DİĞER İÇERİKLER

© Copyright 2023 - Timeturk İnternet Haber

Bu sitede yer alan tüm içerikler Timeturk'e aittir. Kopyalanması kesinlikle yasaktır.

A PHP Error was encountered

Severity: Notice

Message: Undefined variable: currency

Filename: layout/header.php

Line Number: 566

Backtrace:

File: D:\home\timeturk.com\httpdocs\application\views\layout\header.php
Line: 566
Function: _error_handler

File: D:\home\timeturk.com\httpdocs\application\controllers\Detail.php
Line: 836
Function: view

File: D:\home\timeturk.com\httpdocs\indexd.php
Line: 315
Function: require_once

A PHP Error was encountered

Severity: Warning

Message: Invalid argument supplied for foreach()

Filename: layout/header.php

Line Number: 566

Backtrace:

File: D:\home\timeturk.com\httpdocs\application\views\layout\header.php
Line: 566
Function: _error_handler

File: D:\home\timeturk.com\httpdocs\application\controllers\Detail.php
Line: 836
Function: view

File: D:\home\timeturk.com\httpdocs\indexd.php
Line: 315
Function: require_once

Markar Esayan ve İdeolojisizlik ideolojisi

2014-12-15 09:48:53

Temelde eşanlamlıdırlar!... 
 
Sosyalist, faşist ve çeşitli operet diktatörlüklere karşı ÖZGÜRLÜKÇÜ DEMOKRASİ'nin söylemidir. "İdeolojiler devri bitti!" derler. İdeolojiden anladıkları da kendi dışındakilerdir. Genel geçer bir mutlak hakikat anlayışının imkânsızlığı üzerinden altı üstü belirsiz bir ÖZGÜRLÜK söylemini bayraklaştırırlar. 
 
Türkiye'de kemalist diktatörlükten kemalist gevşek vesayet rejimine geçerken işe yaramış bir yıkma rejimidir. Bugün hala işlevini ifa etmektedir. Bu bakımdan destek görmüştür. Öteki (!) ideolojilerin doğru veya yanlış tartışması bir tarafa "mutlak hakikat" diye doldurdukları TEMEL ANLAYIŞ sahasını "MUTLAK BOŞLUK"ta bırakmayı esas alırlar. Bu bakımdan fikirde sefilleşmenin dibini bulmuşlardır çünkü "MUTLAK BOŞLUK" mümkün değildir. 
 
Halbuki rejim planına geçmek iddialı bir "olması gereken" düşüncesinin olmadığı yerde tercih, yani özgürlük söz konusu olamaz. Varsa da -mış gibi bir vehim, hayalden ibarettir. Bunu esasında kendileri de bilir. Fakat dile getiremezler. "Olması gereken"den anladıkları da -mış gibi vehim ve hayal olan gölge varlıklar halinde partilerdir. Yani "özgürlük-mutlak boşluk" ile uyumlaşmış ideolojilerdir(!). Sosyal demokrat, müslüman demokrat vs gibi...
 
Ve böylece "kendini mutlaklaştırmak isteyen bu "mutlak boşluk"cular, dünyaya yeni ve öncesiz bir fikirler ortaya çıktıklarını ispat etmek isterler" ve bu "mutlak boşluk" ideolojisi olan demokrasi adına bombalar ve yıkımlarla az gelişmiş barbarları ÖZGÜRLEŞTİRMEYİ bile göze alırlar. Bomba ve yıkıma karşı olanlar ise en fazla "bu kadar acele edilmemeliydi, sabır gösterilmeliydi" vezninde gecikmiş demokratlardır. Daha doğru ifadesiyle "MUTLAK BOŞLUK" SİSTEMİ OLAN DEMOKRASİ tehlikede olmadığı müddetçe!..
 
Bunun en veciz ifadesi Samuel Huntington'nun söylediği şu sözdür; "Demokrasinin kendinden olmayanları hoş karşılaması onları kabullenmesinden değil, zaman içinde asimile edeceğindendir" 
 
Markar Eseyan şu soruların cevabını vermelidir; Demokrasilerdeki, "KAMU GÜVENLİĞİ" kapsamındaki siyasî sınırlamalar niçin vardır? Niçin BM ve NATO ve bağlısı demokratik ülkeler, demokrasi dışı MİLLİ İRADE ve tercihlerin REJİM PLANINA GEÇME TEHLİKESİ (!) söz konusu olduğunda GÜÇ KULLANMA şekillerinin Ulusal ve Uluslararası çapta MEŞRU olduğunu söylerler?
 
Bunun elbette FAŞİST dönem ürünü olduğunu biliyoruz. Fakat mesele Faşizmin iyiliği veya kötülüğü meselesi değil. Faşizme karşı olmak ayrı bir şey, bunun yerine İDEOLOJİSİZLİK maskesi altında KÖKSÜZLÜĞÜ ve İDEALSİZLİĞİ ideolojik esas haline getirmek ayrı birşey!
 
Markar Eseyan yazısında bir alıntı yaparak bir hüküm cümlesi kuruyor. Şöyle;
 
“Mazi, bilinmesi anlamsız/faydasız olan bir çöplüktür. Tatsız hatıraları, köhne gelenekleri unutmakta sayısız fayda vardır. Geçmişin hafızada yer tutması sadece geleceğin inşasına ket vuracak, ilerleme için engel teşkil edecektir.” 
 
