Dolar

32,5418

Euro

34,9506

Altın

2.421,64

Bist

9.722,09

'Libya yaralı, Türkiye omuz versin'

Libya'da neler oluyor? Timeturk Genel Yayın Yönetmeni Nevzat Çiçek, bölgeyi yerinde inceleyerek izlenimlerini siz okuyucularımızla paylaşıyor.

10 Yıl Önce Güncellendi

2015-04-09 08:39:08

'Libya yaralı, Türkiye omuz versin'

Mısrata'dan Sird'e oradan tekrar Mısrata'ya geçtik ve bizi bekleyen ülkenin anayasasını yazmakla görevli komisyonun (60'lar meclisi) üyesi Mohamed A.Berween ile buluşuyoruz.33 yıl ABD'nin e saygın üniversitelerinde ders veren Berween, Kaddafi iktidara el koymadan hemen ülkeden çıkmış ve Kaddafi devrildikten altı gün sonra ABD'de her şeyini bırakıp geri dönmüş. "Kaddafi'ye muhaliftim ve en büyük arzum da Libya'ya geri dönüp Kaddafi'nin devrildiğini görmekti" diyor ve 33 yıl boyunca ABD'de vatandaşlık almadığını, hızlı bir şekilde devrime yardımcı olmak için geldiğini ifade ediyor. Anayasa'nın yapılması için oluşturulan meclise seçimle katılmış ve şuan Libya'yı yarınlara taşıyacak olan Anayasa'yı yazmakla yükümlüler.

Berweeen'e göre Libya'nın en büyük sorunu Kaddafi'nin kabilecelik ve bölgecilik anlamında bıraktığı politika."Oysa ABD'de 130'un üzerinde kabile ve 30'un üzerinde din var ama biz cümleye başlarken biz Amerikalılar diye başlarız ne yazık ki bu Libya'da yok edilmiş" diyor. Libya'da yapmaya çalıştıkları şeyin devletin bir üst şemsiye olarak en üstte bulunmasını istedikleri...
Berween'e göre Libya'daki sorunun temelinde kabilecilik, uluslararası güçlerin çekişmesi var. Fransa Güneyi, ABD Trablus'u İngilizler de Doğu'yu kendilerine ait olarak görüyorlar ve herkes bir güç oluşturma derdinde. Haliç bizim güçlü bir ülke olmamızı istemiyor çünkü onlara yakınız ve burada olacaklar onlara da örneklilik teşkil edebilir. Avrupa'ya açılan bir kapıyız ve herkes bu kapının kendisinin olmasını istiyor.

Berween bize yazdıkları Anayasa ile bilgi verirken İdris dönemindeki Anayasa'yı baz aldıklarını ve onu daha da genişletmeye çalıştıklarını, anlaşılmaz yerleri daha da anlaşılır hale getirerek, çıkarılacak olan kanunların İslam'a aykırı olmamasını şart koşacaklarını belirtiyor. ABD'deki gibi herkesin kendisine ait bir anayasa yapmaya çalıştıklarını vurgulayan Berween, devlet cumhuriyet mi, krallık mı, federasyon mu onu şuan bilemeyiz biz sadece temel hak ve özgürlükleri güvenceye alacak bütün Libyalılara bir anayasa yapmaya çalışıyoruz ve bunu halk oyuna sunacağız diyor. Federasyonun maddi bağlamda tartışıldığını ve bunun yanlış olduğunu ifade eden Berween, "Libyalıların zenginlikleri bütün Lİbyalılarındır ve eşit şekilde paylaşılmalıdır" diyor.

TEK MECLİS VE TEK HÜKÜMET OLMALI

Kaddafi döneminde Anayasa olmadığının altını çizen Berween, "sabah kalkıyordu sözü Anayasa oluyordu ve bu toplumu böyle idare etti.ama zaten hukuk yoktu" diyor.

Şuan Libya'da iki meclis ve iki hükümet olduğunu belirten Berween, "tek meclis ve tek hükümet olmalı, birlik hükümeti kurulmalı" diyor. Ulusal Mahkeme'nin verdiği son kararda Tobruk'u tanımadığının altınız çizen berween, "Ben görevim gereği tarafsız olmak durumundayım. Bu nedenle Fas'taki barış görüşmelerinde eğer tek bir meclis ve hükümet kararı çıkarsa devlet organlarını oturtmada yeni bir hamle yapabiliriz." diyor.
Türkiye'ye seslenen Berween, "Biz şuan yaralı bir halkız ve bize omuz vermenizi istiyoruz.Yüzyılar boyunca bizi ayakta tutan sizin ecdadınız oldu. İspanya geldi bizi işgal etti siz bizi kurtardınız. Şuan da ayaklarımız üzerine sağlam durana kadar desteklerizi istiyoruz. Şuda bir gerçek ki kim bir bölgenin kalkınmasına yol açarsa öncelik onun hakkı olur. Türkiye bizi batının kucağına bırakmasın, bizi geçmişteki gibi ayağa kaldırsın" diyor.

Sabah Mısrata'dan Trablus'a doğru yola çıktık. Yolda kontrol noktaları olmasa savaşın izlerini ne Mısrata'da nede Trablus'ta göremiyorsunuz. Bu bakımdan aslında son aylarda ciddi bir asayiş sağlandı fakat bu sefer de özellikle Sird başta olmak üzere IŞİD devreye girmeye başladı.

