Dolar

32,4950

Euro

34,8206

Altın

2.487,46

Bist

9.569,96

ABD’ye ‘’Hizmet’’ yolunda Müslümanlara kurulan kumpas

ABD, El Kaide ile bağlantılı iddiasıyla tutuklayıp Guantanamo Üssü’nde 27 ay işkence yaptı. El Kaide ile bağlantısını bulamayınca, özür dileyip Türkiye’ye iade etti. İbrahim Şen CIA aleyhine dava açtı ve kazanmak üzereyken, paralel yapı devreye girdi ve Şen’i El Kaide’den mahkum etti. Böylece CIA kurtulmuş oldu

10 Yıl Önce Güncellendi

2014-12-26 14:31:38

ABD’ye ‘’Hizmet’’ yolunda Müslümanlara kurulan kumpas


Fıkıh eğitimi için 2001 yılında gittiği Afganistan’da ABD saldırılarından sonra Pakistan’a sığınan İbrahim Şen’in yaşadıkları film senaryosunu aratmayacak cinsten.. İbrahim Şen El Kaide üyesi olduğu iddiasıyla Pakistan istihbaratı tarafından, ABD’nin istihbarat teşkilatı CIA ajanlarına teslim edildi. Önce Afganistan’daki CIA karargahında sorgulandı ardından, 2 yıl 3 ay işkence göreceği Guantanamo üssüne nakledildi.

ABD özür dileyip teslim etti


CIA, İbrahim Şen’in El Kaide ilişkili olduğunu gösteren en ufak bir kanıta ulaşmadı. Bu durum Wikileaks.org’da yayınlanan diplomatik yazışmalarda da yer aldı. ABD’nin diplomatik yazışmalarında Guantanamo’da tutulan Türkiye vatandaşı İbrahim Şen için “Taliban ve El Kaide ile hiçbir bağlantısı yok. İstihbari açıdan hiçbir değeri yok derhal serbest bırakılsın” deniliyordu.

Suçsuz yere alıkonulan İbrahim Şen’den özür dileyen CIA yetkilileri, Şen’i Adana İncirlik Üssüne getirerek Türkiye’ye teslim etti. Ülkesine ve ailesine kavuşan İbrahim Şen; ilk iş yıllarca kendisini haksız yere Guantanamo üssünde tutup her türlü işkenceye maruz bırakan ABD’den şikayetçi oldu. ABD Anayasal İnsan Hakları Merkezi (CCR) de olaya el attı.

CCR Türkiye’ye hukukçulardan oluşan heyet göndererek Şen’in vücudunda taşıdığı Guantanamo’dan kalma işkence izlerini rapor etti. ABD’yi işkenceden mahkum ettirecek dava süreci böylece başlamış oldu. Dava sonuçlanmak üzereyken, CIA İbrahim Şen’e 5 milyon dolar karşılığında davayı geri çekmesini teklif etti. Bunun için aracılar heyetler Türkiye’ye gidip gelmeye başladı. Ancak İbrahim Şen “benim derdim para değil, ABD işkencesinin mahkum edilmesini istiyorum” diyerek bu teklifi reddetti.

Paralel örgüt devreye girdi

İşte burada devreye giren paralel yapı Amerika’nın imdadına yetişti. ABD’nin tüm imkanlarını seferber ederek masum olduğunu ispatladığı ve kazanmak üzere olduğu davayı geri çekmesi için 5 milyon dolar teklif ettiği İbrahim Şen paralel yapı tarafından El Kaide sorumlusu denilerek mahkum ettirildi. CIA ise bu son dakika gelişmesini lehine çevirerek “İbrahim Şen’i biz boşuna almamışız.

Kendi ülkesi El Kaide üyesi olduğunu tescilledi” diyerek davanın seyrini değiştirdi. İbrahim Şen’in yargılandığı Türkiye’de ki sözde El Kaide davasında ise inanılmaz olaylar yaşandı. Sahte deliller, hukuksuz dinlemeler ve akıl almaz senaryolarla klasik paralel komplolarla İbrahim Şen ilk önce El Kaide üyesi ardından El Kaide Ortadoğu sorumlusu yapıldı. 2001’de gittiği Afganistan’da, Gülen okullarının Taliban tarafından basıldığını söyleyen İbrahim Şen, “O baskınlarda Taliban’ın dahi bilmediği cephaneliklerin krokisi, havaalanı ve stratejik yerlere ait krokiler ve belgeler bulunmuştu. Bu yüzden okulları kapattılar ve öğretmenlerin 24 sat içinde ülkeyi terk etmesini istediler” dedi.

