Dolar

32,5998

Euro

34,7988

Altın

2.496,80

Bist

9.482,45

CHP Genel Başkan Yardımcısı Böke:

CHP Genel Başkan Yardımcısı Böke:

10 Yıl Önce Güncellendi

2015-03-06 07:55:32

CHP Genel Başkan Yardımcısı Böke:
CHP'nin Ekonomiden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Selin Sayek Böke, "Dövizin düşüp TL'nin tekrar değer kazanması için Merkez Bankası'nın tek yapabileceği şey artık faizi arttırmaktır" ifadesini kullandı.

Böke, yaptığı yazılı açıklamada, 2000'li yılların başına kadar, yöneticilerin Türk Lirası'nın değerini düşürüp, dövize değer kazandırarak devalüasyon yaptığını belirterek, "Şimdi de Cumhurbaşkanı bilinçli olarak girip dövize değer kazandırıyor. Bu nedenle yaşanan resmen devalüasyondur" görüşünü savundu.

Böke, "Cumhurbaşkanı ne yaptığını çok iyi biliyor. Açıkça söylüyor bize, 'Ben her konuştuğumda döviz değer kazanıyor' diyor. Şimdi bunu bilen sorumluluk sahibi bir yöneticinin tekrar tekrar aynı şeyi yapmaması gerekir. Haftada birkaç kez ortaya çıkıp böyle konuşması, bunu bilinçli yaptığını gösteriyor" değerlendirmesinde bulundu.

Böke, şirketlerin de dolar borçlusu olduğunu savunarak, her değer kaybında bunların borçlarının arttığını iddia etti.

Para piyasalarının sakinleşmesi için teknik olarak Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı'nın yaşananlara "dur" diyecek araçları kullanması gerektiğini vurgulayan Böke, şu ifadeleri kullandı:

"Buradaki sıkıntı, Cumhurbaşkanı sanki bunu 'faiz düşsün' diye yapmış gibi gösteriyor. Düşebilecek faizin düşmesine engel oluyor. Merkez Bankası, dolardaki bu artışa piyasaya dolar satarak engel olabilir. Yapabileceği tek şey kaldı faiz. Dövizin düşüp TL'nin tekrar değer kazanması için Merkez Bankası'nın tek yapabileceği şey, artık faizi arttırmak. Cumhurbaşkanı bunu bilmiyor olamaz. Onun için Cumhurbaşkanı'nın bu müdahaleleri bırakması gerekiyor."

Böke, Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun New York'taki temaslarına da değinerek, "Onlar New York'tayken CitiGroup, Akbank'taki hisselerinin tamamını satışa çıkardı. Güvenin bu derece zedelendiği, hukukun yok edildiği bu ortamda, üstelik finansal piyasalara doğrudan müdahaleden başladığı bir ortamda hiçbir yatırımcı Türkiye'de kalmayacaktır" görüşünü savundu.

Haber Ara