Dolar

32,3794

Euro

35,0563

Altın

2.326,05

Bist

9.108,73

Özbekistan'da işkence altında zorla alınan itiraflar

Uluslararası Af Örgütü'nün Almanya şubesi, Berlin'de 'Sırlar ve Yalanlar. Özbekistan'da işkence altında zorla alınan itiraflar' isimli raporunu tanıttı.

10 Yıl Önce Güncellendi

2015-04-16 12:25:46

Özbekistan'da işkence altında zorla alınan itiraflar

Uluslararası Af Örgütü’nün Almanya Genel Sekreteri Selmin Çalışkan, "Alman hükümetinin, oluşan her imkanda, Özbek hükümetinin işkenceyi gündeme almasını ve görmemezlikten gelmemesi çağrıda bulunmasını istiyoruz. Özellikle Almanya'nın Özbekistan ile iyi ilişkilerini, Özbekistan'da işkencenin son ermesi için somut adımların atılması için kullanması lazım. Alman hükümeti duruşunu belli etmeli" dedi.

Özbekistan'da işkencenin çok yaygın ve rutin bir şekilde uygulandığını belirten Çalışkan, "Özbek yetkililer işkenceyi ve farklı taciz etme metotlarını kullanarak hem mahkumlardan hem de mahkumların ailelerinden zorla itiraflar ve bilgi elde etmek için kullanıyor" dedi.

Çalışkan işkencenin hem korkutmak hem de cezalandırmak için kullanıldığını hatırlatarak, uluslararası toplum ve Almanya'nın uzun yıllardır Özbekistan'da insan hakları ihlallerini görmemezlikten geldiği yönünde eleştiride bulundu.

Ülkelerin hem güvenlik ve ekonomik çıkarları yüzünden dolayı ilgisiz kaldığını ifade eden Çalışkan, Almanya'nın Özbekistan ile yakın ilişkide bulunduğunu ve hatta ülkede askeri bir üste sahip olduğunu kaydetti.

Çalışkan, "2009 yılında Özbekistan'a karşı silah ambargosu kaldırılmıştı. Bizim için Avrupa Birliği'nin ve Almanya'nın geri adım atması, Özbekistan'daki hükümete verdiği sinyal feci" diye konuştu.

Almanya'nın Özbekistan'daki insan hakları ihlallerini sadece görmezden gelmediğini, ayrıca Özbekistan'da durumun düzelmeden, ülkenin üzerinde oluşturulan baskının geri alınması için aktif şekilde faaliyette bulunduğuna işaret etti.

Çalışkan ayrıca Almanya Dışişleri Bakanı Frank-Walter Steinmeier'in Özbekistan'a karşı yaptırımların hafifletilmesinde önemli rol oynadığını vurgulayarak, şunları kaydetti:

"Steinmeier, yaptırımların hafifletilmesinde önemli rol oynamıştı. Görmemezlikten gelme politikası bitmesi lazım. Alman hükümetinin, oluşan her imkanda, Özbek hükümetinin işkenceyi gündeme almasını ve görmemezlikten gelmemesi çağrıda bulunmasını istiyoruz. Özellikle Almanya'nın Özbekistan ile iyi ilişkilerini, Özbekistan'da işkencenin sona ermesi için somut adımların atılması için kullanması lazım. Alman hükümeti duruşunu belli etmeli."

Raporu hazırlayan ve Uluslararası Af Örgütü araştırmacısı Maisy Weicherding, Özbekistan'da işkence gören Türk İş Adamı Vahit Güneş'in olayına dikkat çekerek, "Çok başarılı iş adamı olan Vahit Güneş, Taşkent'teki bir gizli cezaevine götürüldü ve 10 ay orada bulundu" dedi.

Weicherding, Güneş'in anlattıklarına göre, cezaevinde kendilerine isimleri ile hitap edilmediğini, mahkumların kaldıkları hücre numaralarını kullandığını, kaldıkları hücrelerin sık sık değiştirildiği ve hücre numarasını unutan kişilerin dövüldüğünü belirtti.

Güneş'in anlattıklarında alıntı yapan Weicherding, "İnsan değilsin, bir numara veriyorlar. Adın sayılmıyor artık. Benim numaram mesela 79'du. Ben orada artık Vahit Güneş değildim, 79'dum" dediğini belirtti.

