Dolar

32,6992

Euro

34,8918

Altın

2.508,78

Bist

9.524,59

AK Parti Ankara İl Başkanlığı 5. Olağan Kongresi

AK Parti Ankara İl Başkanlığı 5. Olağan Kongresi

10 Yıl Önce Güncellendi

2014-12-21 12:39:55

AK Parti Ankara İl Başkanlığı 5. Olağan Kongresi
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Kim şu veya bu gerekçeyle milli hazinemize, kaynaklarımıza yolsuzluk niyetiyle yaklaşırsa, kim herhangi bir şekilde harama bulaşırsa, kardeşimiz de olsa onun kolunu koparmaya kararlıyız. Ama yolsuzluk iddiaları üzerinden yalan yanlış ithamlarla, birtakım komplolarla milli iradeye karşı kim harekete geçerse onu da durdurmaya aynı şekilde kararlıyız" dedi.

Başbakan Davutoğlu, Ankara Spor Salonu'nda düzenlenen AK Parti Ankara İl Başkanlığı 5. Olağan Kongresi'nde, partililere hitap etti. Kendilerinin ülkede demokrasiyi ve özgürlükleri kökleştirmeye çalışırken CHP'nin paralelcilerle birlikte vesayet arayışı içinde olduğunu ifade eden Davutoğlu, şunları kaydetti:

"Bir CHP milletvekili dedi ki '30 Mart'ta paralelcilerle işbirliği yapmakla büyük hata yaptık'. İşte fotoğraf, işte vesika. Kendi içinizden bu ses çıkıyor Kılıçdaroğlu. Ne tür ittifak yaptıysanız çıkın açıklayın. Kimle omuz omuza durduysanız, kimlerle vesayet planı yaptıysanız çıkın açıklayın. Biz ise AK Parti'nin Ankara Kongresi'nde haykırıyoruz; kimler ne hesap yaparlarsa yapsınlar, biz, AK Parti kadroları sadece milletle birlikte yürümeye devam edeceğiz. CHP ve onun arkasındaki paralelci anlayışa da sesleniyoruz; sizin vesayet arayışlarınız bizim dik duruşumuz karşısında iflas edecektir."

Türkiye'de demokrasiyi kökleştireceklerini ve katılımcı demokrasiyi teşvik edeceklerini vurgulayan Davutoğlu, ne suretle olursa olsun devlet yapısında ve bürokraside paralel bir yapılanmaya izin vermeyeceklerini söyledi.

Sadece milli iradeden güç alan, milli iradeyi temsil edenlerin ülkeyi yönetebileceğine dikkati çeken Davutoğlu, "Eğer birileri perde gerisinden, Pensilvanya'dan ya da başka merkezlerden bürokrasi içerisinde örgütlenerek, emniyet, yargı veya kritik bürokraside örgütlenerek devleti yönetmeye kalkarsa hak ettiği cevabı alacak. Biz emaneti milletten alırız, hesabı sadece millete veririz" dedi.

Davutoğlu, 14 Aralık'ta yargıda başlayan sürecin siyasi bir süreç olmadığını ve herhangi bir siyasi müdahaleyle de başlamadığını belirterek, şöyle konuştu:

"2010 yılında 30'u aşkın vatandaşımızın haksız suçlamalarla ve yalan bir takım delillerle, bürolarına yerleştirilen bazı silahlar üzerinden kurulan kumpaslarla 17 ay hapis yatmasının karşılığında, onların bir şikayet süreciyle başlamıştır. Yani ortada aslında insan hakları davası var. Bir grup vatandaşımız bu çete tarafından haksız yere töhmet altında bırakılmış ve haksız bir ceza çekmişler. 17 ay tamamıyla uydurma delillerle hapse atılmışlar. Bu cemaat, bu topluluk, bu mağdur edilen insanlar, gerçek anlamda dini bir saikle kendilerince yaptıkları faaliyetler dolayısıyla mağdur edilen ve hiçbir şiddete bulaşmayan bu insanlar gelip yargıya başvurmuşlar. Haklarının takip edilmesini istemişler. Yargı ne yapacaktı, bu baskı, bu töhmet, bu zulüm karşısında susacak mıydı? Araştırma yapıyor, soruşturma yapıyor ve eldeki birtakım deliller karşısında bir yargı süreci başlatılıyor. Hemen harekete geçtiler. Bir pazar günü daha dosyanın içeriği bilinmeden, kimin ne ile suçlandığı, niçin soruşturulduğu bilinmeden, bunu basın özgürlüğüne müdahale olarak yansıttılar. Hemen yurtdışındaki odaklar harekete geçti. Pazar günü, tatil günü dahi AB açıklama yaptı. Bu açıklamasıyla Türkiye ve hükümetimiz hakkında kirli bir kampanya başlattılar. Şimdi bir kez daha buradan vurguluyorum: Bu operasyonlarda her hangi bir şekilde, basın özgürlüğünü ilgilendiren bir konu söz konusu değildir. Basın özgürlüğü Türkiye'de teminat altındadır ama hiç kimse bulunduğu makam, mevki ve taşıdığı unvan nedeniyle hesap sorulamaz değildir. Herkes hesap verme makamındadır. Nasıl biz siyasiler olarak milletin önünde hesap veriyorsak, herkes yaptığı eylemler dolayısıyla hesap verecek. Vatandaşlarımızı haksız yere hapse atanlar, birtakım asılsız delillerle vatandaşlarımız üzerinde şantaj uygulayanlar bilsinler ki bir daha böyle bir uygulamaya hiçbir zaman cesaret de yer de imkan da bulamayacaklar. Vatandaşlarımızın özgürlükleri hükümetimizin teminatı altındadır."