Gülenci CIA çevirmeni

Gülen okullarında askeri kroki ve belgelerin yakalanmasından sonra Afganistan’daki tüm Türklerin ciddi sıkıntılara maruz kaldığını ifade eden Şen “Siz de bunlar gibi casusluk için mi buradasınız diyenler’ oldu. Gülen okullarında öğretmenlik yapanlardan bir tanesini daha sonra CIA’nin karargahında beni sorgulayan ajanlara tercümanlık ederken gördüm. Bu adam Gülen okullarında öğretmendi” dedi.



ÇÖREK OTUNDAN EL KAİDE ÜYESİ


ABD’den anlaşma teklifi aldığı sıralarda İnsan Hukukunu Koruma Derneği’nde (İHADER) çalışmaya başladığını söyleyen İbrahim Şen sözlerini şöyle sürdürdü: “2008’in ocak ayında bir operasyon yapıldı. Operasyonda beni El Kaide Van sorumlusu olarak gözaltına aldılar. Van’daki tüm STK’ yönetici ve temsilcilerini gözaltına almışlardı. Yaşadığım tüm olaylar göz önünde ve gayri hukuki hiçbir eylemde bulunmuş değildim. Ancak CIA’nın teklifini reddettikten birkaç ay sonra takibe alınan telefonlarımdaki konuşmalardan suç üretmişler. Telefonda “çörek otu” demişim, kardeşimden “muz getir” demişim türünden konuşmalar şifreli konuşmalar olarak lanse edildi.

Aylarca takip ve taciz

Ramazan’daki iftar davetlerini ve programlarını bile teker teker takip etmiş ve bunları örgütsel hiyerarşi diye dosyaya koymuşlar. Bu gerekçelerle 15 ay cezaevine attılar. 15 ay hapse konulunca ABD’de ki davanın da seyri değişti. Kesin kazanacağım bir davayken El Kaide yaftasıyla içeri atılmam üzerine CIA ‘Türkiye İbrahim Şen’in El Kaide üyesi olduğunu tescilledi. Biz onu suçsuz yere almamışız’ dedi. Dava aleyhime döndü. ABD’ye karşı kazanmak üzere olduğum dava buradaki sözde El Kaide operasyonuyla sabote edildi. Takipler tacizler aylarca sürdü. Avukatlar bile ilişkiyi kesti. 6 yıl üç ay ceza verdiler. Şuan dosya Yargıtay 9. Dairede bekliyor.”

‘Hükümet aleyhine konuş’ baskısı


17- 25 Aralık darbe soruşturmalarından sonra, Ocak 2014’te paralel yapının aralarında İHH’nın da bulunduğu sözde El Kaide operasyonunda ikinci kez gözaltına alınan İbrahim Şen şöyle konuştu: “Bu operasyonun hedefi hükümet ve MİT’ti. Bizi de burada harcamak istediler. STK’lar üzerinden kurgulanmış bir operasyondu. Ben Küresel İnsani Yardım İnsani Yardım Vakfının genel başkanıyım. Tüzüğümüz doğrultusunda Suriye’de yardım kampanyası başlattık. Benim üzerimden Osman Nuri Gülaçar’ı almak istediler. Bu sefer beni El Kaide’nin Ortadoğu’daki ikinci adamı olarak lanse ettiler. Gözaltındayken anladık ki bu 17-25 Aralık’ın devamı bir operasyondu ve hedef hükümetti. Gözaltında Cumhurbaşkanına, eşine ve kızlarına küfrediyorlardı. ‘Az kaldı onları da sizleri de bitireceğiz’ diyorlardı. Gözaltında hepimize yeter ki hükümetin Suriye’deki grupları desteklediğini söyleyin derhal bırakalım diyorlardı. Kendi ülkem ısrarla beni bir yere yamamaya çalıştı.”

Kaynak: Star

Haber Ara