Dolar

32,3815

Euro

35,0532

Altın

2.326,48

Bist

9.089,33

Zeybek: Yüzde 15 faize isyan ediyoruz

Ekonomi Bakanı Zeybekci, '2002'de vergilerin yüzde 85'ini faize veriyorduk. Bugün yüzde 15'i faize gidiyor. Biz buna bile isyan ediyoruz. Bu da düşecek' dedi.

10 Yıl Önce Güncellendi

2014-12-28 20:24:47

Zeybek: Yüzde 15 faize isyan ediyoruz

AA'da yer alan haberde, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, İhsan Alyanak Spor Salonu'nda düzenlenen AK Parti Karabağlar İlçe Kongresi'nde yaptığı konuşmada, AK Partililerin her sözünü yerine getirmelerinden dolayı Türkiye'nin 81 ilde başı dik, alnı açık şekilde dolaştığını, başka kimsenin Türkiye'nin tamamında dolaşmaya cesaretinin yetmediğini belirtti.

Van'da ne söylerlerse aynısını İzmir'de de dile getirdiklerini, 13 sene önce yola çıkarken dediklerini bugün de söylediklerini ifade eden Zeybekci, "Onlar gibi sabah söylediğini öğlen çark eden, öğlen söylediğini akşam çark edenlerden olmadık" dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ilk yola çıktıklarında "Bu milleti yönetmeyeceğiz, idare etmeyeceğiz, hizmet edeceğiz ve hizmetkar olacağız" dediğini, milletin hizmetkarı olduklarını dile getiren Zeybekci, "Söz verdik mi sözümüzü canımız pahasına tutarız, söz söyledik mi ne pahasına olursa olsun doğru söyleriz, emanete ihanet etmeyiz ve ettirmeyiz dedik. Allaha hamdolsun 13 yıldan bu yana sözlerimizin hiçbirinden vazgeçmedik. Onun için her yerde başımız dik, her yerde alnımız açık" diye konuştu.

Türkiye'de 13 yıl önce ekonominin yönetilemediği için bir gecede yüzde 7 bin faiz ödendiğini, enflasyonun tavan yaptığını, bir gecede bankaların "talan edilip" 60 milyar doların birilere peşkeş çekildiğini, Türkiye ekonomisini yönetemediği için ülkeye Ekonomi Bakanı gönderildiğini savunan Zeybekci, "Öyle Egeli değildi, zeybek filan da bilmezdi hatta Türkiye'yi de bilmezdi. Birilerinin memuru olarak gönderildi, kapitülasyonlar için gönderildi" ifadelerini kullandı.

O dönemde, IMF'nin, Ziraat Bankası ve Halk Bankası'nın kapanması, Vakıflar Bankası'nın ise satılması karşılığında ancak kredi verebileceğinin söylendiğini hatırlatan Zeybekci, şöyle konuştu:

"O gün eğer Halk Bankası ve Ziraat Bankası kapatılmış olsaydı, Vakıflar Bankası ortadan kaldırılmış olsaydı bugün ülkenin ekonomisi nasıl olurdu? Faizler istedikleri yerde kalsın istiyorlardı. 2002 yılında bu memlekette ödenen vergilerin yüzde 85'ini faize veriyorduk. Bugün yüzde 15'i faize gidiyor. Biz buna bile isyan ediyoruz. Bunu bile çok görüyoruz. Yüzde 15 bile fazla. Bu da düşecek. Bütün kavga burada. Aynı şeyler olsun istiyorlar. Yüzde 85 vergileri yine faizlerle bu memleketten alıp götürmek istiyorlar. Kavga budur, dert budur bütün mesele de budur. Türkiye onların istediği gibi olmadı. Türkiye onların istediği yerde kalmadı, diz çöküp el açmadı ve açmayacak da. Daha çok beklerler. İşte onun için o faizle Türkiye'yi sömürmek istedikleri olmadıkları diye Gezi olaylarını bahane ettiler. Onların istediği olmadı diye 17 Aralık'ı bu milletin başına örmeye kalktılar. Onların istediği olmadı diye bu milletin evlatlarına 25 Aralık'ta namertçe arkadan saldırdılar ve saldırmaya devam edecekler. Gençler uyanık olacaksınız. Bu dava, hikaye bitmedi. Bakın yeniden Türkiye dünyanın enerji merkezi oluyor. Türkiye, etrafındaki coğrafyada en büyük ekonomi oluyor. Onun için rahatsız oluyorlar. El açan, el aman diyen, 3 kuruşa muhtaç olan Türkiye, dünyada milli gelirine oranla en çok yardım yapan ülke haline geldi. Onun için Türkiye fazla oluyor. Türkiye 'Ben varım' diyor. Bir zamanlar olduğu gibi kenara çekilip beklemiyor.