Bürokrasiye sızmış çeteye karşı 28 Ağustos'ta AK Parti Kongresi'nde verdikleri sözün gereğini yaptıklarını ve yapmaya da devam edeceklerini ifade eden Davutoğlu, "Hiçbir şekilde devletimizin tasallut altına alınmasına izin vermeyeceğiz. Devletimizi ve bürokrasimizi tam bir ehliyet ve liyakat esasına göre yeni Türkiye'de daha güçlü bir şekilde yapılandırmaya devam edeceğiz. Bizim devlet anlayışımız, Selçuklu, Osmanlı, Cumhuriyet çizgisinde erdem ve ahlak anlayışıdır" dedi.

Davutoğlu, ahlakı ve erdemi; siyasetin, toplumsal kültürün ve iktisadi hayatın temeli, odağı ve zemini yapmaya kararlı olduklarının altını çizerek, "AK Parti hareketi 2001'de yola bir erdemliler hareketi olarak çıkmıştı. Bu erdemliler hareketinin doğasını, dokusunu ve zeminini korumaya kararlıyız" diye konuştu.

Başbakan Davutoğlu, AK Parti kongresi ile CHP kongreleri ve sonrasında yaşanan gelişmelerdeki karşılılık çatışma kültürü arasındaki farkın aslında siyasetin ahlak ve erdem boyutunu bir kez daha ortaya koyduğunu belirterek, şöyle devam etti:

"Yolsuzluklara karşı mücadele bizim en temel şiarımızdır. Eğer 12 yıl içerisinde bu kadar büyük hizmetler gerçekleşmişse bilinsin ki bu hizmetlerin arkasında AK Parti'nin yolsuzluklara karşı verdiği mücadele vardır. 17 ve 25 Aralık operasyonlarının arkasında yolsuzluklara karşı bir mücadele anlayışından çok milli idareyle iktidara gelmiş bir hükümeti devirme çabası vardır. Allah aşkına daha yürüdüğü iddia edilen bir soruşturmada iddianamede 'dönemin başkanı' diyerek, iktidarda milli iradeyle bulunmuş olan bir başbakana dönük gerçekleştirilen o komplo, yolsuzluklarla mücadele olarak adlandırılabilir mi? Buradan haykırarak söylüyoruz: Onların 'dönemin başbakanı' dediği, sayın Başbakanımız bugün gerçek Cumhurbaşkanlığı makamındadır. Onların 'dönemin başbakanı' diyerek adlandırmaya kalkıştıkları Recep Tayyip Erdoğan, bugün halkın seçtiği ilk Cumhurbaşkanı olma onurunu, kendisine de AK Parti'ye de milletimize de yaşatmıştır. Kim şu veya bu gerekçeyle milli hazinemize, kaynaklarımıza yolsuzluk niyetiyle yaklaşırsa, kim herhangi bir şekilde harama bulaşırsa kardeşimiz de olsa onun kolunu koparmaya kararlıyız. Yolsuzluk iddiaları üzerinden yalan yanlış ithamlarla ve birtakım komplolarla milli iradeye karşı kim harekete geçerse onu da durdurmaya aynı şekilde kararlıyız."

(Sürecek)

Haber Ara