Özbekistan uyruklu din adamı Abdullah Buhari'nin 10 Aralık'ta Zeytinburnu'ndaki İhsan Derneği binası yakınında uğradığı silahlı saldırıda hayatını kaybetmesiyle ilgili tutuklanan şüpheli Eldar A, ifadesinde 1980 yılında Rusya'da doğduğunu, 2001 yılında Türkiye'ye geldiğini, doğalgaz işiyle uğraştığı için nerede iş olursa oraya gittiğini anlattı.
'Sobir S. isimli kişiyi tanıyor musunuz?' sorusuna Eldar A, şu şekilde cevap verdi:
'Ben Sobir S'yi 'Saşa' takma adıyla yaklaşık 3,5 aydır tanıyorum ve beni onunla Antalya'da Sultan K. tanıştırdı. Uçak bileti aldım. Türkçe bilmediğini ve kendisine Türkiye'ye geldiğinde tercümanlık yapmamı istedi. Benim de o sıralar işlerim iyi olmadığı için mantıklı geldi. Daha önceden de yurtdışından gelenlere tercümanlık yapmıştım. Teklifi kabul ettim. Sobir S. 19 Kasım 2014'te Antalya'ya gelmeden önce beni aradı, buluştuk.'
Ertesi gün araba kiraladıklarını, daha sonra başka bir arkadaşlarıyla Ankara'ya gittiklerini, Sobir S'ye bir mesajlaşma programı üzerinden adres bilgileri geldiğini belirten Eldar A, 'Sobir S. bu programı açtığında kaplan resmi vardı ve bu resmin yanında 'Mişa' ismiyle kayıtlıydı. Yurtdışından Sobir S'yi yönlendiren şahıs olduğunu düşünüyorum. Mişa'nın yönlendirmesiyle Ankara'da çok sayıda adrese gittik. Benim hatırladığım kadarıyla Çayyolu, Kızılay, Yıldız ve bir alışveriş merkezine gittik. Buralarda kimseyle buluşmadık. Sadece adres olarak baktık. 4 gün sonra Antalya'ya döndük. 4 gün de Antalya'da kaldıktan sonra kiraladığımız araçla İstanbul'a gittik' diye konuştu.
Şüpheli Eldar A, ifadesinde yanlarındaki "Kurban" isimli arkadaşlarının Kazakistan'a gittiğini, Sobir S. ile Şişli'de bir apart daireye yerleştiklerini, İstanbul'da kaldıkları süre içerisinde Zeytinburnu'na gittiklerini, Sobir S'ye ne amaçla gittiklerini sorduğunda, alacağı olan bir adamın bulunduğunu ve ona baktığını anlattı.
Zeytinburnu'na gittiklerinde Özbek Derneği'ne baktığını ifade eden Eldar A, 'Zeytinburnu'na her gittiğimizde farklı yollardan gitmeye çalışıyordu. Bir seferinde araçtan inerek yürüyüp gittiğimizde inşaata varmadan bir MOBESE kamerası olduğunu farketti ve daha sonra panikledi. Hemen ara sokağa girdi. Ben Sobir S'nin kanunsuz bir iş yapacağını anlamıştım ama o zaman böyle bir girişimde bulunacağından emin olamadım. Yaklaşık 8 gün aynı adrese gidip geldik. Tuzla taraflarında yalnız villaların bulunduğu bir adrese de 3 kez gittik. Sobir S. bu villaların fotoğraflarını çekti.'
Şüpheli Sobir S'nin 8 Aralık 2014'te koyu renkli yüksek ve dar bir çanta içerisinde Gürcüce yazılar yazan siyah renkli, içinde 9 milimetre çapında bir silahın olduğu çantayı alarak dışarı çıktığını anlatan Eldar A, camdan baktığında kendisinin 'Maga' olarak tanıdığı Zelimkhan A. ile buluştuğunu ve çantayı bu kişiye verdiğini belirtti.
