TİMETÜRK | HABER MERKEZİ
Sayın Cumhurbaşkanı!
Hani demişler ya: ’’Et kokarsa tuzlanır; ya tuz kokarsa ne yapılır?’’ diye. Size bu mektubu yazmaya beni iten sebep; hala tuzun kokmadığına olan inancım mıdır, çaresizliğim midir yoksa dün Azerbaycan’ın Terter şehrinde yaşanan haksızlık ve zulmün sizin haberiniz olmadan yapıldığına olan inancım mıdır bilmiyorum.
Eğer size ulaşabileceğimiz başka yollar olsaydı bu mektubu umuma açık yazmaz doğrudan kendinize iletirdik ama yaşanan haksızlık o kadar büyük ki; adalet, hakkaniyet ve hukuk adına bu mektubu size yazıyor, aşağıda anlatacağım adaletsizliğe ve hukuksuzluğa dur demenizi umutla bekliyoruz.
Dün (10.03.2015) tarihinde Terter şehrinde bütün toplum tarafından tanınan, bilinen, toplum nezdinde saygınlığı olan hatta bir zamanlar milletvekili adayı bile olmuş olan Zülfigar İbrahimov ve Vugar Aliyev ‘’İçişleri Bakanlığı Müteşekkil Cinayet Mücadele İdaresinin’’ çalışanları tarafından sabah saat 05:00 - 06:00 sularında kendi ailesinin, çocuklarının ve annesinin gözlerinin önünde; polisler kendi arabalarından çıkartılan birkaç mermi ve silahın evinden çıktığı iddia edilerek gözaltına alındı.
Sizin adalet ve insaf duygularınıza sesleniyorum, hukuk devletinde böyle bir uygulama yapılabilir mi? Hukuk devletinde kendi halkına hizmet etmekten başka görevi olmayan polisler, ülkesini ve milletini seven hatta Karabağ Savaşı'nda bile bulunmuş olan masum insanların evine silah atarak tutuklayabilir mi?
Zaten bizim yeterince hasımlarımız yok mu, bizim Karabağ gibi milletçe 20 senedir kanayan bir yaramız varken kendi polislerimiz kendi halkımıza bu hukuksuzluk ve adaletsizlik nasıl yapabilir? Bu sahneye o anda şahit olan o aile, mağdurların çocukları, sonra bu olayı duyan, bilen toplum devlet hakkında hangi kanaate varır?
Oysa siz birçok konuşmanızda : ‘Yüksek seviyede görevli memurları halka karşı iyi davranmayı ve hukuksuzluk yapmamalarını" öğütlemiştiniz.
Lütfen bu polislerin milletle devletin arasına nifak salmasına izin vermeyin.