Dolar

32,3908

Euro

35,0669

Altın

2.326,30

Bist

9.079,97

'Desteğimizin devamı Kürt birliğine bağlı'

Barzani'nin liderliğini yaptığı KDP'nin Dış İlişkiler Sorumlusu Hemin Hawrami, IŞİD ile mücadele için Suriye Kürtlerinin geçmişten ders alması ve birlik olması gerektiğini söyledi. PYD ile diğer Suriyeli Kürt partilerin imzaladığı ortak yönetim öngören anlaşmaya Türkiye'nin de desteğini istedi.

10 Yıl Önce Güncellendi

2014-10-30 08:32:07

'Desteğimizin devamı Kürt birliğine bağlı'

Irak Kürt Bölgesel Yönetimi Başkanı Mesut Barzani'nin liderliğini yaptığı Irak Kürdistan Demokrat Partisi'nin (KDP) Dış İlişkiler Sorumlusu Hemin Hawrami, IŞİD ile etkin mücadele edilebilmesi için Kürtlerin birlik olmaları gerektiğini söyledi.
Kürt bölgesinde yaşanan son gelişmeleri Al Jazeera'ye değerlendiren Hawrami, Suriye Kürtlerinin geçmişte birbirleriyle yaşadıkları çatışmalardan da ders çıkarması gerektiğini vurguladı.

Birlik Rojava’dan destek Erbil’den

Suriye’de aralarında PYD'nin de olduğu PKK çizgisindeki örgütlenmelerin çatı örgütü Tev-Dem ile Irak KDP'sinin desteklediği partilerinin şemsiye örgütü ENKS’nin 22 Ekim'de Duhok'ta imzaladığı anlaşmaya da değinen Hawrami, tarafların birlik olması halinde hem kendilerinin hem diğer ülkelerin desteğinin artacağını savundu.

“Suriye Kürtlerinin birlik olmak dışında başka bir alternatifleri bulunmuyor. Deneyimler gösterdi ki eğer birlik olurlarsa, uluslararası topluluktan ve bizden daha fazla yardım alabilirler. İki tarafın da Erbil anlaşmalarının uygulanmamasından dersler çıkarmasını ve Duhok anlaşmasını uygulamasını umut ediyoruz."

Uygulanmayan anlaşma

Hawrami'nin sözünü ettiği Erbil anlaşması PKK'nin Suriye kolu PYD ve ENKS arasında Barzani’nin himayesinde 2012 Haziran ayında imzalanmış, Suriye’de ağırlıklı alarak Kürtlerin yaşadığı bölgelerde PYD ve diğer partilerin ortak yönetim kurmasını ve silahlı güçlerini birleştirmesini örgörmüştü. Ancak, bu iki Suriyeli Kürt grubu arasındaki anlaşmazlıklar giderilemedi ve Erbil Anlaşması yenilenmesine rağmen hayata geçirilemedi.

PYD Ocak 2014’te Efrin, Cizire ve Kobani'de tek taraflı olarak kanton yönetimi ilan ettikten sonra, diğer partilerin bu bölgelerde faaliyet göstermesine de izin vermedi.

Geçtiğimiz hafta imzalanan Duhok anlaşması da tıpkı Erbil anlaşması gibi, güç paylaşımını öngörüyor. Ancak, PYD, bölgesel özerklik temelinde kanton yönetiminden yanayken, ENKS'ye bağlı partiler tıpkı Irak'taki gibi federasyondan yana. Ayrıca ENKS, PYD'nin aksine hem Suriye rejimine karşı net bir tavır sergiliyor hem de Suriye'deki Arap muhalefetiyle birlikte hareket etmeyi savunuyor.

Türkiye de destek versin

Hawrami, Suriye Kürtlerinin birliğinin devamının sağlanması durumunda, Irak KDP'sinin desteğinin her alanda devam edeceğini söyledi:

"Kürtler arasında çatışma çıkmaması için elimizden gelenin en iyisini yaptık. Eğer birlik olurlarsa, onlar için uluslararası seviyede her türlü diplomatik desteği sağlarız; daha fazla tanınma, daha fazla etkileşim gibi. Irak Kürdistanında bulunan Rojavalılara yardım ediyoruz, bu destek sürecek. Askeri destek; Kobani’de IŞİD’e hava saldırıları yapılmasını biz sağladık. Bizim silahlarımızın Rojava’ya Amerikan uçaklarıyla götürülmesini de sağladık. Birlik olurlarsa, birlikte karar alırlarsa, Suriye’deki Kürtlerin hak ve taleplerini korurlarsa, IŞİD’in yenilgiye uğratılması için biz onlara siyasi, askeri ve diplomatik destek sağlarız. “
Anlaşmanın stratejik olduğunu belirten Hawrami, Türkiye’nin anlaşmayı desteklemesinin ve taraflarla kordinasyon içinde olmasının önemli olduğuna vurgu yaptı.

