Dolar

32,5311

Euro

34,9490

Altın

2.421,46

Bist

9.722,09

Kim bu Şii Bedir Tugayları?

Foreignpolicy'de yayınlanan makalede Bedir Tugayları ile ilgili yazılanlar...

10 Yıl Önce Güncellendi

2015-01-07 12:43:56

Kim bu Şii Bedir Tugayları?

TİMETURK / HABER MERKEZİ

Son otuz yıldır Hadi el-Emiri kendi ülkesi Irak için İran adına savaşan bir ''gerilla'' oldu.

Kendi yeni keşfedilen etkisini açıklayarak Emiri, ''Irak halkı cesareti seviyor'' dedi.

Yeşil bölge ile çevrilmiş Bağdat'taki villasının önünde oturuyoruz. Sert bakışlı Emiri son siyasi ve askeri başarılarını hızlıca anlatıyor. Bu akşam askeri elbiselerini giyiyordu en son İslam Devleti ile cephe hattına gittiği zaman giymişti.

Bedir Örgütü lideri Emiri Irak'taki iç savaş sırasında acımasız taktikleri yüzünden kötü şöhretli bir Şii milisiydi. Şimdi ise askeri kanadı tutan siyasi bir partiye dönüşmüştür. 2003 yılından beri Irak siyasetinde bir armatür olsa da Irak hükümeti İslam Devlet'i ile savaşta Şii savaşçılarına güvenmek zorunda bırakıldığı için son aylarda Bağdat'ta giderek merkezi bir hale gelmiştir. Yükselişi Bağdat'ta cihat grubuna karşı mücadele yolunu göstermektedir : Çekinmeden İran yanlısı davranıyor ve Sünni düşmanları ile uzlaştırmadan daha çok Şii müdavimleri onun için ağ oluşturmaya odaklanmıştır. Son zamanlarda kendini siyasetçiden daha çok savaş lideri olarak görüyor.

''Dört yıl boyunca her gün çalıştım ve kimse bunu görmedi. Şimdi 4 aydır bir savaşçı oldum ve herkes Emiri'yi konuşmaya başladı.''

''Çünkü insanlar onları savunan kişileri severler.''

Irak askerinin bu yaz parçalanma tehditi varken Emiri, Şii milislerini vazgeçilmez yaptı. Musul'un düşmesinden sonra adamlarını Bağdat'a kuzey cepheye götürdü. Zamanın başbakanı Nuri el-Maliki de etkilenmişti : O sadece Bedir Örgütüne ve askeri teçhizata destek vermedi aynı zamanda tüm Irak ordusu ve güvenlik güçleri Emiri'nin kontrolü altındaydı.

Mevcut başbakan atanması Haider al-Abadi daha kapsayıcı Irak hükümeti için bir yol bulması gerekiyordu, Emiri'nin etkisi sadece Irak'ın yeni lideri altında büyüdü. Bedir Örgütü komutanı hala sunduğu güçlerin ihtiyacına gerek duyuyor. Abadi'ye : ''Size tüm silahlarımızı vermemizi ve evde oturmamızı istiyorsanız, sorun değil,'' diyerek güldü. ''Ama sonra İslam Devleti Bağdat'ı alırsa bu bizim sorunumuz olmaz.'' Bahçede oturan yardımcıları da gülüyordu.

Abadi yalnızca Emiri'nin kontrolü altındaki Diyala'yı bırakmadı ona anahtar güvenlik noktası bıraktı. Yeni başbakan başlarda Emiri'yi İçişleri Bakanlığı başkanlığı için düşündü ancak birçok Iraklı milletvekili ülkenin Sünnileri için bu durumu muhalif ve bölücü unsur olarak gördü. Bedir Örgütü yetkilileri adaylığın ABD yetkilileri tarafından iptal edildiğini iddia etti. Emiri genede kazandı : içişleri bakanı konumunu koruyabildi. İçişleri Bakanlığı federal polis ve istihbarat ajansları kontrol eden ve Savunma Bakanlığı rakipleri silah tedariki için bir bütçe sağlayan Irak'ın güvenlik aygıtının önemli bir parçasıdır.

Emiri savaşı bitmedi. İslam Devleti aleyhine yaptığı son savaş o zaman-Irak diktatörü Saddam Hüseyin ile mücadele ettiği zamanda uzun süreli askeri kampanyaların sadece sonuncu savaşıydı. Onu kısıtlamak için yapılan bir mücadeleydi : ''Bunu size bazı bilgiler ile göstermek istiyorum. Eğer hayatımda gurur duyduğum bir şey varsa oda Saddam Hüseyin'e karşı direnişin bir parçası olmaktır,'' dedi.

