Dolar

32,5384

Euro

34,9583

Altın

2.426,20

Bist

9.722,09

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Işık:

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Işık:

10 Yıl Önce Güncellendi

2015-03-27 20:30:23

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Işık:
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, "Eğer bir ülkede hükümet, iktidar yerli üretime gereken desteği vermezse ve bütün politikalarını yerli üretime yönelik oluşturmazsa yerli üretimi sadece özel sektör aracığıyla geliştirmek mümkün olmaz. Bunun için biz özellikle yerli, yenilikçi ve yeşil üretim noktasına odaklandık " dedi.

Bakan Işık, Bursa Organize Sanayi Bölgesi'ndeki (OSB) Bosch Fren Sistemleri firmasına ait yeni fabrikanın açılış törenine katıldıktan sonra aynı bölgede bulunan Pilot Taşıt Koltukları Sanayi ve Ticaret AŞ fabrikasını ziyaret ederek, Yönetim Kurulu Başkan Vekili Mefküre Zümbülova'dan faaliyetleri hakkında bilgi aldı.

Firmanın ürettiği "Pilotcar" adlı elektrikli aracı da inceleyen Bakan Işık, daha sonra bir süre aracı fabrika içinde kullandı. Ziyaretin sonunda Zümbülova, Bakan Işık'a söz konusu araçtan hediye etti.

Yine aynı bölgedeki Türk Standartları Enstitüsünü (TSE) ziyaret eden Işık, ardından Bursa Büyükşehir Belediyesi ile Durmazlar Makine Sanayi ve Ticaret AŞ arasında bir otelde düzenlenen raylı sistem sözleşmesi imza törenine katıldı.

Işık, burada yaptığı konuşmada, kendilerinin "yerli üretim" diye kanun çıkardıklarını, yönetmelikler hazırladıklarını, Türkiye'nin her yerinde konuşmalar yaptıklarını ancak bunlardan daha etkilisinin icraat olduğunu bildirdi.

Tüm dünyada kamu alımlarının ülkenin kalkınmasında, teknolojisinin geliştirmesinde, bilgi birikimi oluşturmasında kilit rolde olduğunu vurgulayan Işık, "Bugün kamu alımlarının bir sektörü Türkiye'de nasıl canlandırabileceğine çok güzel bir örnek teşkil eden imzalar atacağız. Dolayısıyla Bursa Büyükşehir Belediye Başkanımıza hükümetimiz ve bakanlığım adına yerli üretime verdiği destek için teşekkür ediyorum. Ayrıca tüm ekibini ve Durmazlar Makine firmasını da kutluyorum" diye konuştu.

Işık, Türk milletinin çok yetenekli olduğunu, girişimcilik ruhunun bulunduğunu dile getirerek, bu girişimcilik ruhuyla imkanların birleştirilmesi halinde önlerinde hiç kimsenin durma şansının olmadığını vurguladı.

Türkiye'nin pek çok treni peş peşe kaçırdığını, dünyanın sanayiye yoğunlaştığı dönemde maalesef sanayinin kıymetini bilemediğini ifade eden Işık, o dönemlerde ülkenin zamanını ve enerjisini başka şeylere harcadığını söyledi.

Işık, geçmişte Türkiye'de uçak üretiminde çalışmaların yapıldığını, o dönemdeki hükümetlerin gereken desteği vermemesi nedeniyle bu çalışmaların yarıda bırakıldığını dile getirerek, "Maalesef o gün o ufku dar politikacıların, o vizyonsuz politikacıların, kendi iktidarından başka hiçbir şeyi düşünmeyen insanların o tavrı, Türkiye'yi inanın bu noktada 50-60 sene geriye götürdü" değerlendirmesinde bulundu.

-Devrim otomobili serüveni

Rahmetli Necmettin Erbakan'ın 1956 yılında Almanya'dan genç bir mühendis olarak Türkiye'ye döndüğünde ülkenin motor yapması gerektiğini söyleyerek Gümüş Motor Fabrikasını kurduklarını anlatan Işık, şunları kaydetti:

"1960 yılına kadar motor fabrikası hizmete giriyor ve üretime başlıyor. Gümüş Motor Fabrikası motor üretene kadar 10 bin liraya satılan motor 5 bin liraya düşüyor. İthalatçılar var. Madem bu 5 bin liraya satılıyordu da niye 10 bin liraya sattınız? Gümüş Motor 5 bin lirayla rekabet ederken birden 2 bin 800 liraya düşüyor rakam. Tek dert var, Türkiye motor üretmesin. Gümüş Motor'un heyecanı 'Türkiye yerli otomobil yapar mı yapamaz mı?' tartışmasına dönüyor. Yıl 1961. O dönemin mühendisler odası 'Türkiye yerli otomobil yapamaz' diyor. Dönemin Devlet Başkanı Cemal Gürsel'e soruyorlar, 'Ne demek yapamaz, yapar' diyor ve o zamanın Sanayi Bakanını çağırıyor. 4,5 ayda 2 tane Devrim otomobili yapılıyor Eskişehir'de. 4,5 ayda. Hikayenin sonrasını herkes çok iyi biliyor."

Işık, bugün Japon otomobillerinin bir çoğunun o dönem olmadığına dikkati çekerek, maalesef dönemin iktidarının işe sahip çıkmamasından dolayı yerli otomobil üretiminin durduğunu ifade etti.