Böyle böyle “Hakikat” totaliter rejimlerde keskin ve tahammülsüz bir kavram haline gelir, tek elde toplanır.
 
Bugünki dünyanın durumuna bakınca "DEMOKRASİNİN TEK HAKİKAT" olarak nasıl totaliterleştiğini ve tahammülsüz bir kavram haline geldiğini ve tek elde toplandığını görüyoruz gerçekten de... Fakat nedense Markar Esayan demokrasiyi bundan kayırıyor?! Asıl mesele bu!
 
İşin doğrusu her haysiyetli fikir sahibi bilir ki, İDEOLOJİSİZLİK MÜMKÜN DEĞİLDİR. Markar Eseyan devrin bu alışkanlıktan ibaret "NAS"ı olan klasik liberal ağzı bırakmalı ve niçin liberal ideolojiyi tavsiye ve telkin ettiğini izah etmeli!.. Hem de dibine kadar.  
 
Mesela, Markar Esayan ve tasvib edenleri şu ÖZGÜRLÜK dedikleri ve REJİM PLANINDA esaslaşması gerektiğini düşündükleri ÖZGÜRLÜK ANLAYIŞLARINI İZAH ETMELİ!.. 
 
"Hiçbir ideoloji/iktidar kullanma biçimi, teorik olarak insanların kendilerine mutlak başlangıç olarak kabul etmesini sağlayacak sağlam bir içerik sunamaz. Hakikat’in tamamını kapsayacak bir ideoloji olamayacağı herkes tarafından kabul edildiği halde, insanların ideolojilere bu sıfatı yüklemeleri sıradandır."
 
Doğruya doğru, hiçbir beşerî çaba "Hakikat"in tamamını kuşatamaz! Bundan hareketle NE TEKLİF EDİYORSUN? İdeolojisizlik mi?! Bu da "Hakikat" karşısında beşerî bir çaba eseri bir TEKLİF değil mi? Ve senin buna "hakikat işte bu!" sıfatı yüklemen sıradan değil mi? İdeolojiler üstü bir bakış içinde havası vermenin alemi ne? 
 
Şu olmasın!: "Çünkü insanlar birkaç basit teknikle yanıltılabilmektedir!" Bu da yerinde doğru fakat bu -dikkat edilsin!- "hakikat"in bilindiği iddiası içinde olan bir adamın söyleyebileceği bir sözdür. Neye göre yanıltılabilmektedir değil mi? 
 
Halbuki işin esası şu; "Hakikat" -neyse o!- fakat hakikat tercihleri yapmak ve bunu savunmak noktasında Markar da tıpkı ötekiler (!) gibi bir mahkûm!.. 
 
"Mutlak Ölçüler"in insanî çaba ile kurulamaz olduğu tecrübe ile sabit!.. Öyle ise?! Mutlak Ölçüler bilinemez ancak bildirilebilir! Ve ancak bildirilebilen "Mutlak Ölçüler"le eşya ve hadiseleri kuşatan ideolojiler kurulabilir ve bu ideolojiler de "eşya ve hadiseler"in değişimi boyunca yenilenerek hayatîyetini sürdürebilir . Yani Markar, kendisini dışında bıraktığı ötekilerle birlikte bu bakımdan aynı durumda!.. Bildirilen "MUTLAK ÖLÇÜLER"iniz ne?
 
Eğer Markar diyorsa ki, bildirilen "MUTLAK ÖLÇÜLER" yoktur ve insanî çaba ile kurulamaz! Öyle ise İKTİDARIN MEŞRUİYETİ'ni neyle izah ettiğini izah etmelidir. Bu izahı yapamayanlar açısından demokrasi hakikatin ifadesi değil de, "hakikatin bilinemez ve bildirilmez" oluşunu -ki "MUTLAK BOŞLUK" dediğim hususta budur- Mutlak ÖLÇÜ kabul edip dayatmıyorlar mı? Hani insanî çaba ile kurulamazdı!!!.. Çelişki açık! Ve bu çelişkiyi aşmanın tek yolu madem "bildirilmemiş ve bilinemez hakikat" fiilen yoktur, "bilmiyorsun derken bilmiyorum" diyerek susmaktır! Yani anarşi!... Anarşi olmayacağına, intihar etmeyi de kimse tercih etmediğine göre zorunlu yaşanması gereken hayatı "herkes mümkün olduğunca kendi hakikatini yaşasıncı" bir rejim altında sürdürmek mahkûmiyeti açık. Eee ama bu da bir ideoloji!!! Ne olacak şimdi?!  Markar da ötekiler gibi bir mahkûm derken kastım da bu.
 
Hadi diyelim Markar böyle bir izahsızlık içinde, ya BİLDİRİLEN "MUTLAK ÖLÇÜLER"e iman etmiş müslümanların DÜNYA GÖRÜŞÜ denilince tüylerinin diken diken oluşuna ne diyeceğiz? Bu da ayrı bir mesele.
 
Not: Markar'ın basit teknik dediği hususun fiili ve açık örneği ise ideoloji derken ideolojiyi sosyalist, faşist ve operet şahıslar etrafındaki diktatörlüklere bağlaması!... Bu ideolojinin "iyi, doğru ve güzel"i olmaz demek değil! Markar Esayan'ın ilgili yazısına ait link ise: http://www.yenisafak.com.tr/yazarlar/markaresayan/ideoloji-ve-sahtek%C3%A2rlik-2006555 adresinde. Haksızlık olmasın.  
Görüş Bildir Bizimle Paylaş