlık Allah aşkına! Türkiye’nin desteklediğini söylediği ÖSO’nun kurucusu Riyad Esed ABD saldırısı Esed'i desteklemektedir, diyor. Suriye Dışişleri Bakanı Muallim “(Sözde Işid’i hedef alan) Saldırılardan memnunuz. ” diyor. Biz de “Işid’e yönelik operasyon Suriye’yi de kapsamalı, hava saldırıları yetmez kara harekatı da yapılmalı” diyoruz. 

Ayrıca sıkça gündeme gelen, ABD'nin Türkiye sınırında oluşturmayı düşündüğü güvenli (tampon) bölge 4 yıldır tetikçisi Esed aracılığıyla katlettiği Suriye halkının can güvenliği için değil her halde. Tamamen bitirmeye kararlı olduğu direnişçi güçleri tasfiye ederken kendi imajını yerle bir edecek ve tüm bölgeyi volkan gibi patlatacak sivil kayıpların yaşanmaması içindir. Zira onlar sivil kayıplar geldikçe ümmetin gayretini harekete geçireceğinden ve daha da önemlisi ümmet coğrafyasında stratejik mevkilerde bulanan insanlar ve kanaat önderlerinin gayretine dokunup (Suud’lu pilot Faysal Gamidi örneğinde olduğu gibi)bir çılgınlık yapmalarından ve işlerin daha da kontrolden çıkmasından çekinmektedirler. Çünkü onlar dünya da büyük değişimlerin böylesi kriz dönemlerinde ve hiç beklenmedik anda olduğunu çok iyi bilmektedir. Onlar ümmetin büyük değişime hazır olduğunu, bunun tek eksiğinin ümmetin değişim arzusuna eşlik edecek ve batıya altın golü atacak, makamını Allah'a satmış ve ümmetine adamış bir kaç forvet elemanı olduğunu bilmektedirler.

Değerli ortak, benzersiz müttefik

Türkiye’nin bu koalisyona sadece istihbarat ve insani yardım düzeyinde destek sağlayacağı konuşulurken rehinelerin kurtarılmasının ardından bir anda hava değişti.

ABD Dışişleri Bakanı Kerry’nin, Türkiye’nin Işid'e karşı kurulan koalisyonun önemli bir parçası olduğu ve cephe hattında bulunacağına dair açıklamalarının ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın operasyona olumlu baktığı, hava saldırısı ile yetinilmemesi buna kara operasyonunun da eşlik etmesi gerektiğine dair demeçleri geldi.

HalbukiCidde bildirisine imza atmayınca koltuklar kabarmış "Neredesin Ey İslam Dünyası(!) Neden susuyorsun. Senin hiç vidanın yok mu? Haçlı koalisyonuna nasıl katılırsın" demeye hazırlanırken Türkiye'nin askeri ve siyasi olarak koalisyonu destekleyeceği açıklaması geldi. Washington’daki kulislerin gürültüsü, lisanı haliyle "Nerede duruyorsun Ey İslam Dünyasının Lideri Türkiye!" diyen İslam dünyasının çığlıklarını bastırdı.

***
Türkiye’nin, Nato toplantısında Obama’nın hemen sağ tarafına oturtulmasında yeni dönemin işaretleri mevcuttu aslında. Bu fotoğrafı ve yeni dönemin kodlarını çözmek için hemen sol tarafında oturan Cameron’a bakmamız gerekir.

TOBB’nin konuğu olarak 28/07/2010 tarihinde Türkiye’ye gelen İngiltere Başbakanı  Cameron’un şu konuşmasına bakın:

Şimdi yeni bir dünya düzeni kuruyoruz. Bu yeni düzeninde biz, hem dünyada hem bölgemizde istikrar ve güven ortamı istiyoruz. Daha fazla ticaret yapmak ve birlikte zengin olmak istiyoruz” diyen Cameron, Nato üyesi olan Türkiye'nin sadece müthiş bir müttefik olarak kalmadığını, aynı zamanda Doğu ile Batının birleştiği bir noktada eşsiz bir pozisyona sahip olduğunu ifade ediyor. Emsalsiz müttefikliğin gerekçesini açıklarken "Bu sayede müşterek güvenliğimize karşı mevcut olan en büyük tehlikelerle mücadelemizde, rakipsiz bir etkiye sahipsiniz" diyor. Gayet pişkin bir şekilde “Ben kendime şu soruyu soruyorum” diyor: “Hangi ülkenin Afganistan’daki uluslararası çabaya (işgale) gösterdiği taahhüt, dünyanın geri kalanında bunun, Müslümanlara karşı değil de terörizme karşı bir savaş olduğu yönünde bir mesaj gönderiyor.Yani Cameron açıkça İslam ve Müslümanlarla savaştıklarını ancak Türkiye’nin uluslararası koalisyon içinde yer almasının bu savaşı salt “terörizme” karşı bir savaşmış gibi gösterebildiğini söylüyor.  (http://tv.tobb.org.tr/video_goster.php?Id=28)

Mezkur toplantıda Cameron, gerek Afganistan gerekse Ortadoğu'da Türkiye'nin, Batının sahip olmadığı, hayal bile edemeyeceği bir güvenirliğe sahip olduğunun altını çizerek bu güvenilirliği Türkiye'nin “kullanabilmesini desteklemek”(!) için Ankara'ya geldiğini söylüyordu. İşte şimdi ABD öncülüğünde başlatılan ve açıkça Suriye devrimini hedef alan bu haçlı saldırısını Obama“rakipsiz etkiye sahip” Türkiye’yi hemen sağ tarafına alarak yapma zorunluluğu hissetmektedir. Zira Türkiye Batının sahip olmadığı bir güvenirliğe sahip.Zira sadece Türkiye İslam’a karşı olan bu savaşı “teröristlere” karşı bir savaşmış gibi gösterebilme yeteneğine sahip.

ABD Savunma Bakanı Yardımcısı McHugh,Cameron’un 2010’da Türkiye’nin pozisyonuna ilişkin değerlendirmesine benzer bir değerlendirme yaparak şunları söylüyor: “Türkiye, ABD için, özellikle bu dönemde NATO müttefiki ve bölgesel istikrar faktörü olarak değerli bir ortak.”

Emperyalist batının, yüzlerce yıl İslam’a yurt olmuş topraklarımızınjepolitik ve jeostratejik konumunu şimdi Müslümanlara karşı giriştiği bu yeni savaşında İslam’a karşı kullanmasına izin mi vereceğiz? Batının Türkiye coğrafyasının stratejik imkanlarını, yüzlerce yıl yönettiğimiz İslam’ın coğrafyasına, ümmetin bağrına bir mızrak gibi saplamasına fırsat mı vereceğiz? Müslüman kanına elini bulamış batının, yüzlerce yıl muhafızlığını yaptığımız ümmete karşı başlattığı bu yeni haçlı saldırısında askerlerimizi ucuz lejyonerleri olarak kullanmasına göz mü yumacağız?  

Görüş Bildir Bizimle Paylaş