Dolar

32,3223

Euro

35,0757

Altın

2.281,81

Bist

9.007,88

İstanbul Barosu Başkan Adayı Abdullah Arar Timeturk'e konuştu

10 Yıl Önce Güncellendi

2014-10-10 12:22:34

İstanbul Barosu Başkan Adayı Abdullah Arar Timeturk'e konuştu

TIMETURK / HABER MERKEZİ


HSYK seçimleri, İŞİD’in ilerleyişi ve paralel yapı tartışmalarının gölgesinde kalsa da Türkiye’de tüm barolar hızla seçime doğru gidiyor.Baro seçimlerinin en gözde illerinden biri hiç şüphesiz İstanbul. Şu ana kadar 5 aday İstanbul Barosuna başkan olmak için adaylığını ilan etti. Baro genel kurulu ve seçim 11-12 Ekim’de yapılacak, yeterli çoğunluk sağlanamazsa 18-19 Ekim’de gerçekleştirilmiş olacak. İstanbul’un önemli adaylarından Avukat Abdullah ARAR ile sizin için kısa bir söyleşi yaptık. Bir dönem siyasetin içinde de bulunmuş olan Abdullah Arar ile seçimi, baroyu, siyaseti ve diğer konuları konuştuk.

Abdullah Bey, adaylığınız hayırlı olsun. Siz, İstanbul Barosu başkanlığına Hukukun Üstünlüğü Platformu adına aday olduğunuz? Sizden başka kaç aday var?

Teşekkür ederim. Ben dahil şu ana kadar netleşmiş 5 aday var. Birisi, İlke Avukatlar Grubundan, şimdiki başkan Sayın Ümit Kocasakal, ikincisiÇağdaş Avukatlar Grubundan Sayın Ayhan Erdoğan, üçüncüsü İstanbul Milliyetçi Avukatlar Grubundan Sayın Ali Rıza Kaplan beyefendiler, dördüncüsü de Özgürlükçü Avukatlar Grubundan Sayın Yıldız İrmek hanımefendi. Bir de Abdullah Arar olarak Hukukun Üstünlüğü Platformundan ben. Henüz başka aday yok diye biliyorum.

KOCASAKAL SORULARDAN KAÇIYOR

Mevcut yönetime dolayısıyla mevcut baro başkanı Sayın Ümit Kocasakal’a yönelttiğiniz 16 soru vardı? Cevap alabildiniz mi sorulara?


Sayın Kocasakal ve yönetimi bu sorulara cevap vermediler, neden cevap vermediklerini sorduk ona da cevap vermediler. Ancak yakın çevrelerine “32.000 avukata böyle cevap vermeyiz, faaliyet raporunda cevapları olacak” dediklerini biliyorum. Faaliyet raporunda da cevap vereceklerini sanmıyorum, yanılmayı umarım. Zira bugün itibariyle faaliyet raporu hazır değil.Bizzat baroya gittim alayım diye. Cuma gün bir miktar gelecekmiş! Yaptıkları şey; genel kurulun yapıldığı cumartesi dağıtmak, bu durumda kimse detaylı inceleme imkânına fiilen sahip olamıyor.

Siz başkan olduğunuz da, kendi döneminize ait bu tür sorulara cevap verebilecek misiniz?


Meslektaşlarım tensip eder ve başkan olursam bu soruların cevabını ve daha fazlasını meslektaşlarım ile paylaşmayı onlara olan saygımın gereği addederim. Hatta baronun sitesinde her avukatın şifresi ile girebildiği “baronet” sayfasında güncel olarak bu bilgilere ulaşması sağlanacaktır. Bu kadar kolay bir konu bu. Yeter ki meslektaşların bilgi ve denetimine açık şeffaf yönetim ilkesi benimsensin.

‘SOSYAL BARO” PROJEMİZLE BAROYU AVUKATLARA ve HALKA AÇACAĞIZ

Seçim kampanyanızda Kocasakal’ı baroyu kapalı devre yönetmekle suçluyorsunuz? Hukuk devletinde bir baro nasıl gizli-kapaklı yönetilebilir? Yasalar buna uygun mu?

“Kapalı devre” yönetimden kastımız; sorduğumuz sorulara cevap vermeyen bir anlayışı ifade etmek, baronun kaynaklarını öncelik sırasına göre ve verimli ve etkin tasarruf etmediklerini beyan etmektir. Mesela, kendi içlerinde de tartıştıkları ve sosyal tesis yapmak üzere aldıkları söylenen taşınmaz bilgisi bizde yok, eminim ki birkaç kişi dışında kimsede bilgisi yok. Baro yönetimleri genel kuruldan taşınmaz alma ve satma yetkisi de alır. Bütçe kalemlerinde fasıllar arası aktarma yetkisi de alır. Önemli olan mevzuata şeklen uygun olmak değildir sadece. Burada “yerindelik” esasına ne kadar uydukları da önemlidir. Şeffaflık ve hesap verebilirlikten bunu kastediyoruz.

