Dolar

32,5427

Euro

34,8772

Altın

2.433,02

Bist

9.645,02

Gannuşi: Türkiye'de yaşasaydım Erdoğan gibi olurdum

İslam dünyasının en önemli fikir adamlarından olan Nahda Hareketi Lideri Rashid Gannuşi Gannuşi ile beş ay içerisinde kendi evinde üçüncü görüşmem. Son görüşmemiz Diriliş Postası’nın çıkacağı haftaya rastladı ve gazetemize özel oldu.

10 Yıl Önce Güncellendi

2015-02-28 10:32:39

Gannuşi: Türkiye'de yaşasaydım Erdoğan gibi olurdum

Görüşmemizde öğreniyor ve izliyoruz ki, Gannuşi, Tunus Parlamentosu’nda yeni Anayasa kabul edilirken, şükür secdesine kapanmış. Gannuşi ile konuşurken bir bilgenin sohbetinde eski zamanla yeni zamanın sofrasında oturduğunuzu düşünürsünüz…İşte Gannuşi ile yaptığımız sohbetin önemli kısımları

TUNUS’TA DEVRİM BOĞDURULAMADI-ŞİŞENİN EN DAR YERİNDEN ÇIKTIK

. Gannuşi “Arap Baharı”nın” başlangıç yeri olan Tunus’ta devrimin boğdurulamamasının en önemli sebeplerinden biri olarak çoğulcu bir yapının geçiş süreci için gerekli olduğuna inanmalarına ve bunun için fedakarlık yapmalarına bağlıyor.Allah'ın insanları farklı farklı yarattığını vurgulayan Nahda lideri Gannuşi, bir arada olabilmenin ancak "itidal, uzlaşı, çeşitliliği ve farklı görüşleri kabul ederek, ümmetin ve insanlığın birliği çerçevesinde" sağlanabileceğini ifade ediyor ve özellikle “Sivil devlet” vurgusuna sıkça atıf yapıyor. Bugün iktidar ortağı olarak sağlam bir şekilde yoluna devam ettiklerini ifade ederek; “Şişenin en dar yerinden çıktık” diyor.Gannuşi iktidar şehvetine atıf yaparak; “İktidar şehvetini, aklımızı kullanarak ve ülke çıkarlarını önceleyerek yendik. Zira en büyük parti olduğumuz hâlde pek nadir görülen zekice bir yaklaşımla cumhurbaşkanlığı yarışından çekilme kararı aldık.”



MISIR’DA BAŞLAYAN DALGALARA KARŞI DALGAKIRANLAR OLUŞTU

Mısır’da olan darbedir. Halkın iradesine karşı bir darbe. Mısır’da bu iradeye karşı bir dalga başlatıldı ve bu dalgaya karşı da dalgakıranlar oluştu.. Bu dalga kıranlar Mısır’daki pasif direniş, Türkiye’deki yerel seçimlerde Ak Parti başarısı, Gazze’de direniş ve Libya’da Hafter’e karşı verilen mücadele. Dikkat edin, bu dalgalar belki ezip geçmiyor ama sürekli olarak sahili vuruyor. Bugün bu dalgalar ve onlara karşı dalga kıranlar devam ediyor.

Mısır’da darbeci Sisi’nin durumunun değişip değişmeyeceğine ilişkin olarak Gannuşi şunları belirtiyor; "Müslümanların kıblesinin yer aldığı Suudi Arabistan'ın yeni Kralı Selman'ın kanın durması ve birlik sağlanması için Mısır, Suriye ve bölgede uzlaştırıcı rol oynamasını bekliyoruz.Burada yeni Kral Selman sarayda hizmetçisine varana kadar bir değişikliğe imza attı ve Ortadoğu’da politika değiştireceğine inanıyorum. Bu nedenle Türkiye ve Suudi Arabistan’ın bölgede yapacağı işbirliği bölgede yeni bir yumuşamayı beraberinde getirebilir ve bunun da Mısır’a yansıması olabilir.Bu nedenle Suudi Arabistan ve Türkiye arasındaki ziyaretler sonrası daha net bir tablo görebiliriz.



TÜRKİYE’DE YAŞASAYDIM ERDOĞAN GİBİ OLURDUM

Türkiye’yi yakından takip ettiğine her ziyaretimizde şahit olduğumuz Gannuşi, Türkiye ile ilgili olarak çok farklı görüşlerde bulunuyor.Türkiye’nin mevcut sistem içerisinde çok önemli siyasi operasyonlar gerçekleştirdiğini söyleyen Gannuşi, Türkiye’de Erdoğan’ın koalisyon ve kurumların getirdiği siyasetten dolayı merkezi hükümete yönelmek durumunda kaldı. Bu nedenle Erdoğan, parlamenter sistemden başkanlık sistemine geçmeye çalışıyor. Gannuşi Türkiye ve Tunus’un siyasi atmosfer ve kültürünün farkı olduğunun özellikle altını çiziyor ve ekliyor, “Tunus ve Türkiye karşılaştırması yaparsak sizde yerleşen bir yapı var bizde ise yerleştirmeye çalıştığımız bir demokrasi ve bunun kurumları var”

Başkanlık sistemi ile görüşlerini sorduğumuzda Gannuşi Tunus açısından baktıklarında başkanlıktan parlamenter sisteme geçmeye çalıştıklarını ve bunun gücü paylaşmayı esas aldıklarını ama Türkiye’de durumun Tunus’dan farklı olduğunun altını çiziyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın başkanlık sisteminde ısrar ettiğini ve bunun neticesinde muhalefet tarafından Erdoğan’ın diktatörlükle suçlandığını ve Tunus’da Nahda’nın yaptığı fedakarlıkların aynısının Erdoğan’dan beklendiğini hatırlattığımızda gülerek şöyle diyor; Eğer ben de Türkiye’de olsaydım Erdoğan gibi olurdum, Erdoğan Tunus’ta yaşamış olsaydı oda benim gibi olurdu.” Türkiye’de ki modelin çok önemli olduğunun altını çizen Gannuşi, kurumsal değişimin gerekliliğine ve demokratikleşme önündeki engellerin kaldırılmasına özellikle işaret ediyor.

MÜSLÜMANLAR ARASI MÜNASEBET VAHŞİLEŞMEMELİ

Özgürlüklerin geliştiği yerde İslam gelişir diyen Gannuşi, IŞİD'in en etkin panzehirinin 'demokratik İslam' olduğunun özellikle belirtiyor. İslam tarihi boyunca "zayıflık, aşırılık, tekfir ve harici fikirlerden" beslenen "aykırı grupların" varlığına dikkati çeken Gannuşi, batının da artık Erdoğan’ın savunduğu İslam ile IŞİD’in savunduğu İslam arasında tercih yapması gerektiğini vurguluyor. IŞİD’in yaptıkları üzerinden bir değerlendirmede bulunan Gannuşi, Müslümanlar arasındaki münasebetin bu derece vahşileşmemesi gerektiğini ifade ederek, Ürdünlü pilot Kesasibe'nin yakılarak öldürülmesini “"Neredeyse gökler parçalanacak, yer yarılacak, dağlar göçecekti" ayetini hatırlatarak, çok büyük bir vahşetin sergilendiğine dikkati çekiyor.

NEVZAT ÇİÇEK-DİRİLİŞ POSTASI

Haber Ara