Dünyanın ekonomik haritası yeniden çiziliyor. Türkiye olarak biz öyle çıkıp da 'kenarda birileri bölüştürsün biz bakalım, bize ne verirlerse razıyız' demiyoruz. Türkiye bu yeni dünya haritasını çizen ülkelerden biri olacaktır diyor. Allaha şükür artık böyleyiz. Gençler, internete girdiğiniz zaman Yunanistan başbakanının Merkel'in yanındaki el pençe duruşuna bir de o günkü başbakanımızın, cumhurbaşkanımızın Alman Başbakanının yanındaki o duruşuna şöyle bir bakın, ondan da örnek alın."

Türkiye, dünyanın her yerinde destan yazıyor

Körfezde bir ay önce 4,6 milyar dolarlık bir işi, Etiyopya'da 1,7 milyar dolarlık demiryolu işini, Türkmenistan'da 2 milyar dolarlık otoyol işini Türk müteahhitlerin aldığına vurgu yapan Zeybekci, "Türkiye, dünyanın her yerinde destan yazıyor. Türkiye, müteahhitlik hizmetlerinde Çin'den sonra dünyada ikinci sıraya geldi. Onun için Türkiye çok fazla oluyor" dedi.

2008'deki küresel krizde AB üyesi ülkelerde sigortalı çalışan sayısının 6 milyon azalırken Türkiye'de ise 7 milyon kişinin iş sahibi olduğuna işaret eden Zeybekci, "Türkiye bugün bakın dünyada 12 yıldan beri üst üste yüzde 5,1 büyüyen nadir ülkelerden biri haline geldi. 2008 krizinden sonra 20 çeyrekten bu yana yüzde 5,8 büyüyen dünyanın ilk 5 ekonomisinden biri haline geldi. Biz birileri gibi boş laf etmiyoruz. Biz birileri gibi bu milletin kaynaklarıyla imkanlarıyla bir yere gitmek isteyenlerden değiliz" şeklinde konuştu.

Bizim sözlükte 'indiragandi' yok

Bütçe görüşmelerinin son gününde birilerinin bir parti balkonuna İndira Gandhi'nin resminin asılmasından dolayı polisin buna müdahale ettiğini, kendisinin ise Gandhi ile ilgili böyle bir olaya anlam veremediğini söylediğini ancak bunun farklı amaçla yapıldığını daha sonra anladığını ifade eden Zeybekci, şöyle devam etti:

"Tabii bizim anlamamız mümkün değil, anlamayacağız da onları. Anlamak da asla ve asla Allah nasip etmesin. Bizim sözlükte 'indiragandi' yok. O sizin sözlükte var. Siz onu çok iyi bilirsiniz. Siz onu tarih boyunca şöyle bir bakın nasıl yaptınız dünyada bunun örneklerini vermiş birisiniz. 60 milyar dolarlık bankalar 2 gecede nasıl ortadan kalktı bilirsiniz. Bu memleket ekonomide yerle bir nasıl oldu siz bilirsiniz. Koalisyon adı altında bütün KİT'leri, bütün bankaları, bütün köşe başlarını nasıl 'indiragandi' ettiğini bildiğiniz için sözlüğünüze koymuşsunuz onu. Bizim sözlükte öyle bir şey yok, olmayacak da inşallah. Onların akılları fikirleri burada. Kendilerini ele veriyor. Tadı damağında kalmış, hala aynı yerdeler. Nasıl 'indiragandi' ederiz bir gün gelir diye onu bekliyorlar. Çok beklersiniz. Bu millet size asla iktidar vermeyecek bu memlekette. Verdi ne hale getirdiniz gördük ne hallere koydunuz gördük. Bir daha o tekerlek tümsekte kalmayacak. Bir daha Necip Fazıl 'Zindandan Mehmete' mektup yazmayacak. Artık Mehmetler iktidarda. Mehmetler iktidara geldi bu memlekette bir daha zindana koyamayacaksınız. Bir daha milletin iradesiyle gelmiş olanları hakir görmeyeceksiniz ve gördürmeyecek bu millet."

Bakan Zeybekci, Necip Fazıl Kısakürek'in 'Zindandan Mehmete Mektup' şiirini yüksek sesle söyleyerek "Patlasalar da çatlasalar da ebed bizimdir inşallah" dedi.

Cari açığı yüzde 5'e düşürdük

Türkiye'nin, geçen sene 166 milyar dolar ihracat, yüzde 4 büyüyeceği, cari açığın ise milli gelire oran olarak yüzde 6,4'e düşürüleceği hedefini koyduğunu, 30 Mart ve 10 Ağustos'taki seçimlerde kurulan bütün oyun ve tuzaklara rağmen milletin 30 Mart'ta bunun cevabını verdiğini belirten Zeybekci, "30 Mart'ta sokak sokak dolaştılar. Bazıları da dini de istismar ederek Kur'an üzerine yemin ettirenler oldu. Bahislere girdiler. 'AK Parti yüzde 30'da kalacak' dediler. Aralarında hükümetleri paylaştılar, rantları paylaştılar. 30 Mart'ta millet onlara öyle bir cevap verdi ki duvardan duvara gittiler ama yine anlamadılar. Sonra 10 Ağustos'ta Allah'a hamdolsun bu millet bir yürek oldu, bir yumruk olduğu ve geleceğine sahip çıktı. İstikbaline, bağımsızlığına sahip çıktı. Bu millet adamlarına, hizmetkarlarına sahip çıktı. Baş hizmetkarını seçti" şeklinde konuştu.