Özbekistan'dan bağımsız şikayet etme mekanizması veya işkenceyi inceleyen herhangi bir bağımsız merciin olmadığının altını çizen Weicherding, "Özbekistan'da etkili bir mekanizmanın olmadığı için cezasız kalma var" dedi.

Özbek insan hakları savunucusu Umida Niyasova, Türk iş adamı Güneş'in vakası ile ilgili, "Sistematik işkencenin kişisel faydaları da var. Örneğin Türk işadamındaki gibi. Güneş'in bize anlattığına göre, kardeşi 700 bin dolar ödedikten sonra, kendisi serbest bırakıldı" ifadesini kullandı.

Uluslararası Af Örgütü, Özbekistan işkence raporu için 2013'ün sonundan, Şubat 2015 döneminde 60'tan fazla işkence gören kişiler ve yakınları, avukatlar, insan hakları savunucuları ve hükümet çalışanları ile Avrupa, ABD ve Orta Asya'da röportajlar yaptı.

Raporda, ismi Zuhra olarak geçen eski bir mahkum, polis tarafından ifadesi alınması için çağırıldıktan sonra, ceza evine götürüldüğünü ve iki erkek akrabasının aşırı İslamcı gruba üye olduğunu itiraf etmesi için orada polis memurları tarafından şiddete uğradığını anlatıyor.

Ceza evinde, çıplak soyunmak zorunda kalan kadınların görevliler tarafından aşağılandığını ve kanayana kadar dövüldüğünü, burunları, kolları ve parmaklarının kırıldığına şahit olduğunu ifade eden eski mahkum Zuhra, erkek akrabasının mahkemede hakimin, neden aşırıcı bir gruba dahil olduğunu itiraf ettiğini sorusuna, "Çünkü yapılan işkenceye artık dayanamadım. Bana inanmıyorsanız koluma bakın" dediğini ve güvenlik güçlerinin ellerini ve ayaklarını sıcak sobaya bastırıp yakıldığını ifade ettiğini anlattı.

Zuhra ailesindeki erkeklerin çoğu ceza evinde olduğunu, saklandığını veya yurt dışına kaçtığını belirterek, kendisi sık sık polise rapor vermesi gerektiğini ve kuşatıldığını söylüyor. "Normal hayat mümkün değil. Rahat yaşayamıyoruz. Evimizde erkek kalmadı. Erkek torun bile yok" diye konuşuyor.

Uluslararası Af Örgütü, Özbekistan'daki güvenlik güçlerinin tüm aileleri hedef aldığını ve bir çok ailede kardeşler, kocalar, eşler, oğullar, kız çocukları, babalar ve annelerin rasgele tutuklandığını ve ifade vermeleri için farklı şekilde işkence gördükleri vurgulanıyor.

Rapor, Özbekistan'daki hukuk sisteminde işkence uygulanmasının çok yaygın olduğunu, işkencenin sadece hırsızlık veya cinayet işleyen kişilere karşı uygulanmadığını, yetkililerin gözünde düşen eski memurlar, polisler ve yatırımcılar gibi.

Son 15 yılda özellikle "devlet düşmanı" veya "teröristçe" suç işleyen kişilerin işkenceye maruz kaldığına dikkat çekilerek, ağırlıklı olarak devlet tarafından kontrol edilmeyen veya bağımsız imamlar tarafından yönetilen camilere gidenlerin, muhalefet üyelerinin veya aşırı İslamcı grup veya partilerin üyeleri işkence edildiği kaydediliyor.

Uluslararası Af Örgütü, Özbekistan'da insan haklarını kontrol eden bağımsız uluslararası kontrol mekanizmasının olmadığının altını çizerek, uluslararası insan hakları örgütleri ve yabancı medyanın ülkeye giremediğine dikkat çekiliyor.

Özbekistan hükümetinin, Uluslararası Af Örgütünün, ülkeyi ziyaret etme talebini reddettiği, bölgedeki insan hakları durumunun düzelmesi için diyaloğu görmezlikten geldiği yönünde eleştiride bulunuyor.
VİDEO HABER

Sahibinden 16 milyon TL'ye satılık ‘tarihi kilise’

Haber Ara