Dolar

32,5004

Euro

34,6901

Altın

2.496,45

Bist

9.693,46

Şehir Tiyatrolarının kostümleri kendi atölyesinden

Şehir Tiyatrolarının kostümleri kendi atölyesinden

10 Yıl Önce Güncellendi

2015-02-01 09:19:46

Şehir Tiyatrolarının kostümleri kendi atölyesinden
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları'nın 9 farklı sahnesinde sezon boyunca izleyici ile buluşan oyunlarının kostüm ve aksesuarları, şehir tiyatrolarının atölyelerinde üretiliyor.

Harbiye'de Şehir Tiyatroları kadın terzihanesinde AA muhabirinin sorularını yanıtlayan kostüm tasarımcısı Nihal Kaplangı, tüm kostüm, aksesuar, ayakkabı ve şapkaların atölyelerinde yapıldığını vurgulayarak, "Bütün oyunların kostümlerinin hazırlandığı bir atölye kompleksi burası. Oyunun geçtiği döneme veya yönetmenin isteğine göre kostümler tasarlanıyor. Daha sonra malzemelerle birlikte atölyeye geliyor. Atölyelerdeki dağılımı yapılıyor ve burada üretiliyor" dedi.

Kadın ve erkek terzihanelerinde 16'şar kişilik ekibin görev yaptığını aktaran Kaplangı, her iki ekipte de 8 kişinin terzihane kısmında çalıştığını, diğer 8 kişinin ise sahnelerde görevli olduğunu ifade etti.

Kaplangı, ayakkabı atölyesinde 4, şapka atölyesinde ise 2 kişinin ihtiyaçları hazırladığını dile getirdi.

Şehir tiyatrolarının ihtiyacı olan her tür kostüm ve malzemenin atölyede üretilebildiğine işaret eden Nihal Kaplangı, "Bizde imkansız diye bir şey yoktur. Mutlaka bir şekilde yapılır. Ama bazı malzemeler yapılırken büyük aletler gerektiriyor. Örneğin bazı şapkalarda böyle. Bazen ayakkabıda da olabiliyor. O zaman satın alma yoluna gidiyoruz" diye konuştu.

- Gerektiğinde kostümlerin oranlarıyla oynanıyor

Tiyatro malzemelerinin günlük yaşamda kullanılan kıyafet ve aksesuarlara göre daha farklı olduğuna dikkati çeken Kaplangı, dikkat çekici olması için bazı objelerin veya kostümlerdeki detayların boyutlarıyla oynandığını söyledi.

Kaplangı, örneğin bir ceket üzerindeki düğmenin gerekli görüldüğünde normalden çok daha abartılı bir boyutta seçilebileceğini kaydederek, şöyle devam etti:

"Günlük satılan tekstil ürünlerini biz en fazla yarım ya da bir metre uzaklıktan görüyoruz. Tiyatro kostümlerinde; seyirciyle sahne arasında en az 5-8 metreye varan mesafeler var, o uzaklıktan görüyoruz. Bu yüzden tiyatro kostümünün yapılması ve dikilmesi özeldir. Ona göre tasarlanır. Gerektiği zaman fazla belli etmeden oranlarıyla oynayarak kostümü büyütürüz. O yüzden burada çalışan bütün arkadaşlarımız bu konuda farklı bir eğitimi olan kişiler ve özel terzilerdir."

- Tiyatro kostümleri dayanıklı malzemeden olmak zorunda

Nihal Kaplangı, kostümlerin oyunlarda uzun saatler boyunca giyildiğini, hafta boyunca da en az 6 oyunda kullanıldığını anlattı.

Bu nedenle kostümlerin daha dayanıklı malzemelerden yapılması gerektiğini dile getiren Kaplangı, şöyle konuştu:

"Oyun bir sezon oynadığı zaman, bayağı bir yıpranma payı olması gerekiyor. Normal mağazada satılan kostümler buna dayanıklı değil. Biz ona göre, başka önlemler alarak üretiyoruz. Örneğin burada yapılan elbiselerin içinde kumaşı daha dayanıklı hale getirmek için mutlaka gizli mermarşahi veya başka bir kumaştan, alt çalışması yapılır. Ayrıca kostümler her hafta temizlenmeye gidiyor. Yıkanıyor ya da kuru temizleme görüyor. O yüzden kostümlerimizi daha dayanıklı malzemeler kullanarak üretmek zorundayız."

- Erkek oyunculara kadın kostümü

Şu anda tüm atölyelerde, 30'a yakın kadın ile 40'a yakın erkek kostümünün kullanıldığı "Ölü Ordunun Generali" adlı oyunun kostüm ve malzemeleri üzerinde çalıştıklarını söyleyen Kaplangı, kadınlar terzihanesinde ayrıca "Kısasa Kısas" oyununun kostümlerinin de dikildiğini belirtti.

Nihal Kaplangı, "Kısasa Kısas" isimli oyunun kostümlerinin özel bir çalışma gerektirdiğini dile getirerek, "Oyunumuzda sadece bir bayan oyuncu, fakat 4 tane kadın rolü var. Onun için erkekler kadın rolü oynayacaklar. O yüzden de onlara göre özel bir çalışma yapılıyor. Göğüs dolguları yapılıyor. Bel oyuntusu çıkartacak şekilde korsajlar hazırlanıyor. Bu da farklı bir şey. Normalde bulamazsınız ya da piyasada aldığınız bir kadın kostümü erkek anatomisine çok uymaz" ifadelerini kullandı.

Şehir Tiyatroları kurulduğundan beri bu atölyelerin hizmet verdiğini ifade eden Kaplangı, 1940'lı yıllarda sanatçıların zaman zaman oyunlarda kendi kostümlerini kullandıklarını ifade etti.

Haber Ara