Çeşitli temas ve ziyaretler için Antalya'da bulunan Anadolu Partisi Genel Başkanı Emine Ülker Tarhan, Konyaaltı Kent Meydanı'nda halka seslendi.
Bir seçenek olmak, talan düzenini bozmak, umutsuzlara umut olmak için yola çıktıklarını kaydeden Tarhan, o yolda omuz omuza yürümeye kararlı olduklarını bildirdi.
Yeni kurulan Anadolu Partisi'nin 3 ay gibi kısa bir sürede inanılmaz bir performans gösterdiğini belirten Tarhan, "seçime giremezsiniz, örgütlenemezsiniz" diyenleri mahcup ettiklerini, Türkiye'nin 70 ilinde örgütlendiklerini ve seçime girmeye de hak kazandıklarını söyledi.
- "Anadolu'yu onun elinden almaya geldik"
"Türkiye'nin 13 yıldır bir zalimin elinde oyuncak olduğunu, insanların ayrıştırıldığını, cumhuriyet değerlerinin tüketildiğini" iddia eden Tarhan, "Anadolu'yu onun elinden almaya geldik. Ağaçları kesiyorlar, topraklarımızı yağmalıyorlar, kutulardan, kasalardan dolarlar fışkırıyor. (Ak, ak) diyorlar ama, akın sadece adı kalmış, öylesine kirlenmiş, öylesine kararmış ki o ak" diye konuştu.
İktidar partisinin günahlarının saymakla bitmeyeceğini söyleyen Tarhan, ülkenin bir bölümünün de PKK'ya teslim edildiğini savundu.
Tarhan, "Bu muazzam kötülüğün, bir suç şebekesi gibi çalışan AKP'nin elbette büyük bir sorumluluğu var ama bununla mücadele etmeyen beceriksiz muhalefetin hiç mi suçu yok?" dedi.
Ülkede kadın şiddetinin giderek arttığını, kadına şiddetle de sonuna kadar mücadele etmek istediğini kaydeden Tarhan, "Belli bir zihniyet kadın erkek eşitliğine inanmıyor, kadını ikinci bir varlık olarak görüyor. Sadece kadının ne kadar çocuk dünyaya getireceğiyle ilgileniyor. Bu da tabii ki kadına yönelik şiddeti çağırıyor" diye konuştu.
- "Tezkereden anladıkları buymuş"
Geçen yıl sonbaharda Irak ve Suriye tezkeresinin çıkarıldığını hatırlatan Anadolu Partisi Genel Başkanı Emine Ülker Tarhan, şöyle konuştu:
"Tezkere çıkarıldıktan sonra hepimiz, herhalde bu tezkereyi çıkartan cengaverler Şam'a gidecekler, hep söyledikleri gibi cuma namazı kılacaklar diye beklerken, bir de baktık ülkemizin dışındaki tek vatan toprağını terk edip, kaçıp geri dönüyorlar. Meğerse tezkereden anladıkları buymuş. Vatan toprağını, her şeyi toparlayıp kaçmakmış, anladıkları şey buymuş. Üstelik utanca bakar mısınız, Türk bayrağını aldılar, Öcalan'ın bayrağının altına, onun himayesine diktiler. Bu utanç onlara ömür boyu yeter mi? Bu utanç paşanıza da padişahınıza da bakanınıza da başbakanınıza da ölene kadar yeter. Halep'teki türbeyi kaybettiler. Şimdi TOKİ baba türbesi falan mı yaparlar bilmiyorum. Bir avuç vatan toprağını koruyamadılar."
