Dolar

32,5126

Euro

34,7491

Altın

2.486,35

Bist

9.524,59

Bir eli dilenirken diğer eli bebeğine bakıyor

10 Yıl Önce Güncellendi

2014-11-21 09:18:17

Bir eli dilenirken diğer eli bebeğine bakıyor

Abul-Hasanat *

Bu çocuklar kendi vatanında okula gitmek yerine gece gündüz sokaklarda çalışmak zorunda kalıyor. Abul-hasanat Siddique'nin İstanbul'dan yazdığı duygu dolu blog yazısı..

Şu anda Türkiye'deyim ve bu ülkeye ilk kez geliyorum. İstanbul'un canlı ve birçok turistin bulunduğu Taksim meydanında kalıyorum.

2013 yılında meydan hükümete karşı eylemlerle haberlerde yer alıyordu. Bugün meydan bir kez daha Türk vatandaşları,Avrupalı ve Arap turistler ile dolu. Aileleri yada arkadaşları ile etrafta dolaşan insanlara bakarken, Suriyeli mültecileri gıda ve su için dilenirken gördüm. Çoğu evsiz yaşları 4 ila 10 arasında değişen çocuklar.

Birkaçı ile konuştum ve mültecilerin çoğunluğu Kürt asıllıydı. İngilizce öğretmeni olan ve mülteciler için gönüllü çalışan Maria Khwaja : ''Bu insanların çoğunu güneyde mülteci kamplarında istenmeyen Suriyeli ve Türkiyeli Kürtler yada Şiiler oluşturuyor,'' dedi.

Gezi Parkı ve Taksim Meydanında dolaşırken utangaç genç bir kız ağzında bir şeyler mırıldanarak bana yaklaştı,açıkça para istiyordu. Arapça ona ismini sordum Fatma olduğunu söyledi ve konuşmaktan çekiniyordu. 4 yaşındaydı. Fatma'nın kardeşi olduğunu söyleyen başka bir kız yanıma geldi ismi Meryem'di ve 9 yaşındaydı. İkiside Suriyeli ve Kürt asıllıydı ve çok az Arapça konuşabiliyordu.

Suriye iç savaşı başladığında Fatma henüz bir bebekken Meryem 6 yaşındaydı. Suriye'de kendi ülkelerinde okula gitmek yerine bu çocuklar bir şeyler yiyip içebilmek için sokaklarda gece gündüz koşmak zorunda.

Khwaja :''Yeterli sayıda okul yok. Birkaç Suriye okulu var ancak para istiyorlar ve çok kalabalık. Çocuklar maddiyattan ötürü Türk okullarına da gidemiyor,'' dedi. Türkiye'de diğerlerinden çok daha iyi durumda mültecilerin olduğu söylenirken Suriyeli bu çocukların neslinin kaybolma riski var.

Khwaja bütün Suriyeli mültecilerin evsiz olmadığını söyledi. Bazı üst veya orta-sınıf Suriyeliler 16 kişinin kalabildiği bir yerde tek odalar kiralayabiliyor, alt tabaka ise soğuk İstanbul sokaklarında kalıyor. BBC'nin raporuna göre kira fiyatları oldukça yükselmiş yani mülteciler günlük 100 Türk lirası ödemek zorunda.

Sadece İstanbul'da 300.000 Suriyeli var. Mülteciler yasal olarak BM Mülteci Ajansı kaydı ile ülke çapında uydu kentlere tahsis ediliyor. Kaydolmaları için İstanbul'dan Ankara'daki BM Mülteci Ajansına gitmeliler ancak oraya gidecek paraları ve imkanları yok.

Khwaja bana : ''İnsanlarla konuştuğunuz zaman hepsi eve gitmek istediğini söyleyecektir. Sadece Suriye'ye gitmek istiyorlar. Tanıdığımız bir aile vardı ülkelerine geri döndüler ve her şeyin yakılıp yıkıldığını söylediler. Tekrar Türkiye'ye dönmek zorunda kaldılar,'' dedi.

Gece dolup taşan Taksim meydanında ıslak caddelerde 4 yaşında oturan bir çocuğu gördüğünüzde Suriye krizinin ne kadar ciddi olduğunu anlıyorsunuz. Bu çocuk utangaç görünüyordu ona selam verdiğimde benimle konuşmadı, yerde bir parça ekmeği vardı. Belkide Kürttü ve Arapça bilmiyordu ama bu çocuk muhtemelen travma geçirmişti ve çocukluğunu kaybetmişti. Çok hızlı büyümek zorunda kalmıştı ve muhtemelen hayatı boyunca zorluklara maruz kalacaktır.

Kim daha muhtaç?

Kaldığım yere dönerken yolda karşıma daha fazla kadın çıkmaya başladı. Bir ellerinde çocukları diğer elleri açık kaldırımda oturuyorlar. Kocaları savaş için Suriye'de kalmış hatta ölmüş bile olabilir. Çocuklarına bakmak için pek çok kadının fuhuşa başladığını ve genelev sahipleri tarafından istismar edildiğini duydum.

Kendime bu mültecileri görüp nasıl yardım edemem diye sordum. Kuşkusuz ki en zor yaşadığım anlardan biri ayağında ayakkabı olmayan 2 yaşındaki çocuğun yanından geçerken yaşadım. Türkler ve turistler de dahil olmak üzere birçok kişi mültecilere bir şeyler veriyordu. Ortalama bir kişi için sokakta oturan her mülteciye yardım etmek imkansız.

Cebimde biraz bozuk ve akşam yemeğinden kalan biraz ekmeğim vardı. Kime verebilirim diye bakarken Fatma ve Meryem'i aradım. Sonra kucağında uyuyan kızı ile beton zeminde oturan Arap Suriyeli bir kadın gördüm. Ona bozuk parayı ve ekmeği verinde Arapça ''Allah yardımcın olsun'' dedi.

Yürümeye devam ederken Taksim meydanında 3 çocuğu ile oturan bir anne gördüm.Çocuklarından biri 6 yaşından küçüktü.

Kim daha çok muhtaçtı? Muhtemelen ikiside. Gözümden akan yaş ile yürümeye devam ettim ve çocuklarıyla sokakta oturan 5 kadın daha gördüm. Bu kadınlar önceki gecelerde burda değildi,ama ekmek ve bozuk para verdiğim kadın kadar ihtiyaç sahibiydiler.

Bu yazıya Türkiye,Lübnan,Ürdün ve Irak gibi ülkelerde Suriyeli mültecilerin çok daha fazla ihtiyaç sahibi olduğunu belirterek sonlandırmak istiyorum. Khwaja : ''22 milyondan fazla nüfusa sahip bir ülkeden bahsediyorsunuz ve 9 milyondan fazlası yerinden edilmiş. Bu neredeyse Suriye nüfusunun yarısı ve dünya onları unutmuş gibi. Bu dev bir insani mesele haline geldi.Bütün Suriyeli çocuklar evsiz.''

Gazeteci-yazar Abul-Hasanat ABD merkezli Fair Observer dergisinin sorumlu yazı işleri müdürüdür.

BU MAKALE AYŞE AYDIN TARAFINDAN TİMETURK İÇİN TERCÜME EDİLMİŞTİR

Haber Ara