Emiri başlangıçta içeriden Saddam'ın rejimini zayıflatmak için çalıştı. İran-Irak Savaşı sırasında geliştirilmiş patlayıcı yapımı kullanmayı öğrenerek, bir isyancı gibi mücadele etmeyi öğrenerek ve adam kaçırarak İran tarafında mücadele etti. Bedir Örgütü bu dönemde oluştu ve 1990'ların başında Saddam'a karşı ayaklanmalara katıldı. Çok daha sonra uzaktan olayları kontrol etmek yerine adamları ile birlikte mücadele etmenin değerini anladığını söyledi.

Emiri Saddam'a karşı mücadele zamanına atıfta bulunarak ''O zamanlar İran bizi destekledi. Şimdi de İran Irak'ı destekliyor.Eğer İran yardım etmeseydi IŞİD şimdi Bağdat'ta olurdu,'' dedi.

Bedir Örgütü, Saddam sonrası dönemde ülkenin en korkunç Şii milislerinden biri olarak ortaya çıktı. Bugün grup komutasında hafif silahlara,roket ve tanklara erişimi sağlayabilen,10.000 adam bulunduruyor. Grup şimdi sadece Diyala'da mücadele etmiyor aynı zamanda Babil'de de savaşıyor.

En son olarak Emiri Bedir Örgütü, diğer Şii milisler ve güvenlik güçleri ile birlikte Jurf el-Sakhar'ı temizlediğinde bir zafer elde etti. Binlerce hacı,Sünni cihatçı saldırılar için ilk hedef Şehrin atış menzilinde seyahat etmeyi beklerken Şiilerin aşure günü öncesinde hücum başladı. Emiri : ''Bu işleminin tamamlanması ile Bağdat'ta başka bir tehlike kalmayacak'', dedi.

Emiri'nin destekçileri zaferini kamuoyunda duyurdu. Jurf el-Sakhar genelinde ilerlemek için Emiri'nin haritalar üzerinde düşünürken görünen fotoğrafları sosyal medyada paylaşıldı. Kent yakınlarından başka bir resminde ise Kudüs Gücü komutanı Kasım Süleyman ile dostça bir karede görülüyordu. Bu iki komutanın Irak Amerli saldırısında da birlikte dua ederken fotoğrafları bulunuyor.

Emiri, onları tebrik etmesi gerektiğinde İran bağlarını önesememezlik etmedi. Süleymani'yi "Bir arkadaş, iyi bir adam ve iyi bir savaşçı" olarak tanımladı. ayrıca Örgütünün Tahran ile ittifakından ''onur'' duyduğunu açıkladı. Emiri: ''Burada saklayacak bir şey yok. İran ile 14.000 km sınır uzunluğumuz var, biz komşuyuz, ne yapabiliriz? Biz Irak'ı kiralamadık, başka yere taşınamayız,'' dedi.

Emiri ve Süleymani ekibi İslam Devletini geri püskürtmede başarılı olmuşlardır, zaferleri çok pahalıya patlamıştır. Jurf el-Sakhar'ın düşmesinden sonra Şii milis savaşçıların elinde grafik ihlalleri raporları da ortaya çıkmaya başladı. Irak hükümeti ve Batılı güvenlik kaynakları Şii milislerinin işkenceye maruz kaldığını ve İslam Devleti tarafından kaçırılan bazılarının idam edildiğini iddia etti.

İnsan Hakları İzleme Örgütü Irak gözlemcisi Erin Evers, ''sistematik'' işkencelerden Bedir örgütünün sorumlu olduğunu söyledi. ''Bedir tugayının kaçırılması ve insanların infaz edilmesi, Sunnilerin evlerinden kovulması ve bazen bütün köylerin yerle bir edilmesi..''

Emiri, ''Tabiki hatalar vardı. Hala da olduğundan eminim.'' Faillerin, uygun eğitim almamış yeni gönüllülerin direk onun komutası altında olmadığını söyledi.

Emiri, Musul düştükten sonra ve genç Şii erkeklerin haziran ayında topluca silah altına aldıktan sonra Bedir Örgüt'ünün düzen geliştirmek için adım attığını söyledi. Meydana gelen ihlallerin ABD'de olandan farklı olmadığını söyledi. Çeteler ve hırsızlarla ilgili her gün bir sürü Amerikan filmi görüyoruz. Amerika'da gerçek bu, değil mi? Irak'taki gerçekte bu.''