Mişa'nın olaydan bir gün önce Sobir S'yi aradığını anlatan şüpheli Eldar A, ifadesinde şu bilgilere yer verdi:
'Sobir S, 10 Aralık 2014 günü sabah beni uyandırdı. 'Kalk görüşmem var gitmem lazım' dedi. Ben de giyindim ve tekrar Zeytinburnu'na gittik. Bana arabada oturmanı söyledi. Olay günü ben uykusuz olduğum için araç içinde uyuyakaldım. Sokağa çöp arabası girdiğinde uyandım, baktığımda Sobir S. yoktu. Yaklaşık bir saat sonra Sobir S. araca acil bir şekilde geldi. 'Kızlar geldi, acil Aksaray'a gitmemiz lazım' dedi. Araçtan indiği zaman üzerinde siyah renkli deri montu ve kafasında siyah renkli önünde bir şapka vardı. Ancak araca geldiğinde şapka ve deri mont üzerinde yoktu.
Monta ve şapkaya ne olduğunu sordum, 'ıslandı attım' dedi. Aracı çalıştırdı hızla oradan uzaklaştık. Aksaray'a geldik. Beni Aksaray'da indirdi. 'Sen burada bekle, kızlar gelecek, benim biraz işim var' diyerek ayrıldı. Bir buçuk saat sonra ben Simit Sarayı'nda otururken geldi. Aracı Kumkapı'da otoparkta bıraktığını söyledi. Sobir S. bana bu aracı iki gün kullanmamamı söyledi. Bu olaydan dolayı kendisiyle tartıştım.'
- 'Şüpheli Zelimkhan M'yi bir diğer şüpheli S.S. azmettirdi'
"Maga" olarak bildiği, sonradan isminin Zelimkhan M. olarak öğrendiği kişiyle arabadan dolayı tartıştığını, boynuna elindeki misina ipini dolamaya çalıştığını dile getiren Eldar A, şöyle devam etti:
'Kız arkadaşımla oradan ayrılarak otobüsle Ankara'ya gittik. Sobir S. beni aradı. Niye gittiğimi sordu. İstanbul'a geri çağırdı. Ben de Bursa'da olduğumu söyledim ve telefonu kapattım. O gün akşam televizyon izlerken Zeytinburnu ilçesinde bir dernek önünde cinayet haberini gördüm. Televizyonda derneği gördüğümde Sobir S. ile birlikte sürekli gidip baktığı dernek ile aynen dernek olduğunu fark ettim. Ve bu olayı o zaman bunların yaptığını fark ettim. İsmini 'Maga' olarak bildiğim Zelimkhan M. olarak teşhis ettim. Ve bu şahsı yönlendiren ve azmettiren ve silahı veren 'Saşa' olarak bildiğim Sobir S. isimli şahıstır. Olayda kullanılan silah benim daha önce belirttiğim gibi şüpheli Sobir S'de gördüğüm silahtır. Olayı gerçekleştiren şahıs ise 'Maga' olarak tanıdığım şüpheli Zelimkhan M. isimli şahıstır.'
Bir diğer şüpheli Sobir S. de ifadesinde üzerine atılı suçlamayı kabul etmediğini, kendisinin Eldar A'yı daha önceden tanıdığını belirterek, 'Eldar A. bana telefon açtı. Ucuz altın olduğunu söyledi. Ben de bu amaçla 5 Kasım 2014'te Türkiye'ye geldim. Eldar A. bir araç kiralamıştı ve bu araçla dolaştık. Öldürülen Abdullah Buhari'nin faaliyet gösterdiği dernek binasının etrafında dolaştık. Biz Eldar A'nın daha önceden boşandığı eşini bulmak için dernek binasının önünde buluştuk. Ben kimseye silah teslim etmedim, silah taşımadım. Eldar A. yalan söylüyor' dedi.
Özbek uyruklu din adamı Abdullah Buhari, 10 Aralık 2014'te Zeytinburnu'ndaki İhsan Derneği binası yakınında uğradığı silahlı saldırıda ağır yaralanmış ve kaldırıldığı Cerrahpaşa Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde hayatını kaybetmişti.
Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerinin Buhari'nin öldürülmesine ilişkin başlattığı çalışmada, yabancı uyruklu Zelimkhan M, Eldar A. ve Sobir S. gözaltına alınarak, çıkarıldıkları mahkemece tutuklanmışlardı.