Seçim manifestonuzda baroyu halka açmaktan bahsediyorsunuz ve bu açılıma “sosyal baro” diyorsunuz? Barolar, halka çok mu uzak?

Baro sadece halka değil aynı zamanda maalesef avukata da uzak. Hatta şimdiki yönetim adeta “avukat da olsanız siz bu işlerden anlamazsınız” şeklinde davranıyor. Biz projelerimizde ayrıntılarını anlattığımız üzere; baroyu önce avukata sonra da halka açacağız. Detayları hem fiziki olarak kitapçıklarımızda hem de www.abdullaharar.com adresimizde ayrıca sosyal medyada facebook, twitter ve youtube “yeni baro” adreslerimizde mevcut.

KOCASAKAL “SAVAŞ KABİNESİ” KURUYORMUŞ, ZATEN YILLARDIR HALKLA KAVGA EDİYORLAR

Baro, siyasetin neresinde durmalı? Bu konuda Türkiye’deki baroların durumunu nasıl görüyorsunuz?


Barolar anayasa ve yasadaki tanımıyla kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşlarıdır. Dolayısı ile barolar veya başka meslek örgütleri siyaset kurumunun aracı değildir. Siyaset kurumu çok saygın bir kurumdur. Ben de çeşitli siyasi görevler üstlendim. Arzu ettiğim şey de daha çok avukatın bir aydın sorumluluğu ile siyaset kurumunun araçları olan partilerde görev üstlenmeleridir. Bundan ancak memnun oluruz. Ancak mevcut baro ve barolar birliği avukatların ve meslek kuruluşları baroların gücünü maalesef sadece kendi siyasi hedefleri için basamak olarak kullanıyorlar. Klasik örnekleri Sayın Kocasakal ve Sayın Feyizoğlu’dur. Mesela Sayın Kocasakal bir televizyonda “halkım beni istiyor” diyor. “Barodan öte” diyor. Önseçim bile yapmaktan çekindiği için dar çevresine “savaş kabinesi” kuracağım “listeleri ben yapacağım” diyor. Zaten yıllardır halkla mücadele ediyorlar. Şimdi bunu daha ileri götürerek “savaş” diyorlar. Biz de diyoruz ki: “evet siyaset yapmak hakkınızdır, gidin partilerde yapın,beğenmiyorsanız yenisini kurun, ama barodan ve avukatlardan elinizi çekin.” Biz savaş değil barış istiyoruz, biz önce avukat için baro diyoruz.

“Avukatların itibarı” deyince sizde nasıl bir algı beliriyor?

Avukatların itibarı bizim için önceliklerin başında geliyor. Zira avukatlık payesi payelerin en şereflilerinden iken; müvekkil gözünde iş takip elemanı, patron avukat nezdinde işçi, hakim savcı zihninde yargının kurucu unsuru değil, sözlü ifade etmeseler de ‘bir de bununla mı uğraşacağız’ diye bakılan, kamuda da vasıfsız memur muamelesi gören konuma gelen bir durumda maalesef. Bunda en baş sorumlu avukat diye derdi olmayan baro ve barolar birliği. Yasama ve yürütmenin de yeni bir avukatlık yasasını geciktirmiş olması önemli etken. İlk işimiz aşınan itibarımızı süratle hak ettiği yere taşımak olacaktır.

32 BİN AVUKATI TEMSİL EDECEĞİZ

Listenizde kadınlar ve gençler var mı?


Biz cinsiyet, etnisite, dil, din, mezhep, ideoloji ve siyasi görüş ayrımı gözetmeden bütün meslektaşlarımızı üstad kabul ederiz.Sorunuza cevap olarak; listemizde kadınlar ve gençler elbette var. Mesela yönetim kurulunun 10 adayından 5’i hanımefendi, 5’i de beyefendilerden oluşmakta, diğer kurullarımızda da keza çok sayıda genç ve hanımefendi adayımız var. Ayrıca bizim listemiz bir örgütlü azınlık listesi değil, baromuzda kayıtlı 32.000 avukatın ortalamasını temsil eden her düşünce ve her yaş kuşağından adaylarımız var.

Başarılar dilerim. Teşekkür ederim.

Ben size teşekkür ederim. Saygıdeğer meslektaşlarımıza, “yeni baro” çabamıza destek olmaları, seçime duyarlı olmaları, değişimi İstanbul’dan başlatabileceğimizi ve bunun da ancak birlikte başarılacak bir durum olduğu mesajını iletmek ister, hepsini saygıyla selamlarım.

Haber Ara