Dolar

32,3640

Euro

34,9709

Altın

2.325,78

Bist

9.079,97

Milli Gazete girmeyen eve bonzai girer!

Saadet Partisi lideri Prof. Dr. Mustafa Kamalak, 'Milli Gazete’nin girmediği eve bir gün muhakkak bonzai girer' dedi.

10 Yıl Önce Güncellendi

2014-09-25 12:32:20

Milli Gazete girmeyen eve bonzai girer!

Saadet Partisi İstanbul İl Teşkilatı 3. bölge Eylül ayı divanını gerçekleştirdi. Milli Gazete tesislerinde gerçekleşen divana Saadet Partisi Genel Başkanı Mustafa Kamalak’ın yanı sıra Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Temel Karamollaoğlu, Milli Gazete Genel Yayın Yönetmeni Mustafa Kurdaş, TV5 Genel Yayın Koordinatörü Mustafa Geçer ve il - ilçe teşkilat mensupları katıldı. Divanda il ve ilçe sunumlarının ardından siyasi konuşmalara geçildi.

Geç Kaldığınız Her Saat Binlerce Müslümanın Hayatına Mal Olmaktadır

Divanda Konuşan Saadet Partisi Genel Başkanı Mustafa Kamalak “İşimiz zor gibi görünebilir. Biz güçlük kaygısını hesaba katıyoruz da Allah (cc) katmaz mı? Önümüzde zorluk yok mükâfatlarımızın artması için vasıtalar var. Bizim geç kaldığımız her saat mazlum coğrafyalarda binlerce Müslümanın hayatına mal olmaktadır. Binlerce bacımız tecavüze uğramaktadır. Önümüzde elbette güçlükler olabilir, biz Allah (cc)’nün rızası için çalışırsak Allah (cc)’nün yardımı muhakkak olacaktır. Farz edelim elimizde dünyanın en mükemmel bilgisayarı var ama içerisinde bir virüs varsa bu bilgisayarla sonuca ulaşabilir miyiz? Ulaşamayız. Bizde davamıza inandığımız halde eğer bu işi başaramayız dersek tıpkı o virüslü bilgisayar gibi sonuca ulaşamayız” dedi.

Sizler Çanakkale Erlerinin Davasına Sahipsiniz


Kamalak konuşmasının devamında “Bu dava gerçekten büyük bir dava. Sizler dünyanın en kutsal görevini ifa ediyorsunuz. Sizlere saygı duyuyorum. Sizler Çanakkale erlerinin davasına sahipsiniz. Bu davada nefer olmak Allah (cc)’nün lütfudur, her kula nasip olmaz. Davamızın hak olduğunda zerre kadar tereddüt yok. Hukukta değişik deliller aranır ama en sağlam delil hasmınızın itirafıdır. Milli Nizam Partisi, Milli Selamet Partisi, Refah Partisi, Fazilet Partisi niye kapatıldı. AB İnsan Hakları Mahkemesi’nin vermiş olduğu kararlar başlı başına bir şükrü gerektirir; bunlar hep hasımların itiraflarıdır” diye konuştu.

Bizi Durdurmaları Mümkün Değil

AK Parti’yi sabun köpüğüne benzeten Kamalak, “Batıl sürekli varlığını sürdüremez. Eskiden de karşımızda ANAP vardı ne oldu şimdi yerinde yeller esiyor. AKP’nin de sonu bu. Yetmişli yıllarda hocamızla dalga geçenler zaman içinde gördüler ki Türkiye’nin büyük bir bölümünü Milli Görüş’ü seçti. Bu azimle kazanılmış bir zaferdi. Yine çok çalışıp aynı 90’lardaki o zaferlerin daha büyüğünü yakalayacağız inşallah. Bizi durdurmaları mümkün değil. Niçin mazlumların imdadına yetişmek için mevki ve makam için değil. Bizim geç kalacağımız bir saat bile binlerce masum insanın ölmesine neden olur. Bu yüzden canla başla gayret etmeliyiz. Bu toplantıları gücümsemeyelim. Her bir kardeşimizin ben gitmezsem bu toplantı olmaz diye düşünmesi gerekir. Ben gitmezsem bu dava hedefe ulaşmaz diye düşünmelidir. Ben gitmezsem İslam coğrafyasındaki katliamlar son bulmaz diye düşünmelidir. Kimse yok mu denildiğinde ben varım diyendir dava adamı. Eğer biz bu emanete sahip çıkmazsak Allah (cc) bizim yerimize yeni birilerini bulur. Çünkü bu davanın sahibi Allah (cc)’dür” şeklinde konuştu.