Evers Bedir Örgütü'nün ''kanlı tarihi'' boyunca yapılan yaygın ihlallerine bu açıklamayı yeterli bulmuyor. Wikileaks tarafından yayınlanan raporda Bedir Örgütü'nün Irak güvenlik güçlerine sızdığı belirtildi. Emiri'nin şahsen bundan sorumlu olduğu gösterilmiştir. Raporda: '' Düşmanlarının kafataslarını delmek için kullandığı matkap gibi kasten öldürme teknikleri'' yer alıyor.

Evers, Bedir Örgüt'ünden birinin İçişleri Bakanlığına başkanlık etmesi çok daha rahatsız edici dedi. ''Biz esasen Irak'ta hükmeden milislerin resmileşmesini takip ediyoruz.''

Emiri tabiki bunu daha farklı görüyor. Irak'ın Şii milislerini tehlikeli görmüyor ama İslam Devleti'ne karşı savaşta çok değerli olduklarını düşünüyor. Irak Ordusu İslam Devleti saldırısına karşı sendeleyince Bedir Örgütü komutanı Şii milislere Diyala'da cihatçı bölgeleri ele geçirmeleri emri verdi ve ancak ondan sonra bölgeyi tutmak için askeri çağırdı.

Emiri, ''Irak ordusunda karşılaştığımız en büyük sorun morallerinin çok düşük olması. Savaşmaya gönüllü olanların moralleri zaten yüksek olur'' diyor.

Emiri'nin yükselişi İslam Devleti aleyhine Bağdat'ın gizli savaş maliyetini temsil edebilir. Irak hükümeti cihad grubunu geri püskürtmek için yönetse bile Irak'ta savaş tohumları ekebilecek mezhep figürlerini güçlendirebilir.

Yetkililer ve kariyerini gözleyen analistlere göre; Emiri kendini ve müdavimlerinin ağını zenginleştirmek için hükümetini daha az ulusal bir hizmet olarak konumlandırıyor. 2010 yılında randevu Ulaştırma Bakanlığına yaptığı başvuru orta halli bir otorite konumu etkisini azaltmış görülebilir - ancak Emiri'nin hırslarına tam uyuyor. Politik risk analisti ve Inside Iraqi Politics bülteni yayıncısı Kirk Sowell: '' Bir milise öncülük etmedikçe bu önemli bir bakanlık değil,'' dedi.

Sowell'e göre Emiri gücünü İran ile bağlarını güçlendirmek ve kendi organizasyonunu zenginleştirmek için kullandı.

Ulaştırma bakanı olarak görev yaparken Emiri, görev süresi boyunca Esed'in Sünni muhalefete karşı uyguladığı rejimi sırasında kendisini silahlarla destekleyen İran üst geçişine izin verdi. Emiri görevdeyken meydana gelen en rezil suistimal ise Emiri'nin oğlunun uçağı kaçırmasından sonra uçağı geri getirtmesiydi.

Irak Havayolları üst düzey yetkilisi : ''Bu adamdan nefret ediyorum! '' dedi. Yetkili promosyonların sadece Bedir Örgüt'ü için olduğunu ve Emiri'nin sadece kendi örgütü için çalıştığını ülke adına çalışmadığını söyledi.

Güvenliğe gelince Emiri'nin fikirleri Irak'ın farklı toplulukları uzlaştırmak üzerinde kaba kuvvete öncelik vermesiydi. ''Daha fazla yeşil bölge yapmalıyız. Geçen 11 yıl her yıl başka bir Yeşil Bölge yaratmış olsaydık şimdi Irak korunmuş olurdu,'' dedi.

Emiri'ye göre; her parlamento üyesinin kendi korunan bölgesinde oturması ve kişisel korumalar tarafından korunması yeterli değil.

Emiri konumunu kişisel zenginlik dışında kullanan biriydi. Amerika Birleşik Devletleri için İran'la kurduğu yakın bağlar herhangi bir yolsuzluktan çok daha büyük bir sorun.

Emiri'nin arkadaşlarından Dhiya el-Asadi, Bedir Örgüt'ünde yer alan İran'ın güçlü rolünü inkar etmedi.

Emiri İran'dan aldığı değerli yardımları tarif ederken bu ilişkinin eğitimde ve danışmanlıkta durduğunu söylüyor. ''Irak hükümeti dışında hiçbir yerden gelen tek bir kurşunum bile yok. Direk olarak İran'dan silah almıyoruz, hepsi Irak hükümetine aittir. Ayrıca silaha ihtiyacımız yok, silahlarımız var. Biz artık Irak hükümetinin bir parçasıyız.''

BU MAKALE AYŞE AYDIN TARAFINDAN TİMETURK İÇİN TERCÜME EDİLMİŞTİR

Haber Ara