Peşmergeler barış gücü

Hawrami, Türkiye üzerinden Kobani'ye gönderilen peşmergelerin Kobani'nin ihtiyaç duyduğu ağır silahları kullanmasını bilen savaşçılar olduğunu söyledi.

“IŞİD’in yenilmesi Kobani’ye huzur ve güvenliğin gelmesi demektir. Peşmergeler felaketleri önleyecek ve hatta Türkiye ile olan sınırları koruyacak . Peşmerge oraya barış koruma gücü olarak ve destek gücü olarak gidiyor. Kobani'de daha fazla savaşçıya ihtiyaç yok. Ağır silahlara ve bu silahları kullanmayı bilenlere ihtiyacı var.

IŞİD ile mücadele uzun zaman alacak

IŞİD'in ele geçirdiği bölgelerdeki petrol sahalarından çıkan petrolü kaçak yollarla satarak önemli gelirler elde ettiğinin hatırlatılması üzerine Hawrami IŞİD’in mali kaynaklarını kesmek için de mücadele ettiklerini anlattı:

“IŞİD’in petrol ticaretiyle ilgili sadece haberler var, bunula ilgili belge yok. Kürdistan bölgesinde bunu yapacak kabiliyette kimsenin olduğunu sanmıyorum. IŞİD Tikrit ya da başka yerlerde petrol piyasasını kontrol ediyor, karaborsada satıyorlar. IKBY, Peşmerge Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığı belge arıyor. Kerkük’te Selahaddin ve Tuzhurmatu’da, herhangi bir kişi veya iş adamı ikinci el veya üçüncü elden de olsa bu ticareti yaparsa, peşini bırakmayacağız. Biz uluslararası camianın bir üyesiyiz. Biz IŞİD ile savaşmakta kararlıyız çünkü bir çok peşmergemiz onlar tarafından öldürülüyor. Biz uluslararası camia ile IŞİD’in mali kaynaklarını kesmek için çalışmakta kararlıyız.”

Koalisyon için yeni askeri üs

IŞİD’e karşı hava operasyonları düzenleyen koalisyon güçlerinin Kürt bölgesinde koordinasyon merkezleri kurduğunu ifade eden Hawrami, lojistik destek için bir hava üssü kurulmasına karar verildiğini açıkladı.

“Bölgede askeri üsler kurulmayacak ama koordisayon üsleri kurulacak . Büyük bir koordinasyon ve operasyon merkezi kuruldu ve şu anda çalışıyor. Koalisyonun bütün üyelerinin temsilcileri var. koordinasyon merkezleri var. Askeri saldırılar için askeri üsler olmayacak. Yeniden askerler gelmeyecek, koordisayon merkezleri hava saldırıları peşmergelerin eğitim için olacak. Harir’deki askeri hava üssüydü.Koalisyon ve IKBY bunun bir askeri üs olması için çalışıyor. Bu üs Kürdistan’ın koalisyon için önemini gösteriyor. Bu sadece Kürdistan’da değil aynı zamanda Irak’ ta da güvenliği arttıracaktır. Kürdistan’ı IŞİD’le savaşta bir merkez yapacak çünkü bu savaş oldukça uzun sürecek. Askeri üs olacak ve Kürt askerleri koruyacak. Eğitim ve koalisyonun hava saldırılarında lojistik için kullanılacak.”

Hawrami’nin sözünü ettiği askeri üs, Erbil’e yaklaşık 75 km uzaklıktaki Harir kasabası yakınlarında bulunan Saddam döneminden kalma bir askeri hava alanında kurulacak. Hava alanı özel bir şirket tarafından şantiye olarak kullanılıyor.
'Kürt Bölgesinde kara harekatına gerek yok'

Hawrami’ye göre koalisyonun Kürt Bölgesinde kara harekatı yapmasına gerek bulunmuyor.

