Dolar

32,5299

Euro

34,8978

Altın

2.439,37

Bist

9.716,77

Libya Başbakanı Nevzat Çiçek'e konuştu

Timeturk Genel Yayın Yönetmeni Nevzat Çiçek'in Libya yazı dizisinin bugünkü son bölümünde Libya Başbakanı'yla yaptığı röportaja yer verdi. Çiçek aynı zamanda Libya'yla ilgili neler yapılması gerektiğini sıraladı.

10 Yıl Önce Güncellendi

2015-04-10 11:27:30

Libya Başbakanı Nevzat Çiçek'e konuştu

Libya'da Misrata ile Sirte başta olmak üzere cepheleri ve temaslarımızı tamamladıktan sonra Trablus'a geçtik. Libya'nın yeni Başbakanı Halife Muhammed el Gavil ile görüşmek üzere Başbakanlık olarak kullanılan eski bir petrol şirketinin lüks binasına gidiyoruz. Fecr-i Libya grubu korumayı ve şehrin güvenliğini sağlıyor. Ulusal Meclis tarafından geçici olarak atanan Gavil'in kalıp kalmayacağına yine "Ululsal Meclis" karar verecek.

Başbakanı ziyaretimizde, Libya'da sahada aktif olarak çalışan tek yardım kurumu olan İHH İnsani Yardım Vakfı'ndan Ahmet Sarıkurt ve Taner Altun da var. Libya Başbakanı öncelikli olarak Türkiye'ye selamlarını gönderdikten sonra İHH heyetine özel bir teşekkür ediyor ve kendilerini yalnız bırakmadıkları için Libya halkı adına teşekkürlerini ileterek Türk basınına ilk defa röportaj verdiğinin altını çiziyor.

Libya'da herkesin çekildiği bir ortamda Libya'nın dört bir yanına yardım gönderen İHH'nın sahadaki şartlarını görünce bu teşekkürü nasıl hak ettiğine şahitlik ediyor ve gururlanıyoruz.

Libya Başbakanı da Misratalı. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın daha önceki Libya ziyaretinde kendilerine, "Şimdi Misrata'nın neden daha güçlü olduğunu şimdi iyi anladım.Türk olduğunuz için güçlüsünüz" dediğini ve gerçekten de Misrata ve Libya'nın Türkiye'ye ile özel bir bağı olduğunu anlatıyor.



"TÜRKİYE'NİN GELECEĞİ LİBYA, LİBYA'NIN GELECEĞİ TÜRKİYE'DİR"

Libya'da yeni Başbakan bir taraftan cepheleri ziyaret ediyor, bir taraftan Fas'taki görüşmelerle ilgileniyor, diğer taraftan da Libya'nın sorunlarını çözmeye çalışıyor. Başbakan, "Libyanın yanında durduğu için Türk halkına, Erdoğan'a teşekkür ediyorum" diyerek söze başlıyor ve ekliyor; "Türkiye'nin geleceği Libya'da ve Libya'nın geleceği de Türkiye'dedir.Türkiye'nin burada daha güçlü var olmasını istiyoruz. Beş aya yakın bir zamandır Trablus güvenli bir şehir ve bu nedenle Türk Hava Yolları'nın seferlerini bir an önce tekrar başlatmasını, Büyükelçiliğin Trablus'a geri dönmesini istiyoruz." diyor.

"KADDAFİ'NİN ELEMANLARI IŞİD'İN İÇİNDE"

IŞİD konusunda dünya genelinde bilinçli çarpıtmanın yapıldığını belirten Gavil, "Bugün Libya IŞİD'in merkezi oluyormuş gibi bir hava oluşturulmaya çalışılıyor. IŞİD içerisinde Nijer, Mısır, Tunus, Sudan ve çeşitli Afrika ülkelerinden yabancı insanlar dolu. Onlar yetmiyor Kaddafi'nin eski elemanları IŞİD olarak piyasaya çıktı. Eski Başbakan Mahmud Cibril ve Al Zeydan gibi şahsiyetler 70 milyar dolarlık bütçeyi ne yaptılar belli değil. Bu kişiler uluslararası medyaya para vererek Fecr-i Libya'yı karalayan, Libya'nın tamamını IŞİD gibi gösteren yayınlar yaptırıyorlar ve uluslararası müdahale edilmesini istiyorlar. Oysa gerçekten IŞİD'in en güçlü olduğu yerin Kaddafi'nin memleketi Sird olduğunu biliyorlar" dedi.



TRABLUS HÜKÜMETİ MEŞRUDUR VE MEŞRUİYETİ ONAYLIDIR

Kaddafi döneminde görev alan kişilerin asla hükümette yeri olmadığının altını çizen Gavil, "Biz onlara diyoruz ki, Libya vatandaşı olabilirsiniz ama asla hükümette yer alamazsınız. Çünkü bunlar ülkelerinden önce kendi çıkarlarını düşünen ve hala karşıklık çıkaran kişiler" dedi.

Fas'taki barış görüşmelerini önemsediklerini ve bir sonuç almaya çalıştıklarını anlatan Gavil, "Hafter sivilleri bombalyor, görüşmeler yapılırken silahı bırakmıyor, nasıl olacak barış" diye soruyor.

Uluslararası dünyanın da Trablus Hükümetini yavaş yavaş tanıyacağını ifade eden Gavil, kendileri lehinde çıkan Anayasa Mahkemesi kararının herkes tarafından kabul edilmesi gerektiğini ve uluslararası camianın bunu dikkate almaya başlayacağını ifade etti. Türkiye'den daha fazla yardım beklediklerini ifade eden Gavil, Türkiye'nin Libyalılara moral verecek ve hayatlarını kolaylaştıracak adımların öncüsü olmasını beklediklerini ifade ederek, Türkiye halkına yaptıkları yardımlardan dolayı teşekkürlerini iletmemizi istedi.

