Dolar

32,3297

Euro

35,0425

Altın

2.281,75

Bist

8.988,53

'Siyasi istikrar, faiz giderinde rekor gerileme sağladı'

'Siyasi istikrar, faiz giderinde rekor gerileme sağladı'

10 Yıl Önce Güncellendi

2015-03-04 08:20:15

'Siyasi istikrar, faiz giderinde rekor gerileme sağladı'
ŞAHİN OKTAY - Küresel piyasalarda yaşanan olumsuz gelişmelere rağmen bütçede başarılı bir performans sergilenen Türkiye'de, faiz giderlerinin bütçe harcamaları içindeki payı yüzde 11,1'le son 32 yılın en düşük seviyesinde gerçekleşti.

AA muhabirinin Maliye Bakanlığı verilerinden derlediği bilgiye göre, geçmiş yıllarda devlet gelirlerinin büyük kısmını alıp götüren faiz giderlerinin bütçedeki payı, yaklaşık 13 yıllık siyasi istikrarın yanı sıra taviz verilmeyen mali disiplin sayesinde tarihi seviyelere geriledi.

En son 1983 yılında yüzde 9,9'la tek haneyi gören bütçe harcamaları içindeki faiz giderlerinin payı, 1980'li yılların sonunda yüzde 20'leri aşmış, 1990'lı yılların sonunda ise yüzde 40'lara ulaşmıştı. 1983'ten sonraki en düşük oran ise 11,1'le 2014'te yakalanmıştı.

Devletin 2001'de yaptığı her 100 liralık harcamanın 51 lirası faize giderken, bugün ise her 100 liralık harcamanın sadece 11 lirası faize ayrılıyor.

"Merkezi Yönetim Bütçe Giderleri" geçen yıl 448 milyar 424 milyon lira olarak gerçekleşti. Bunun 49 milyar 907 milyon lirasını faiz ödemeleri oluşturdu. Böylece yüzde 11,1 olarak gerçekleşen faiz harcamalarının bütçedeki payı, son 32 yılın en düşük seviyesine gerilemiş oldu.

- "Halkın vergilerinden faize giden pay azaldı"

Kocaeli Üniversitesi (KOÜ) İktisat Bölüm Başkanı ve uluslararası ekonomi uzmanı Prof. Dr. Yusuf Bayraktutan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 1980'lerden sonra yeniden şekillenen Türkiye ekonomisinin 1990'dan sonra bozulmaya başladığını söyledi.

Kamu borçlanma ihtiyacının yüksek faizleri beraberinde getirdiğini anlatan Bayraktutan, dolayısıyla faiz ödemelerinin bütçe ödemeleri içindeki payının zaman içinde arttığını, 2001 yılında da zirve yaptığını vurguladı.

Bayraktutan, ekonomik krizden sonraki süreçte gerek "Güçlü Ekonomiye Geçiş Programı" gerekse siyasal ve ekonomik istikrar sonucunda hem kamu borçlanma ihtiyacında azalma yaşandığını hem de kamu borçları nedeniyle ödenen faiz yükünde hafifleme gerçekleştiğini ifade etti.

Daha sıkı bir bütçe uygulamasıyla halkın vergilerinden faize giden payın azaldığını dile getiren Bayraktutan, "Bütçe harcamalarında faiz payının azalması, kamu gelirlerinin halkın refahını artıracak alanlarda kullanımı için hükümete fırsat sunuyor" dedi.

- "Mali disiplinin eseri"

Prof. Dr. Bayraktutan, bütçe ödemelerinde faizin payının düşmesinde 13 yıllık siyasi istikrarın önemli bir faktör olduğunu ama artık seçim dönemlerinde bütçe disiplininden taviz verilmemesinin bundan daha önemli olduğunu belirterek, şunları kaydetti:

"Geçmişte seçimler yaklaştığında hükümetler yüksek kamu harcamaları yaparak geçici bir ekonomik rahatlama sağlardı. Mesela memur maaşlarına, tarımsal destekleme fiyatlarına enflasyonun da çok üstünde zamlar verilir, bunun sonucunda harcama kanalında dengeler bozulurdu. Faize giden payın 32 yılın en düşük seviyesine gerilemesi, siyasi istikrar kadar ısrarla sürdürülen mali disiplinin bir eseridir. Son 10 yıldır mali disiplini bozacak hükümet davranışlarına tanık olmuyoruz. Seçimler yaklaşsa da mali disiplinin gereği uygulanıyor. Neticede, Türkiye'yi 32 yılın en düşük faizini ödeyen bütçe verileriyle karşı karşıya getirmiş durumdadır. Bu olumlu ve önemli bir gelişmedir."

Son 35 yılın yıla ilişkin bütçe giderleri ve faiz harcamaların bütçe giderleri içindeki payı şöyle:

Yıl Bütçe Harcamaları (Milyon TL) Faiz Giderleri (Milyon TL) Pay (%)
1980 1.148.000 68.000 5,9
1981 1.633.000 124.000 7,6
1982 1.765.000 175.000 9,9
1983 2.915.000 391.000 13,4
1984 4.278.000 735.000 17,2
1985 6.493.000 1.267.000 19,5
1986 8.311.000 1.331.000 16,0
1987 12.791.000 2.266.000 17,7
1988 21.446.000 4.978.000 23,2
1989 38.871.000 8.259.000 21,2
1990 68.355.000 13.966.000 20,4
1991 132.401.000 24.071.000 18,2
1992 225.398.000 40.298.000 17,9
1993 490.438.000 116.470.000 23,7
1994 902.454.000 298.284.000 33,0
1995 1.724.194.000 576.116.000 33,4
1996 3.961.308.000 1.497.401.000 37,8
1997 8.050.252.000 2.277.917.000 28,3
1998 15.614.441.000 6.176.595.000 39,5
1999 28.084.685.000 10.720.840.000 38,2
2000 46.705.028.000 20.439.862.000 43,7
2001 80.579.065.000 41.062.226.000 51,0
2002 115.682.350.000 51.870.659.000 44,8
2003 140.454.842.000 58.609.163.000 41,7
2004 141.020.860.000 56.488.490.000 40,0
2005 146.097 45.680 31,3
2006 178.126 45.963 25,8
2007 204.068 48.753 23,9
2008 227.030 50.661 22,3
2009 268.219 53.201 19,8
2010 294.359 48.299 16,4
2011 314.607 42.231 13,4
2012 361.887 48.416 13,4
2013 408.224 49.986 12,2
2014 448.424 49.907 11,1

Haber Ara