Dolar

32,6007

Euro

34,8106

Altın

2.490,34

Bist

9.468,33

İnsan İçin Tekamülün Kadim Sırrı, Edeptir!

10 Yıl Önce Güncellendi

2015-01-05 12:29:39

İnsan İçin Tekamülün Kadim Sırrı, Edeptir!


TİMETURK BLOG | Hakan İNCE

Besmele, hamdele, salvele… İlk edeptir. Onunla başlarım.

                Edep, hal ve hareketlerimizde ‘’Allah(c.c) her ne yaparsak görüyor’’ ölçüsünün olmasıdır.Bu kazanımıyla da edep, insanı makamların en yücesine, ihsan makamına erdiren özyoldur. Edebin ufuk noktası, müşahhas hali Allah’ın Resulü’dür(s.a.v).

Alanının genişliği, iyinin ve  güzelin bütün tonunu kapsaması sebebiyle her türlü çözümü edebe bağlayabiliriz aslında. Bir toplumda önce edep olmalı, ilim gerek olmalı, tekâmül gaye olmalı. Birbirine kenetlenmiş üç büyük olaydır bunlar. Ayrılmaz!

                Tarihin henüz net olarak bilmediğimiz bir sahnesinde biz, adeta ‘’günübirlikçi’’ bir niyetle dünya’ya kapıldık. Dünya bir anlamda Batı’dır. Ekonomik çıkarların, ihtiras ve hırsların bizi getirdiği noktada bugün, ideoloji yapmaktan ve bu ideolojiler doğrultusunda estetik, sanat,ticaret, siyaset vb. onun varlığını kanıtlama bağlamında verilen mücadelelerle, bir noktada çıkmaza girildi: Edep.

Geçen yüzyılın çıldırttığı bir olgu oldu EDEP. Hakkı verilmedi. Geçmiş, bu yönüyle sorgulanmaya müstehaktır. Edep, İnsanlığın en ideal çizgisi ve iktidar noktasıdır. Zamanın dönemeci, belki dirilişidir.

                Bugün dahi yanlış ve aykırı hareketlerin onulmaz haykırışına karşılık, toplumumuzda edebin kadim izleri her zaman kendini gösterir. Fakat galiba lâubalilik ve sınır tanımaz yönü insanın, göstermiyor bu izleri ona.

Keşfu’l-Mahcûb’un sahibi büyük veli Hucvirî (k.s) der ki:

 ‘’İnsanın bütün kaybı, her işin esası olan edebi kaybetmesinden kaynaklanmaktadır. Bu, hep böyledir, değişmez. Din ve dünya işlerinin hepsi edeple güzel olur. Edep olmadan hiçbir güzel iş ortaya çıkmaz.

Edep, yerine göre farklı şekillerde olur. Halkın içinde gereken edep, güzel insanlığı ve mertliği muhafaza etmektir. Dindeki edep, Sünnet’e uymaktır. Muhabbetteki edep, saygıyı gözetmektir. Bu üçü birbirine bağlıdır.’’(1)

Edebin Kaynağı İlâhîdir. İlâhî Kaynak Edebtir, Güzel Ahlaktır…

İlk emri ‘’Oku’’ olan İslam dini; ilmi araç, edebi gaye edinmiştir. Bizim inancımızda bütün ilimlere kaynak da, sebep de Allah’tır(c.c). ‘’İlim ondan, ilimle ona’’ diye tabir edebileceğimiz bir durum bu. Müthiş bir olay. Esrarengiz. Dikkate şayandır ki bütün ilimler Esmâ-ül Hüsna ile sonuçlanır. Esmâ, Allah’ı(c.c) tanımak için kullara öğretilmiştir. Esmâ, marifetullah içindir. Marifetullah, Allah ile kul arasındaki ilişkiye şuur verir, ihsan mevkîne götürür.

                Hem edep, ilimden önce gelir, ilim hakiki edebe yol olur. Zira ‘’Kulları içinde Allah’dan ancak âlimler (hakkıyla) korkar.’’(2)

                Diyebiliriz ki, İnsanların davranışlarını üç bölümde görmek mümkün:Tevazu, vakar ve kibir.

Tevazu, insanın kendini terbiye için, nefsine daha aşağı bir hayat vermektir. Başkalarını kendinden yüce görmektir.

Vakar, haddini bilmektir. Kendin olmaktır.

Kibir ise sınırı aşmaktır. Kendini bilmemektir.

Bir başka ve öz ifadesiyle de:

-Tevazu edeptir.Tevazu Allah’a en yakın olunandır. Secde gibi mesela.

-Vakar gerektir.Yerine göre dinin şartıdır. Namazdaki kıyam gibi mesela.

-Kibir felakettir. Onun dinde yeri yoktur.

İlim Ancak Edeple Anlaşılır, Edep Ancak İlimle Kazanılır..!

Edebin barındırdığı en önemli husus, sahibini bilgisizlikten korumasıdır. Edebin bu harikulade özelliği bugün tam olarak görülemiyor ne yazık ki. Edep insanı peyderpey olgunlaştırıyor, insanı Allah’a(c.c) sevdiriyor. ‘’Allah bir kulunu severse, sevdiğine gönderir, terbiye ettirir, azametine yakışacak şekilde ona edep öğrettirir ve nihayet onu sever.’’ (3)Arapçada "te'dip" kelimesi yani edeplendirmek, birini bir konuda bilgilendirmek anlamına da gelir. Dolayısıyla insan ilk basamağı aşınca gerçek bir ilim yoluna girmiş oluyor. Görüldüğü gibi ilk basamak edep ve sonrasında ilimdir. İkinci adımda da ilim, edebin hakikisine ulaştırmak için vesile olunuyor. Neticesinde Allah kulunu seviyor ve sevdiğiyle eğitiyor. Tâ ki ona olan sevgisi, onu has kullar makamına erdirtiyor.

Edep sahibinin ihtiyaç duyduğu bilgiye sahip olması zorunludur. Çünkü şeytan cahil insanı asıl bu aşamadan sonra saptırmak ister. Ve ona olanca vesvese vererek kuşkulandırmaya çalışır. Vesveselerle onu bıktırmayı, ona dini zor göstermeyi murat eder. Vesveseye karşı da ancak ilimle ayakta durabiliriz. Bu aşamayı da insan ancak bu yolun büyükleriyle beraber aşar. Yani hakiki edebe edeplilerle ulaşılır.

Anlaşılan odur ki, ilim metinlerdedir ve edep metinlerin anlatmak istedikleridir.

                Son olarak insan için; secde edeptir, örtü edeptir, temizlik edeptir, cömertlik edeptir, şefkat edeptir, dua edeptir, aşk edeptir… ödev, edeptir..!

                Bu minvalde kendini değiştirmek pek tabidir ki başkasını ve giderek bir toplumu değiştirmek olacaktır.

Vesselam...

------------------------------------------------------------

1-Hucvirî(m. 1009-1072)-Keşfu’l-Mahcûb

2-Fâtır Suresi-28

3- Şah-ı Nakşibend Hz. ( k. s.)

Haber Ara