Dolar

32,5181

Euro

34,9863

Altın

2.436,59

Bist

9.716,77

Bank Asya'da kritik bilanço!

Konunun uzmanları, “Zarar varsa katılım hesaplarına yansımak zorunda” diyor. Yani katılım prensiplerine göre Bank Asya’ya para yatıranların birikimleri, banka rekor zararda olduğu için erimeye başlayabilir...

10 Yıl Önce Güncellendi

2015-01-22 02:44:02

Bank Asya'da kritik bilanço!

PARALEL yapıya yakınlığıyla bilinen ve 17-25 Aralık darbe girişimleriyle mali açıdan zora düşen Bank Asya’da sular durulmuyor. Banka, 2014’ün üçüncü çeyrek bilanço döneminde 301 milyon lira zarar açıklamıştı. Bankanın 9 aylık zararı ise 254 milyon lira olarak kayıtlara geçti. Toplam aktif 9 ayda yüzde 41 azaldı. Aynı dönemde mevduatlarının yüzde 46'sını kaybetti. Bir başka ifadeyle banka yarı yarıya eridi.

HİSSE BAŞINA ZARAR %0.28!

Bu dönemde bankadaki hisse başına zarar ise yüzde 0.28’e ulaştı. 2014’ün dördüncü çeyreğinde bankanın hisse başına kârı yüzde 0.20 seviyelerindeydi… Bu veriler şimdi yeni bir tartışma başlattı. Geçmiş yıllarda ‘kâr ettiği için’ müşterilerine ‘kâr payı’ dağıtabilen banka, 2014’ün üçüncü çeyreğinde yarı yarıya eridi ve rekor zarar açıkladı. Yani bankanın, katılım hesaplarında şimdi devasa bir zarar söz konusu… Katılım bankacılığı prensiplerine göre; banka bilançosunda zarar oluşması durumunda bu zararın sermayeye karşılık gelen miktarının müşterilerine yansıtılması gerekiyor. Bu zararın şimdi hesap sahiplerine (banka müşterilerine) ne ölçüde yansıyacağı merak ediliyor.

KÂR DA ORTAK, ZARAR DA

Uzmanlar, İslami prensiplere göre faaliyet gösteren katılım bankalarının ‘kâr ortaklığı’ ya da ‘zarara katlanma’ prensipleri çerçevesinde faaliyet göstermek zorunda olduklarına dikkat çekiyorlar. Yani bu bankalar, müşterilerin yatırdığı paraya faiz işletmiyor. Elde edilen kâr doğrultusunda, yatırılan paraya ‘kâr payı’ ödeniyor…

İKİ TÜR SERMAYE VAR

Fıkhi olarak ancak bu şartlar altında meşru olarak kabul edilen sistemde iki tür sermayenin bulunduğunu söyleyen İstanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesi İslam İktisadı ve Finansı Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Servet Bayındır, bunları şöyle sıraladı: “Biri öz sermaye diğeri ise katılım sermayesi. Öz sermaye katılım fonlarına karıştırılmadığı sürece, bunun karı veya zararı hesap sahiplerini ilgilendirmez. Bu sermayeden doğacak zarar da kar da banka patronlarına ait olur.”

KÂR ‘PAY’ EDİLİR, YA ZARAR…

“Katılım hesaplarında ise kâr oluşmuşsa’ bu kâr belirli oranlarda pay edilir” diyen Prof. Dr. Bayındır, zarar durumunda bu zararın sermayeye karşılık gelen miktarının hesap sahiplerine yansıtıldığını söylüyor.

AKSİ MÜMKÜN DEĞİL

 Prof. Dr. Bayındır’ın verdiği bilgilere göre şayet katılma hesapları havuzu zarar ederse bunu ya önceki ihtiyat havuzlarındaki sermayeden karşılar ya da hesap sahiplerine zarar olarak yansıtır. İhtiyat havuzlarının sınırlı ve süreli olduğu düşünülürse bu tedbirin geçici olduğu, süre giden zararların hesap sahiplerine aktarılmasının asıl olduğu görülür. Bu sebeple zarar edildiği halde bu zararın sürekli ihtiyat havuzlarından karşılanması mümkün olmaz.

Kâr da zarar da hesaplara yansıtılır

İstanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesi İslam İktisadı ve Finansı Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Servet Bayındır, “Bir banka katılım havuzlarının zararını hiçbir şekilde hesap sahiplerine yansıtmıyorsa ya kendi öz sermayesinden ya da varlıklarını satmak suretiyle elde ettiği sermayeden havuza destek oluyordur. Her iki yöntem de katılım bankacılığı ilkeleriyle bağdaşmaz. Çünkü bu bankacılık sistemi şeffaflık üzerine kurulmuştur. Öz sermaye kendi kulvarında katılım sermayesi kendi kulvarında değerlendirilip kar ve zarar şeffaf şeklide sermaye sahiplerine yansıtılmalıdır” dedi.

Aksi durumda faizli bankadan farkı olmaz

"KATILMA hesaplarındaki sermaye kâr etmediği halde katılımcılara kâr dağıtmak da zarar ettiği halde zararı yansıtmamak katılım bankacılığı ilkeleri ile bağdaşmaz" diyen İslam İktisadı Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Bayındır, şöyle devam etti: "Aksi halde bu bankaların diğer faizli bankalardan bir farkı kalmaz. Oysa bu tür bankacılığa cevaz verenler bu ilkelere uyulması şartıyla cevaz vermişlerdir. Fakat günümüzde maalesef bütün ilkeler birbirine karışmış, faizsiz çalışmak üzere kurulmuş bulunan bankalar ciddi eleştirileri hak eder konuma gelmişlerdir."

Akşam

Haber Ara