“Karada bizim için savaşacak askere gerek yok çünkü yeteri kadar peşmergemiz var. Biz bu teröristleri yenmek için modern silahlara ihtiyaç duyuyoruz. Askere ihtiyacımız yok. Biz savaşabiliriz. Irak’ın diğer taraflarında ihtiyaç varsa buna Iraklılar karar verir. Kürdistan savaştıkça Kürtler herhangi bir ülkeden herhangi bir asker istemez. Ama peşmerge ağır silahlara ihtiyaç duyuyor, tank, helikopter, top, zırhlı personel taşıyıcı ve eğitim.”

‘Sünniler harekete geçmeli’

Hawrami, öncelikle yerel güçlerin IŞİD’e karşı hareket geçmesi gerektiği görüşünde“Örneğin Musul’da, Sünni bölgelerinde kara stratejisi olması gerekiyorsa, yerel güçler buna mızrak ucu olmalı. Bağdat’la güç paylaşımı yapmaları lazım. IŞİD Maliki’nin yanlış politikalarının bir sonucudur. Bu nedenle Sünnileri hem koalisyonla birlikte, hem de kendi bulundukları alanlarda IŞİD’le savaşması lazım. Eğer kara stratejisi olduğunu ve Sünnilerin mızrak ucu olduğunu bilirsek, peşmergeler de bu operasyonu destekler . Biz tek başımıza birşey yapamayız çünkü IŞİD’le 1050 km sınırız var, onlarla zaten kendi savaşımız var. Biz ancak burayı koruyabiliriz"

'Türkiye ilişkiler oranında yardım etmedi ama...'

Hawrami, IŞİD saldırıları karşısında Türkiye’nin beklentilerine yanıt olmadığını ancak bu durumun ilişkileri olumsuz etkilemediğini söyledi:

“IŞİD’in Musul’da Irak ordusundan ele geçirdiği ağır silahlar bölgede askeri dengeyi bozdu. Çok sayıda silah ele geçirdiler. O yüzden bütün müttefiklerimizden, uluslararası kamuoyundan, kendimizi savunmak ve IŞİD’i yenmek için silah vermelerini istedik. İran ilk gün bize askeri destek gönderdi. Türkiye ise o zaman, cumhurbaşkanlığı seçimiyle meşguldü, rehineleri vardı,onları anlıyorduk. Ama bir komşu olarak, müttefik olarak, biz, Kürt kamuoyu, Kürt toplumu Türkiye’den daha fazlasını bekliyorduk. Türkiye bizim için çok önemlidir, olay hala canlıdır, sonlanmadı. IŞİD’e karşı kısa dönemli bir çatışma olmayacak."

Beklentilerimiz yüksek

"Türkiye Kürdistan'a, Kürdistan Türkiye'ye muhtaç" diye konuşan Hawrami, Türkiye'den beklentilerinin yüksek olduğunu da söyledi:

Türkiye Kürdistan’a, Kürdistan Türkiye’ye muhtaç. Bu nedenle Türkiye’nin peşmergeye geçiş izni vermesini hoş karşılıyoruz. Ama Türkiye’den daha fazlasını beklerdik. Biraz gönderdiler ama bu yakın ilişkilerle orantılı değildi. Tabii açık söylemek gerekirse Türkiye ile hiçbir askeri anlaşmamız yok. Türkiye’yi anlaşmaya uymamakla suçlayamayız. Ama İran ve ABD, Fransa, İngiltere, Kanada İspanya gibi ülkelerle de yok. Peki onlar niye geldiler ve Kürdistan'ı desteklediler? Türkiye ile yakın ilişkilerimiz olduğu için beklentimiz yüksekti ama maalesef Türkiye yerine getirmedi. Bölgesel güvenlik, enerji güvenliği, ekonomik ilişkilerde bir çok ortak ilgi alanlarımız var. Binlerce yıldır komşuyuz ve olmaya devam edeceğiz."

IŞİD ile mücadelenin uzun süreceğinin altını çizen Hawrami, bu mücadeleye Türkiye'nin desteğini de istedi:
"Olay hala dinamık ve yolun başındayız uzun bir savaş olacak.Biz Türkiye’den sadece Kürdistan için değil Kobani, Musul ya da Anbar farketmez, IŞİD ile savaşan tüm güçlere yardım etmesini istiyoruz.”

Mahmut Bozarslan / AL JAZEERA
VİDEO HABER

İsrail'in Gazze'de bir vahşeti daha görüntülendi!

Haber Ara