Dolar

32,5259

Euro

34,7994

Altın

2.430,22

Bist

9.722,09

Umran Dergisi Şubat 2015 Sayısı Çıktı!

10 Yıl Önce Güncellendi

2015-02-02 15:58:17

Umran Dergisi Şubat 2015 Sayısı Çıktı!


“İSLÂMÎ TERÖRİZM” AJİTASYONU

İslâm'a Karşı Öfke, Seçici Acıma Ekonomisi ve Aydının Stratejik Zihniyeti

Charlie Hebdo’nun yayın heyetine karşı yapılan saldırıdan bu yana bir heyecan dalgası yayılıyor; bir Fransız “11 Eylül’ü yaşamaktayız” deniliyor. Saldırı sonrasında Fransa’da güvenlik en üst düzeye çıkarılmış ve saldırganlar aranmaya başlanmıştır. İşin ilginç yanı saldırının engellenmesi noktasında yetersiz kalan Fransız istihbaratının, saldırının hemen sonrasında saldırganların kimliklerini anında saptaması ve gayri resmi yollardan bu isimleri duyurmasıydı. Saldırılara ilişkin Batıda farklı tepkilerin verildiği görüldü. “Je sui Charlie” (Ben Çarliyim) kampanyasına destek veren ve olayı kayıtsız şartsız kınayan tepkiler çoğunlukta olmakla birlikte azınlık da olsa saldırıların Fransa’nın bir komplosu yahut sebebi olduğu ve fikir özgürlüğünün de bir sınırı olması gerektiğine yönelik güçlü tepkiler de verilmiştir. Nitekim Papa II. Benedictus olaya ilişkin açıklamasında şiddeti tasvip etmediklerini, ancak ifade özgürlüğünün başkalarının inançlarına hakaret etme anlamına gelmediğini ifade etmiş ve şu veciz ifadeyi eklemiştir: “Ben de Charlie değilim.”
ABD, İngiltere, Fransa ve Almanya olmak üzere dünyanın sayılı ülkeleri, terörün İslâm’dan kaynaklanmadığını, dini, rengi ve dili ne olursa olsun, terörün birbiriyle aynı olduğunu dile getirdiler ve İslâmofobyaya karşı olduklarını ifade ettiler. Dikkate değer önemli bir gelişme de, saldırılar öncesinde Avrupa genelinde son yıllarda yükselen aşırı sağ partilerin yükselişi ve İslâm karşıtı hareketlerin yaygınlaşmasıdır. Örneğin Fransa’da 2014 yılında yapılan Avrupa Parlamentosu seçimlerinde aşır sağcılar %25 civarında oy alarak sandıktan birinci parti olarak çıkmıştır. Yine
300 bine yakın Müslüman’ın yaşadığı İsviçre’de yeni minarelerin yapılıp yapılmayacağı 2009 yılında yapılan bir referandumda halkın %57’si tarafından red edilmiş ve İsviçre’de yeni minare yapımı yasaklanmıştır.
Charlie Hebdo olayının yaşandığı gün Yemen’deki bir saldırıda öldürülen 37 kişi. Bu gözlemin pratik sonucu bu anma seremonilerinin safiyane olmadığıdır. Pozitif tarafsızlık paravanlarının ardına bakıldığında bunların simgesel performatif eylemler oldukları anlaşılır. Bu seremoniler bizlere hangi hayatların uğruna ağlamaya değer olduklarını ve daha da önemlisi hangilerinin bu hümanist ve modern acıma ekonomisinin dışında tutulacağını öğretir.
Diğer taraftan Türkiye başta olmak üzere dünyanın pek çok yerindeki gazeteler, haber portalları, ajanslar ve kanaat oluşturucu mevkiindeki aydınlar “İslâmcı terörizme” karşı medenilik vurgusu temelli askerî harbin gerekliliği konusunda bir oybirliği içindeydi. Bu seçici acıma ekonomisi Batılı devletin şiddet algılamasına dair ikinci tipten bir etki üretiyor. Irkçı diskurlar gürültülü bir şekilde şiddeti sahneliyor. Kaba İslâm düşmanlarının negatif coşkunluğu yanında her şeyden önce pozitif coşkular taşıyan “hümanistler” var: Kurbanlara acıma ve sempati, “yüce” değerlere içten bir bağlılık (basın özgürlüğü, sanatın kutsallığı, liberal demokrasi, cumhuriyet vb.) Adı geçen dergiyi Müslümanların peygamberine hakaret etmesi ve onlara yönelik nefreti teşvik etmesi açısından kınayamayan bir düşünce ortamı var. Bu iki yorum çerçevesinin Türkiye’ye yansımaları düşünce tarihimiz açısından ibretlik örnekler sunuyor. Bir din olarak İslâm’ın zorunlu olarak terörizm ürettiği gibi bir tez/kanaat hemen tedâvüle sokuldu. Aydın figürü İslâm coğrafyasında yaşanan belli olay ve olguları örnek alarak geniş bir kamuoyu oluşturmak için kitlelere yönelik ajistasyon faaliyeti içine girmiştir. Amaç kitlede İslâm’a karşı öfke ve hoşnutsuzluk yaratmak ve kendilerince yaklaşan “tehlikeyi” göstermektedir. Bu konu etrafında yürütülen tartışmalar Agamben, Michel Foucault, Edward Said gibi iktidar kuramcılarının entelektüel ufuklarının bir hayli gerisinde seyretmektedir. Sanki hiç Said’in Haberlerin Ağında İslam ve Oryantalizm gibi kitapları okunmamış gibi muamele ediyorlar.

Bazı Başlıklar:

Hangi Terör Daha Terör?! Hangi Ölü Daha Ölü?!
Sıbğatullah Kaya

“Müstehzi”den “Kindar”a Yaşanan Tipolojik Kayma:
Entelektüelin Aydınlaşması
Hüseyin ETİL

Mal-Mülk-Servet Sevgisinden Mal-Mülk-Servet Şehvetine
Burhanettin CAN

İslâmcılık, İslâmlaşma ve Gelecek
M. Kürşad Atalar

Hakkı ve Sabrı Tavsiye Etmek Üzerine
Şemsettin Özdemir, Abdullah Yıldız

Diplomatik İntifada: Filistin’in UCM Üyeliği
Öner BUÇUKCU

www.umrandergisi.com 0212 293 90 41



Haber Ara