Millî Gazete Ruhumuzun Gıdasıdır

Milli Gazete’nin önemine değinen Kamalak: “ Milli Gazete bizim sesimizdir. Ruhumuzun gıdasıdır. Evimizin bereketidir. Eğer bir eve Milli Gazete girmezse o eve her türlü illet, uyuşturucu, bela girer. Siz ve çocuklarınız Milli Gazete okumayacak da ne okuyacak. Bedenimiz aldığımız gıdanın etkisinde kalıyor da ruhumuz beslendiği o gazetelerin etkisinde kalmıyor mu? kalıyor. Cebinizde bir ekmek parası olsa bile onu gidin Milli Gazete alın; zira rızkın teminatı Allah (cc) sizi bir şekilde doyurur. Tekrardan söylüyorum. Milli Gazete’yi muhakkak evlerimize sokmalıyız. Milli Gazete’nin girmediği eve bir gün muhakkak bonzai girer.” Kamalak ayrıca, “ Milli Gazete her eve girsin göreceksiniz şartlar nasıl değişecek. yaşanan algı operasyonu nasıl son bulacak. İnsanlarımız nasıl dünyada olup bitenleri doğru okuyacak. O tüm bu saydıklarımdan dolayı Milli Gazete’yi tüm insanlarımızla buluşturmaya mecburuz” vurgusunu yaptı.

Kavli Duanın Fiili Dua İle Desteklenmesi Lazım

Kamalak konuşmasının son bölümünde, “Muhasebe edip düşünmek lazım. Bizim yaşantımız Peygamber Efendimizin yaşantısına mı daha yakın yoksa Firavunların, Ebu Cehillerin, Nemrutların yaşantısına mı? Bunun muhasebesini Türkiye’deki herkes yapmalı. Kavli duanın fiili dua ile desteklenmesi lazım. Eğer kavli dua yeterli olsaydı Peygamber Efendimiz (s.a.v) zırhıyla savaş meydanlarına çıkmazdı. Peygamber Efendimiz (s.a.v) cephede dua ederdi; cephe gerisinde değil. Bedir’de Peygamber Efendimiz (s.a.v) ne yaptı önce savaş meydanına geldi sonra Allah (cc)’ye dua etti ve üç bin melekle desteklendi. Bizde elimizden gelen gayreti gösterdikten sonra duamızı edeceğiz ve Allah (cc) bize zaferi muhakkak verecektir. Onun için fiili dua yani alın teri; kavli dua yani gözyaşıyla birleşmesi lazım” diyerek sözlerini tamamladı.

“Hiçbir mazeret başarının yerini tutmaz”


Yeni dönemde Saadet Partisi olarak omuzlarımızdaki yükün biraz daha artığını söyleyerek konuşmasına başlayan Saadet Partisi İstanbul İl Başkanı Birol Aydın, “Bu akşam burada bulunan tüm teşkilat mensuplarını canı gönülden kucaklıyorum. Çünkü siz herkesin sağa sola savrulduğu bir dönemde burada ısrarla, azimle ve sebatla durdunuz” diyerek teşkilat mensuplarına teşekkürlerini iletti. Aydın, “Türkiye’nin toplanmış olduğu şehir dediğimiz İstanbul’da var olabilmemiz için canla başla gayret etmemiz gerekir. 2015’de bir genel seçim yaşayacağız ve biz teşkilatlar olarak bunun şuurundayız. Ülkemizin ve İslam coğrafyasının içinde bulunduğu sıkıntılardan kurtulması için Saadet Partisi’nin meclise girmesinin ne denli önemli olduğunu biliyoruz. Evet, biz çok sıkıntılar çekiyoruz, her türlü zorlukla karşı karşıyayız. Ama Erbakan Hocamın da dediği gibi “Hiçbir mazeret başarının yerini tutmaz” diyor ve bu düsturla çalışıyoruz. Bunun için en kısa zamanda eksiklerimizi tamamlayıp seçime hazır hale geleceğiz” dedi.