"O gün, '4,5 ayda bu işi yapan mühendisler bu işi çok daha iyi yapar, ileriye götürür' denip, devlet, hükümet stratejik olarak bu işi başlatsaydı eminim ki biz bugün dünyada sayılı otomobil üreticilerinden olurduk" diyen Işık, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Otomobil markası olmasının önemi nedir biliyor musunuz? Şu an Türk otomotiv yan sanayi strateji partner değildir. Sadece tedarikçidir ama Alman otomotiv yan sanayi, Alman otomotiv sektörünün stratejik partneridir. Neden? Almanya'daki otomotiv firmaları hangi kararı alacaklarsa alsınlar mutlaka yan sanayiyi düşünerek almak zorundalar ama Türkiye'de fiyat uymazsa anında Türkiye'den üretimi ve siparişi başka bir ülkeye kaydırabilir. Almanya'daki yan sanayi öyle değil. Onun için Türkiye'nin bir markası Türkiye açısından son derece önemli. Bursa, otomotiv yan sanayinin kalbi. Otomotiv yan sanayi stratejik partner olursa işte o zaman bu sektörün geleceğine çok daha güvenle bakabiliriz. O gün keşke Devrim otomobiline yoğunlaşsaydı Türkiye. Neden akamete uğradığını biliyoruz. Bilmiyor değiliz. Aynı Gümüş Motor'da yapılanların benzeri onda da yapıldı. 70'lerde 'sanayileşelim, elektronik sanayisini kuralım, yoğunlaşalım' dendiğinde biliyorsunuz bu işin bayraktarlığını merhum Necmettin Erbakan yapmıştır. Onun takkesiyle tesbihiyle takunyasıyla uğraştılar. Fikirlerini hiç tartışmadılar. Merhum Necmettin Erbakan'ın söylediğini birebir uygulayan Güney Kore bugün dünyaya teknoloji ihraç ediyor. Türkiye'de dahil olmak üzere."

Işık, o yıllarda Türkiye'nin içi boş tartışmalar yerine bu alana odaklansaydı, bugün 10 bin 500-11 bin dolar seviyesinde değil, 35-40 bin-50 bin dolar milli gelir seviyesinde olabileceğini dile getirdi.

- "Hedefimiz bütün yurdumuzu hızlı tren ağı ile mümkün olan en kısa sürede örmek"

AK Parti'nin 2003 yılında iktidara geldiğinde yoğun şekilde demiryollarına yöneldiğine dikkati çeken Işık, şöyle konuştu:

"Gazi'den sonra ihmal edilen demiryolu çalışmasına hükümet olarak çok ciddi yoğunluk vermeye başladık. Adeta Türkiye'nin artık demode olmuş demiryolu altyapısını tamamen modernize etmek, yeni hatlar açmak ve hızlı tren noktasında da Türkiye'ye çağ atlatmak için çalışmaya başladık. Bu son derece önemli bir karardı. Hatırlarsanız o dönemde 'Türkiye hızlı tren yapamaz' diyorlardı. Yine 1960'da 'yapamaz' diyenler 2003'te de söylüyordu. O gün karşı çıkanlar hala bugün yine karşı çıkıyorlar. 2003 yılında hızlı değil ama hızlandırılmış treni başlattık. Elim bir kaza oldu Mekece'de. O kazanın arkasında yaşanan olayları, yapılan tartışmaları lütfen bir aklınıza getirin. İlk defa bir hükümet, 'hayır kazadır olur. Araştırmasını yaparız, sorumlular varsa cezalandırırız ama yolumuzdan da dönmeyiz' dedi. Bakın bugün artık Türkiye İstanbul-Ankara hattında hızlı treni çalıştırıyor. İstanbul-Eskişehir-Konya hattında hızlı tren çalışıyor mu? Çalışıyor. Simdi adeta bütün hızlı tren ağlarıyla yurdumuzu örüyoruz. Sivas, İzmir, Bursa devam ediyor. Antalya-Kayseri arasında yeni bir hattın inşaası zannediyorum projeler bitti veya bitmek üzere. Hedefimiz bütün yurdumuzu hızlı tren ağı ile mümkün olan en kısa sürede örmek... Eğer bir ülkede hükümet, iktidar yerli üretime gereken desteği vermezse ve bütün politikalarını yerli üretime yönelik oluşturmazsa yerli üretimi sadece özel sektör aracığıyla geliştirmek mümkün olmaz. Bunun için biz özellikle yerli, yenilikçi ve yeşil üretim noktasına odaklandık."

Işık, Bursa Büyükşehir Belediyesinin, Durmazlar Makine'nin kazandığı ihalenin ardından bundan sonra raylı sistem araçlarına daha önce yurt dışından alınan araçların yarı fiyatına sahip olacağına dikkati çekerek "Hem yerinde hem kendi işçinizle hem kendi altyapınızı kullanarak yapıyorsunuz, kendi ekonominize katkı veriyorsunuz, bir de yarı fiyatına yapıyorsunuz. Benim her zaman ifade ettiğim cümle; bir avroyu, bir doları bir liraya eşitlemek istiyorsak yerli üretim yapacağız" diye konuştu.

Bakan Işık, Bursa Büyükşehir Belediyesi Başkanı Altepe'nin bu çalışmasının tüm belediye başkanları tarafından örnek alınması gerektiğine vurgu yaparak "Şu anda Türkiye bir sıçramanın eşiğinde. Önümüzdeki süreçte Sayın Başbakanımızın sanayi ve destek programını açıklığında göreceksiniz, Türkiye artık daha yüksek teknoloji, ileri teknoloji odaklı bir sanayi ve üretim anlayışına geçecek" dedi.

Konuşmaların ardından Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe ile Durmazlar Makine Sanayi ve Ticaret AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Durmaz, raylı sistem sözleşmesini imzaladı.

Haber Ara