Trablus'a vardığımızda Lİbya'nın yeni Başbakanı bizi bekliyordu. Türkiye'den ilk defa bize konuştu ancak onu Cuma sizler inşallah Cuma günü bu köşede okuyacaksınız...

Libya'da eski dönemin izlerini insanların anlatımlarında görmeniz mümkün. 7 Nisan tarihinde geldiğimiz Trablus aslında bir travmanın tekrar canlanmasıydı. Libya'nın devrilen lideri Kaddafi'den önce 7 Nisan tarihi öğrenci günü olarak bilinirdi. Kaddafi özellikle öğrenci kesimi kendisine itiraz etmesin ve korku duvarları örülsün diye her 7 Nisan tarihinde gençleri meydanlarda astırıyormuş. Özellikle öğrencilerden seçilen gençler 7 Nisan tarijinde asılınca bu tarih Libyalılarda ciddi bir travmaya dönüşmüş durumda.

42 YIL HALKA YAPTIKLARINI 4 SAATTE YAŞADI


Libya'da kısaca devrimin nasıl başladığını öncelikle anlatmak gerekiyor. Kaddafi, aslında ABD'lilerin Kral İdris'e darbesini öğrenen İngilizler'in darbe yapmasıyla bir hafta sonra iş başına getirilen bir asker.Ömer El Huveyşi'nin kendisine karşı yaptığı fakat başarısız kalan darbe girişiminden sonra Kaddafi, iktidarını daha da güçlendirdi ve Huveyşi 100 milyon dolar karşılığında Fas'tan alınarak Libya'da öldürüldü.

Kaddafi'nin kendi inandığı ve İslam'ı tahrif eden uygulamaları karşısında Mısır'lı bir alimin Kaddafi'ye, "Kur'an'la oynadın, din ile oynadın, senin bir kabrin bile olmayacak" dediğini ve Kaddafi'nin bugün bir kabri olmadığı devrimciler tarafından bize anlatıldı. Anlatılana göre kaddafi yakalandığı 4 saat boyunca halkına hangi eziyetleri çektirdiyse aynı şekilde kendisi de o eziyetleri çekti ve linç edildikten sonra kabri bilinmesin diye cesedi bir bataklığa bırakıldı. 
Anayasa Komisyonu Üyesi Berween



Peygamberimize karikatürle yapılan hakaretler sonrası o dönem Libya'da çok şiddetli gösteriler yapılıyor ve bu gösteriler sırasında Kaddafi askerleri halktan insanları öldürünce onlar da İtalya Konslosluğu'nu yakıyorlar. Bu öldürülmelerin yıl dönümünde gençler sosyal medyada örgütlenerek protesto gösterilerinde bulunmaya başlıyor. Tunus Arap Baharı günlerine rastlayan bu eylemlerde de insanlar öldürülünce cenaze törenleri sonrasında Kaddafi aleyhine sloganlar atılıyor ve halk hareketleri başlıyor. 16 Şubat tarihinde Beyda'da, 20 şubat tarihinde Bingazi'de olaylar patladı. Bingazi'de Mehdi Zio isimli gencin kendi üzerine bağladığı patlayıcılarla askeri birliğin kapısını uçurması sonrası halk birliği ele geçirdi ve cezaevindeki insanlar serbest bırakıldı. Bu olaydan bir gün önce de Mısrata'da, "Kanımızla canımızla Bingazi seninleyiz" sloganları atıldı. Öğle namazı sırasında başlayan olaylarda ikindi vakti kent Kaddafi askerlerinden tamamıyla ele geçirildi ve kent yönetmek için hemen komisyon kuruldu. Altı ay boyunca Kaddafi güçleri ile çatıştı Mısratalılar ve sonra devrim tamamıyla gerçekleşti. Aynı şekilde Trablus, Zintan, Fizan gibi yerlerde de aynı mücadele verildi.



Libya'da her yerde çatışma izlerini görmek mümkün

LİBYALILARIN PSİKOLOJOSİ BOZULMUŞ DURUMDA


Travma derken özellikle Mısrata'da doktorların en çok karşılaştıkları sorunların başında, post travmatik stres bozukluğu ve devrim öncesi dönemden devralınan ilaç bağımlılığı ile savaş sonrası ortaya çıkan ilaç bağımlılıkları. Madde bağımlılığının ne düzeyde olduğu belli değil. Madde bağımlılığı özellikle eski rejim kalıntıları tarafından bilinçli bir şekilde yaygınlaştırılıyor ve gençler kontrol altına alınmaya çalışılıyor. Özellikle ilaç bağımlılığı olarak Tramadol, Rivotril ve Xanax bağımlılığı...Devrim sonrası dönemde çocuklarda oluşan anksiyete ve stres bozukluklarına dönük olarak okullarda haftada bir gün eğitim ve psikolojik destek çalışmaları yapıyor uzmanlar ancak bu yetmiyor. Doktorlar toplamda kendilerine başvuranlar, çocuklar ve genel takipte hastalarından oluşan üç gruba hizmet verdiklerini ifade ediyor.Birleşmiş Milletler Sağlık Teşkilatının verilerine göre sadece Mısrata'da 23 bin psikolojik olarak desteğe ihtiyaç duyuyor. Sadece bu branşta üç doktorun hizmet vermesi sebebiyle Türkiye'den doktor istekleri var.



Misratada ilk vurulan devrimci Muhammed Cihan

İnşallah yarın son bölümde Lİbya Başbakanı'nın bize özel açıklamalarını ve Türkiye'nin yapması gerekenleri okuyacaksınız

Haber Ara