DERNE 6 AYDIR HAFTER'İN KUŞATMASI ALTINDA

Libya Başbakanı ile görüştükten sonra altı aydır Hafter'in kuşatması altında bulunan Derne'nin durumu hakkında bilgi almak için başkent Trablus'ta bulunan Derneli sivil toplum kurumlarını ziyaret ediyoruz. 140 bin nüfusu bulunan Derne, Hafter kuvvetlerinin tam ortasında yer alıyor ve 6 aydır kuşatma altında. İtalyanların bile zapt edemeği şehir, geçmişte Kaddafi'ye karşı protestolarla biliniyordu.

Şehri, Derne Şura Meclisi yönetiyor. Hafter, şehre ne yakıt, ne ilaç ne gıda girişine izin vermiyor. Yakıt girmediği için elektirk ve su kesintisi başlamış. Aynı şekilde yaralıların da Derne'yi terk etmesine müsaade edilmediği gibi çalışan bir avuç doktorun da numaralarına Hafter kuvvetlerinden sürekli tehdit mesajları geliyor.

BM LİBYA'YA DIŞ MÜDAHALENİN YOLUNU AÇMAYA ÇALIŞIYOR

Yakın zamanda Derne'ye akaryakıt taşıyan bir Yunan gemisi Hafter hava güçleri tarafından vuruldu. İki Filipinli, bir Romen bir de Yunan mürebbat yaralandı. Uluslarası basına haber, "Türkiye Libya'ya silah taşıyor ve gemi vuruldu" şeklinde verildi. Oysa geminin Yunan gemisi olduğu ve yakıt taşıdığı biliniyordu. Bu haberin neden böyle yapıldığını aslında rahatlıkla anlayabiliyorsunuz. Mısır ve Birleşmiş Arap Emirlikleri uçakları, Libya içlerinde devrimcilerin hedeflerini vururken, dikkatleri başka yere çekmek için bu tip haberler uyduruluyor.

Fas'ta devam eden barış görüşmelerinde Birleşmiş Milletler adına İspanyol diplomat Bernardino Leon'un 45 maddelik barış taslağına bakıldığında özellikle 20. maddesinin Libya'yı Irak haline getirmek için bir neden oluşturabileceğinden korkuluyor. BM'nin taraflara sunduğu 20.maddede, "IŞİD, EL KAİDE VE ENSARU ŞERİA örgütleri, terör örgütüdür. Hükümetin bunlarla mücadelesinde yetersiz kalması durumunda BM kararıyla dış destek gönderilir" ibarelerinin Fecr-i Libya başta olmak üzere Trablus'u da ciddi ciddi rahatsız ettiğine şahit olduk.

TÜRKİYE LİBYA'DA NE YAPMALI

1- Türkiye Libya ile tarihsel bağlarını göz önünde bulundurarak sahada daha aktif olmalı, Trablus Hükümetini resmi olarak tanımalıdır.

2-İstanbul'da bulunan ve Türkiye'ye açıkça düşmanlık yapan Hafter'i destekleyen konsolosTrablus Hükümeti'nin isteği ile hemen geri gönderilmeli ya da Trablus Hükümeti'ne yakın başka bir konslosluk açılmalıdır.

3-Türkiye, Fas'taki barış görüşmelerinde BM'nin peşinden giden olmamalı, Fransa gibi tarafını açıkça belirtmeli ve Libya'nın bütünlüğü içerisinde Ulusal Mahkeme'nin verdiği karara göre davranmalıdır.

4-Türk Hava Yolları uçakları seferlere tekrar başlamalı, Hafter'in tehditlerine müsade edilmemeli ya da Tobruk'tan kalkan uçakların Türkiye'ye gelmesine izin verilmemelidir.

5-Türkiye, Fizan bölgesine acil bir konslosluk açmalı, Misrata'daki konslosluğu da açık bırakılmalıdır.  Trablus'ta büyükelçilik çalışanları acilen dönmeli ve  hizmet vermeye devam etmelidir.

6-Türkçe dil kurslarına yoğun talep olduğu için Yunus Emre Enstitüsü acil olarak önce Misrata'dan başlayarak dil kursları organize etmelidir.

7-TİKA, sivil toplum kurumlarının eğitimini üstlenmeli ve bu noktada sivil toplum eğitilmelidir.

8- Şu ana kadar Türk Kızılay'ı bölgede bulunmamaktadır. Libya Kızılay'ının da acil çağrısı ile Türk Kızılay'ı acil olarak bölgeye girmelidir.

9- İHH İnsani Yardım Vakfı yardımlarının yanı sıra insani diplomasiyi hızlandırmalı, bölgede tek olmasından dolayı gelecek olan sivil toplum kurumlarına da ağabeylik yapmalıdır.

10- Psikolog başta olmak üzere kısa dönemler halinde bölgeye doktorlar gönderilmeli ve ilaç sıkıntısı giderilmelidir.

11- Türk şirketlerinin alacaklarının ödenebilmesi için bölgenin normalleşmesi gerekmektedir, Türkiye bu anlamda sahadaki gücünü kaybetmemelidir.

12-Türkiye doğu-batı ve güneydeki kabileleri toplamalı ve onların konuşabileceği alanı oluşturmalıdır.

Haber Ara