Dolar

32,5999

Euro

34,7368

Altın

2.498,21

Bist

9.524,59

Türkçe öğreneceklere 'Yunus Emre' radyosu kuruluyor

Türkçe öğreneceklere 'Yunus Emre' radyosu kuruluyor

10 Yıl Önce Güncellendi

2014-12-22 10:41:49

Türkçe öğreneceklere 'Yunus Emre' radyosu kuruluyor
Yunus Emre Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Hayati Develi, internet üzerinden Türkçe öğretimi amaçlı Yunus Emre Radyosu'nun bir kaç ay sonra yayına başlayacağını bildirdi.

Yunus Emre Enstitüsü ve Türk Dil Kurumu tarafından "Teknoloji Tabanlı Öğretim" konulu "Uluslararası Türkçe'nin Yabancı Dil Olarak Öğretimi Sempozyumu" düzenlendi.

Sempozyumun açılışında konuşan Develi, 2009'dan bu yana Türkiye'nin tanıtımını yapan enstitünün en önemli faaliyetlerinden birinin de Türkçe'nin öğretimi olduğunu söyledi.

Yunus Emre Enstitüsünün bugüne kadar çeşitli seviyelerde 25 bin insana yüz yüze Türkçe öğrettiğini bildiren Develi, enstitülerinin Avrupa Birliği Dil Portfolyosuna uygun ders kitapları hazırladığını belirtti.

Develi, Türkçe dilinin öğretilmesinde tüm seviyeler için okuma kitaplarının ve bu kitapların CD kayıtlarının olması gerektiğini vurgulayarak, şöyle devam etti:

"Bugün artık dil sadece kapalı mekanlarda öğretilmiyor, uzaktan dil öğretim programlarımızın olması gerekiyor. Ders kitaplarının akıllı tahtalara uyarlanması lazım. Öğretim işinin ölçülüp değerlendirilebilmesi gerekiyor. TOEFL ya da IELTS benzeri bir sınav sistemimizin olması gerekiyor. Bütün bu eksiklikleri gördük ve bu alandan her birisinde bir proje geliştirmeye başladık. Bunlardan bir kısmı bitti, bir kısmı yolda.

Uzaktan Türkçe öğretim programımız önemli bir aşamaya ulaştı ve 15 ay içinde bunu da bitirmiş olacağız. Derecelendirilmiş okuma kitaplarını CD'leriyle beraber oluşturuyoruz. Türkçe'nin öğretimi için zengin materyalle donatılmış web sitelerini oluşturmaya gayret ediyoruz. Yunus Emre Radyosu projemiz var, Türkçe öğretimi amaçlı. Bir kaç ay sonra internet üzerinden Türkçe öğretim amaçlı bir radyo yayıncılığına da başlayacağız. Bu radyo yayınları belli saatlerde, belli derecelerde Türkiye ve dünya ile ilgili haberleri verecek. Türkçe öğretim amaçlı radyo tiyatroları bulunacak. Bir çok program bu sistemin içinde bulunacak."

"Teknoloji Tabanlı Öğretim" konulu sempozyumunu, Türkçe'yiyi öğretirken teknolojiden daha fazla yararlanmak amacıyla düzenlediklerini aktaran Develi, sempozyumda yazılımcıların ve uzmanların Türkçe öğreticileriyle biraraya gelerek 5 yıl sonrasında ortaya koyacakları projeleri tasarlayacaklarını söyledi.

Develi, dünyanın geleceğini kurtaracak en önemli işlerden birisinin dil öğrenmek olduğunu ifade ederek, "Birbirimizin dilini bilirsek, birbirimizin kültürünü tanıyacağız. Kültürü tanırsak da insanlar birbirine düşman değil, dost olmaları gerektiğini anlayacaklar, dostluk için bir çok sebep ve yol olduğunu görecekler. Bu salondaki bilim adamlarının önemli fonksiyonlarından birinin de bu olacağına inanıyorum" diye konuştu.

-Şeftaliler bile farklı günlerde toplanıyor""

Türk Dil Kurumu Başkanı Mustafa Kaçalin de kişisel farklılıkların öğrenme süreçlerindeki etkisini bir şeftali tarlası örneğinden yola çıkarak anlattı.

Aynı tarladaki şeftalilerin bile olgunlaşma süresinin farklı olması dolayısıyla farklı günlerde toplandığını aktaran Kaçalin, "Hayatta insanlara ait olgunluklar da böyle. 18 yaşında 20 kişiyi bir sınıfa koyduğunuz zaman hepsi aynı anda aynı günde aynı bilgiyi öğrenmiyor. Biri birinci gün, biri ikinci gün, biri dördüncü gün veya biri bir ay sonra öğreniyor. Çünkü bunların kemik yaşları gibi zeka yaşları da var. Dikkatleri var. Kimisinin gözü, kimisinin kulağı dikkatli. Bunlar hep farklı" diye konuştu.

Teknolojinin insanların kendi faydalarına uygun saatte öğrenmelerine yardımcı olmasını istediğini dile getiren Kaçalin, o zaman herkesin güzel bir öğrenme sağlayabileceğini söyledi.

-"PISA'da en hızlı yükselen ülke Türkiye"

Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Salih Çelik ise son yıllarda okullaşma oranlarının arttığına işaret ederek, Türkiye'nin eğitime erişimde sorun yaşamayan ülke konumuna geldiğini söyledi.

Okullardaki fiziki kapasiteyi de arttırdıklarına işaret eden Çelik, bilgi teknolojileri sınıflarıyla teknolojiyi okula taşıdıklarını, FATİH projesiyle de teknolojiyi öğrencilerin hizmetine sunduklarını ifade etti.

Eğitimin kalitesine bakıldığında ise uluslararası kıyaslama ölçütü olarak PISA'nın alınabileceğini ancak bu sonuçları çok da önemsemek durumunda olmadıklarını dile getiren Çelik, PISA'daki ölçme aracı olan soru yaklaşımının Türk eğitim sisteminin çok alışık olmadığı bir yapıda olduğunu söyledi.

PISA'daki bu kriteri "ingilizce öğrenip fransızca soru sorulmasına" benzeten Çelik, ancak PISA'da en hızlı yükselme trendini yakalamış tek ülkenin Türkiye olduğunun altını çizdi.

Haber Ara