Dolar

32,5399

Euro

34,8293

Altın

2.428,87

Bist

9.702,85

Erdoğan: Kamera kayıtlarını bizzat izledim

Cumhurbaşkanı Erdoğan Kazakistan dönüşü çok önemli açıklamalarda bulundu. Ağrı olayıyla ilgili, yaralı askerleri HDP'nin almadığı kamera kayıtlarını bizzat izlediğini söyledi.

10 Yıl Önce Güncellendi

2015-04-19 08:37:17

Erdoğan: Kamera kayıtlarını bizzat izledim

6-7-8 Ekim olaylarının çözüm sürecini engellemeye yönelik ilk adım olduğunu belirten Erdoğan, “Yaralı askerlerini orada bıraktılar, onları da HDP’liler aldı” diyorlar. Hiç alakası yok. Oradaki çevre köylerin çoğu zaten köy korucularının olduğu köyler. Kamera kayıtlarını, bizzat izledim. Hakeza fotoğrafların hepsini silahlı kuvvetlerden alıp gördüm. Bu şekilde yapılan kampanyalarla adeta 7 Haziran’a bir yatırım yapmanın gayreti içerisindeler. Ben inanıyorum ki halkımız kendi iradesine baskı uygulamaya, dayatmada bulunmaya kalkışanlara gereken cevabı verecektir" dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kazakistan’a gerçekleştirdiği resmi ziyaretten dönüş yolunda soruları yanıtladı.

Ağrı Diyadin’deki saldırı çerçevesinde değerlendirmelerde bulunan Erdoğan, bölgedeki vatandaşları sandık dayatmasına karşı dirençli olmaya çağırdı. Erdoğan’ın değerlendirmeleri şöyle:

SAPMA OLMAYACAK: (1915 olaylarının 99’uncu yılı olan geçen yıl bir taziye mesajı yayımlamıştınız. O taziye Türkiye’nin pozisyonunu çok değiştirdi. Bu yıl da benzer bir şey olabilir mi?): Taziyemizde bir o kadar da Osmanlı’nın kaybına yönelik taziye talebimiz vardı. Şu anda bizim bu attığımız adım 24 Nisan’ın bir gün öncesinde “Dünya Barış Zirvesi” toplayacağız. Bu zirvede de zaten mesajımız aslında ağırlıklı olarak bu konulara yönelik olacak. Oradan herhangi bir sapmamız olmayacak. Zirveye 70’e yakın devlet, hükümet başkanı katılacak. 24 Nisan’da hep birlikte Çanakkale’de olacağız.

VATANDAŞ İHANETİ TESPİT ETTİ: (Ağrı Diyadin’de yaşanan olay çözüm süreci için de bir kırılma noktası oldu. Hangi noktadayız?): Çözüm sürecini kronolojik olarak değerlendirmemizde fayda var. Demokratik açılım ile başlandı. İkinci adım, milli birlik ve kardeşlik projesiydi. Üç, taleplerle de oluşan bir çözüm süreci adımıydı. Şu anda birileri bu sürecin önünü kesmenin gayreti içerisine girdi. Peki bu süreci engellemek isteyenler kim? İşte bu 6-7-8 Ekim tarihlerindeki olaylar bu yöndeki en önemli ilk adımdı. Sebebi de belli. Yaklaşan bir seçim var. Seçimlerde vatandaşın rahatlıkla sandığa gitmesine mani olmak istiyorlar. Vatandaşlarımızın kendi iradesiyle sandığa gidecekleri bir ortam kimilerini rahatsız ediyor. Eylemlerinin sebebi bu. 6-7-8 Ekim’in millet tarafından arzu ettikleri gibi satın alınmadığı endişesine kapıldılar. Çünkü vatandaş bunu iyi tespit etti; dedi ki “Sizin bu ihanetinizi biz kabul etmeyeceğiz”. Çünkü orada 40’ı aşkın insanın ölümü affedilir bir şey değildi. Hele hele o genç çocukların 4’üncü, 5’inci kattan atılarak, başlarının taşla ezilmesi suretiyle bunların şehit edilmesi yenilir yutulur bir olay değildi.

HALKIMIZ DİRENMELİ: Bu yeni dönemde de Ağrı Diyadin’de görüyorsunuz... Bunlarda yalan çok rahat. Orada bizim askerimizi adeta operasyona çıkmış gibi göstermeye kalkıyorlar. Söyledikleri A’dan Z’ye yalan. Dezenformasyon yapabilmek için, “Yaralı askerlerini orada bıraktılar, onları da HDP’liler aldı” diyorlar. Hiç alakası yok. Oradaki çevre köylerin çoğu zaten köy korucularının olduğu köyler. Kamera kayıtlarını, bizzat izledim. Hakeza fotoğrafların hepsini silahlı kuvvetlerden alıp gördüm. Bu şekilde yapılan kampanyalarla adeta 7 Haziran’a bir yatırım yapmanın gayreti içerisindeler. Ben inanıyorum ki halkımız kendi iradesine baskı uygulamaya, dayatmada bulunmaya kalkışanlara gereken cevabı verecektir. Dolayısıyla, bu tür eylemlere karşı çok daha dikkatli olunması lazım. Halkımız burada iyi bir direnç ortaya koymalı.

Ülkemiz çoluğuyla çocuğuyla rahat rahat dağlara, yaylalara çıkabileceği, o mesire günlerini yeniden yaşamak, hatırlamak istiyor. Ama bunlar yeri geldi genç kızları, evlatları terör kamplarına götürdüler. Şu anda bile ellerinde rehine olarak bulunanlar var.

Haber Ara