Cumhurbaşkanlığı seçiminden bir hafta önce uluslararası kredi derecelendirme kuruluşunun üzerine vazife, takvimi olmamasına rağmen Türk ekonomisiyle ilgili açıklama yapacağını duyurduğunu, tepkileri üzerine oyunun bozulduğunu, açıklamanın yapılmadığını, seçimlerden bir gün sonra ise bir başka kredi derecelendirme kuruluşunun ise "Türkiye'de siyasi istikrarsızlık devam ediyor" dediğini anlatan Bakan Zeybekci, şöyle devam etti:

"O gün sorduk. Türkiye'de siyasi istikrar olması için ne olması gerekiyordu? 30 Mart seçimlerini kaybetseydik siyasi istikrar mı gelecekti ülkeye? 10 Ağustos'ta Recep Tayyip Erdoğan seçilemeyip de ekmek için Ekmeleddin seçilseydi siyasi istikrar mı gelecekti? Bunu mu demek istiyorsunuz. Dillerin altında hala o faizin tadı var. Bakın bunların oyunları ve tuzakları nasıl devam ediyor. Türkiye ekonomide destanlar yazıyor. Cari açığın 2014'de milli gelire oranı yüzde 6,4 olacak dediğimiz de 'Bu olursa başarılı olursunuz' dediler. Bu yıl tarihi bir rekor kırdık. Yüzde 5'e kadar düşürdük cari açığı, gıkları çıkmıyor. Biz onlar bize 'aferin' desin diye yapmadık bunu. Bu memleketin geleceği için yapıyoruz, bağımsız bir Türkiye için yapıyoruz. Kuş ellerinden kaçtı haberleri yok. Artık o kuş devasa Anka kuşu haline geldi, kafeslere, dünyalara sığmaz artık."

Çözüm süreci

AK Parti MKYK'da çözüm sürecine bazılarının müsaade etmeyeceğini, 'Kardeşlik Projesi'nin bir yerinin mutlaka sabote edileceğini söylediğini kaydeden Zeybekci, şunları kaydetti:

"Buna razı olmaları mümkün değil. Aklını, vicdanını ve ruhunu bir yerlere satan o maşalar buna müsaade etmez, dikkat edelim dedim. Çıktılar sahneye, bu kardeşliğimize karşılar, birlik ve beraberliğimize karşılar. Onlara rağmen dünyanın her yerini dolaştığımız gibi bölgeyi de dolaşıyoruz. Kimse akıntıya karşı kürek çekmesin. Kimse bu coğrafyada, Ortadoğu'da, Kafkaslarda, Orta Asya'da Türkiye'siz bir oyun yazmasın. Kimse böyle bir senaryo ortaya koymasın. Bu oyunun baş aktörü Türkiye'dir, herkes de bunu böyle bilsin. Onun için illaki kardeşlik diyoruz. 77 milyon kardeşlik. Her ilde, her köyde, her mezrada, her ağacın altında birlik, beraberlik ve kardeşlik. O oyunlar inşallah darmadağın oldu. O oyunlar bir daha gelmeyecek. O tuzaklar bir daha kurulmayacak. Türkiye Cumhuriyeti devleti, Kürdün de, Türkün de, Arabın da, alevinin de sünninin de devletidir. Aynı kıbleye dönüp de 'Allahu Ekber' diyen milletin evlatları birbirini kıymayacak, kardeşlik olacak. O gün Türkiye'yi de kimse tutamayacak. Kimse Türkiye'nin paçasından asılamayacak. Çünkü devasa bir Türkiye olacak. Her kim bizim paçamızdan tuttu, bizim ayağımızla birlikte sürüklenip gidecek."

Eski Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı ve AK Parti İzmir Milletvekili Binali Yıldırım ise Türkiye'nin AK Parti iktidarıyla yeni bir çığır açtığını belirtti.

İnadına kardeşliği, birliği, beraberliği, birlikte Türkiye olmayı savunduklarını ifade eden Yıldırım, "Çözüm süreci demek sorumsuzluk süreci demek değildir. Siyasetin üstünde ülkenin geleceği için herkes söylediğine de, yaptığına da daha fazla özen göstermesi gerekir. Bu ülke hepimize yeter. Bu kardeşliğimizi ne kadar sağlam tutarsak o kadar da güzel işleri ülkemize kazandırırız" diye konuştu.

Konuşmasının bir yerinde sesi kısılan Yıldırım, "Ses ara sıra hava yapıyor" diyerek kürsüdeki sudan içti.
VİDEO HABER

Sahibinden 16 milyon TL'ye satılık ‘tarihi kilise’

Haber Ara