Hedefimiz 2. Yalta konferansını toplamaktır


Yeni dönemde gerçekten şefkatle birbirimizi vazifeye yapma hususunda itmeliyiz diyen Aydın, “ Saadet Partisi ve Milli Görüş varsa bu ülkenin sorunlarının çözüleceğini yine dünyadaki zulmün ortadan kalkacağını biliyoruz. Hendek’te Peygamber efendimiz (s.a.v)’in ve sahabe efendilerimizin çalışmalarını biliyoruz. Karınlarına taş bağlayarak hendek savaşını kazandılar. Hendek’te Peygamber Efendimizin müjdesini de biliyoruz. Bu müjdeyi söyleyince müşrikler, “Karınlarına taş bağlayarak savaşıyorlar Kisra’nın, Kayser’in, Roma’nın fethinden bahsediyorlar” diye alay ettiler ama ne oldu 15-16 yıl sonra bu fetihlerin hepsi gerçekleşti. Bizim bu adımlarımızda tıpkı Hendek’te atılan adımlar gibidir ve bizim hedefimiz de rahmetli Hocamızın dediği gibi 2. Yatla Konferansını toplamaktır” diye konuştu.

İslam Coğrafyasındaki Alev Yavaş Yavaş Bizi Sarıyor


Divanda selamlama konuşması yapan Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Temel Karamollaoğlu ise, “Ülkemizi ve İslam coğrafyasındaki gelişmelere baktığımız zaman Milli Görüş’e nedenli ihtiyaç olduğunu görüyoruz. Bize olan ihtiyaç fikirlerimizden, inancımızdan davamızdan kaynaklanıyor. Bunun için bütün gücümüzle çalışmalıyız. Son 12 sene içinde ülkemizde çok ciddi değişiklikler, tahribatlar oldu. Sadece ülkemizde mi? Hayır! 12 yılda İslam coğrafyası da çok zulüm gördü. İslam coğrafyasında eskiden bu kadar zulüm ve acı yoktu. Ve bu İslam coğrafyasındaki alev yavaş yavaş bizi de sarmaya başladı” diye konuştu

İhracattan Bahseden Hükümet İthalattan Hiç Bahsetmiyor

Ülkemizde büyük bir algı operasyonunun olduğuna vurgu yapan Karamollaoğlu, “Bugün iktidarda bulunan arkadaşlarla yıllarca beraber çalıştık onları bizden iyi tanıyan olmaz. Biz niyetlere değil yapılan işe bakarız. “Ayinesin iştir kişinin lafa bakılmaz” demişler. Bu arkadaşlarımız 12 yılda sadece halkı algıyla etkilediler. Görünüş itibariyle memleketi rahatlatan adımlar atılıyor ama işin aslı öyle değil. İstanbul durmadan şişiyor. Anadolu boşalıyor. Yapılan icraatlar hadiselerin üstesinden gelemiyor. Ülkemizde herkes borçlandırıldı. Dış ticarette çok büyük bir açık var, cari açık hakeza öyle. Millet felakete doğru gidiyor ama biz vur patlasın çal oynasın havasındayız. Her şey güllük gülistanlık gösteriliyor, halkımızdan birçok şey gizleniyor. Mesela ihracattan bahseden hükümet ithalattan hiç bahsetmiyor. Yine IMF’ye borç bitti deniyor ama diğer kredi kurumlarından alınan borçlardan bahsedilmiyor. Algı operasyonuyla halkımızın gerçekleri görmesi engelleniyor. Bu iş bu şekilde fazla gitmez. Türkiye’de israf, yolsuzluk aldı başını gitti. Gençlerin yüzde 20’si işsiz… Bu büyülenmeyi, yanlış algıyı muhakkak ortadan kaldırıp halkımıza gerçekleri anlamalıyız. Bizim mesajımız evrensel bir mesaj… Bilgiye, beceriye ve fedakârlığa hazır olun” ifadelerini kullandı.
VİDEO HABER

İsrail'in Gazze'de bir vahşeti daha görüntülendi!

Haber Ara