Dolar

32,3578

Euro

35,0024

Altın

2.326,06

Bist

9.124,80

Güler: Keşke IŞİD seni kaçırsaydı

Akşam gazetesi yazarı Turgay Güler bugünkü köşe yazısında; IŞİD'in 101 gündür alıkoyduğu Musul Konsolosluğu çalışanlarının serbest bırakılmasını ardından sağ salim ülkemize geri dönmelerine sevinilmesi yerine 'Kesin IŞİD’e bir şey vermişlerdir' sorgulaması yapanları eleştirdi.

10 Yıl Önce Güncellendi

2014-09-22 11:43:37

Güler: Keşke IŞİD seni kaçırsaydı

Haklılar!

Operasyon dediğin “kanlı” olur!

Öyle ya, istihbaratçılar IŞİD militanlarıyla silahlı çatışmaya girmeliydi!

O ara, Allah esirgesin rehinelerden 5-10’u, istihbaratçılardan 15-20’si şehit olmalıydı!

Kan gövdeyi götürmeliydi ki, operasyon olsun!

Sonra şu manşeti atmalıydılar.

“Lanet olsun sizin yapacağınız operasyona”!

Ne istiyorsunuz, ne olsun, neyin peşindesiniz?

Öbürü diyor ki:

“Kesin IŞİD’e bir şey vermişlerdir”!

Ne vermişlerdir muhterem?

Bir çuval para mı?

Yemin ederek söylüyorum, bunların arasında “IŞİD neden bu rehinelerin kafasını kesmedi?” diye dertlenenler vardır.

Heriflerin gözü dönmüş!

Bir diğeri de eşeklik edip çirkin bir yakıştırmada bulunuyor.

“Allah aciz bir kulunu sevindirmeyi murat ederse, önce eşeğini kaybettirir sonra buldururmuş!” diyor.

Aciz kul hükümet.

Eşek, rehineler!

Lafın nereye gittiğinden haberi yok!

Keşke IŞİD seni kaçırsaydı da, hükümet de acziyetinden seni bulamasaydı!

Keşke!

Beriki ise “Ne yani sormayalım mı?” diyor.

Sor tabii ki.

Sor ama; bir gün bekle, bir hafta bekle. Acelen ne?

Acelesi şu. Beklemiyordu, başka bir şey umuyordu. Beklediği ve umduğu o “feci son” için ne yazacağını, ne söyleyeceğini bile hazırlamıştı!

Kahroldu!

Kemal Bey’i tebrik ediyorum.

Yarın ne söyler bilmiyorum ama ilk anda söyledikleri alkışa değerdi?

Başbakan Davutoğlu’nu aradı ve kutladı.

Sevince ortak oldu.

Şüphesiz eleştireceği noktalar olacaktır ama şimdi değil.

Devlet Bahçeli kendisinden beklenmeyeni yaptı.


Anında eleştirilerini sıraladı.

Olmadı Devlet Bey, olmadı!

Peki kafamızda birtakım soru işaretleri yok mu?

Şüphesiz var!

Bu tür zamanlarda şeytan dürter!

Birilerini fena dürtmüş.

Lakin dış politika konuları, iç politika gibi ele alınmaz.

Neticeye bakılır.

Süreç belki de devlet sırrıdır, kim bilir?

Başarısız olunsaydı tartışırdık, eyvallah.

Örneğin; IŞİD rehineler karşısında şu kadar milyon dolar isteseydi. Türkiye de vermeyip, bir felakete yol açsaydı, ne derdik?

“Parayı verip, rehineleri kurtarsaydınız da ondan sonra ne yapacaksanız yapsaydınız” demez miydik?


Daha neler derdik, neler?

Şükredelim.

Sevinelim.

Ve son bir not.

Umarım bu bir başlangıç olur.


Kemal Bey, böylesi durumlarda “normal” tepkiler vermeye devam eder.

Türkiye’yi sağda solda şikâyet etmeyi bırakır.

CHP’yi de, partideki sivri dilli siyasetçileri de normalleştirir.


Zira yeni Türkiye’de “vesayet belası” olmayacak.

Cuntacılar, patronlar, yargıçlar, Almanlar, Amerikalılar, İsrailliler eliyle siyaset dizayn edilemeyecek.

Kemal Bey iktidar olmak istiyorsa terleyecek.

Kapı kapı gezip projelerini anlatacak.

Alnının teriyle iktidar olacak.

Yok hâlâ eski Türkiye’nin köhnemiş siyaset anlayışına sarılacaksa; ne yalan söyleyeyim iktidar olmaya onun da, ondan sonra gelecek CHP genel başkanının da ömrü yetmez.


Ben uyarı vazifemi yapayım da; Kemal Bey ne isterse onu yapsın.

Bu arada unutmadan; kurtarılmayı bekleyen bir rehinemiz daha var!

MİT bir operasyon da o rehine için yapar mı acaba?

Kim bilir? Bakarsınız Allah aciz bir kulunu bir kez daha sevindirir! Ne dersiniz?
VİDEO HABER

Sahibinden 16 milyon TL'ye satılık ‘tarihi kilise’

Haber Ara