Dolar

32,4888

Euro

34,9195

Altın

2.435,00

Bist

9.716,77

Ahmet Taşgetiren: Gülen'in son konuşmasından anlaşılıyor ki...

Star Gazetesi yazarı Ahmet Taşgetiren bugünkü yazısında Fethullah Gülen'in son konuşmasını ve camiadaki son durumu ele aldı...

11 Yıl Önce Güncellendi

2014-08-27 03:18:39

Ahmet Taşgetiren: Gülen'in son konuşmasından anlaşılıyor ki...

İşte Ahmet Taşgetiren'in "Camia’nın savaş stratejisi" başlıklı o yazısı:

Tayyip Erdoğan Cumhurbaşkanı oldu. Ak Parti Erdoğan’ın çizgisinde şekilleniyor.

Ahmet Davutoğlu, Başbakan olarak, Camia’nın operasyonlarını bizzat kendi bedeninde hissetmiş olmakla, Camia konusunda Tayyip Erdoğan kadar duyarlı.

Konu MGK belgelerine “mücadele alanı” olarak girdi.

Camianın bu gelişmeye, kendi geleceğini değerlendirme açısından nasıl baktığı önemli.

Önümüzde, beş-on yıllık böyle bir iktidar iradesinin olduğu söylenebilir.

Tabii Camia için, şu takvimde bunlar iktidarı bırakıp kaçar gibi bir öngörü söz konusu değilse.

Erdoğan-Davutoğlu birlikteliğinin, Camia’nın devlet bünyesindeki paralel yapılanmasına son vermek için ne mümkünse yapacağı muhakkak. Bu operasyonun Camia bünyesini etkilemesi kaçınılmaz. Şu anda bile, Camia’nın etki alanında ciddi gerileme meydana geldiğini, en azından Gülen’in tepkilerine bakarak söylemek mümkün.

Camia bu mücadeleyi, laik-kemalist bir iktidara karşı veriyor olsaydı, diğer İslami hizmet gruplarından destek bulması mümkün olabilirdi. Ama dindar kimliği bilinen ve geçen sürede dindar toplum kesimlerine nefes borusu açan bir siyasi kadro ile, üstelik dindar toplum kesimleriyle mücadele ederek gelen iç-dış odaklarla el ele tutuşarak mevzi kazdığınızda, en azından toplum zemininde ciddi problem yaşamanız kaçınılmaz.

İktidarla aynı toplumsal alanda karşı karşıya geliş söz konusu.

Acaba o toplumsal alanı kim daha çok etkileyecek?

Kim daha çok etkileyecek, yani kim daha kalıcı olacak?

Gülen’in son konuşmalarına bakıldığında, bir kere Camia’nın süreçten etkilendiği, bazı çözülmeler olduğu ve bu çözülmelerin Gülen’i rahatsız ettiği anlaşılıyor.

Gülen’in çözülmeyi izah ve karşı duruş sergilemeye yönelik söylemi iki ana çerçeveye oturuyor:

Bir: Bu çözülmeler bütün davalarda söz konusudur. Zaman içinde zorluklarla-sınavlarla karşılaşılır ve paraya-kadına-şöhrete ram olanların iradesi çözülebilir.

İki: Hak dava bu çözülmelere rağmen devam eder, dünyevi hiçbir zafer söz konusu olmasa bile, Hak katında kazanılan yeterlidir. Önemli olan da Hak katında kazanmaktır.

Üç: Bize bu “zülm”ü yapanlar, nifak, belki de küfür içindedir. Camia adına nifak - münafıklık çok rahat telaffuz ediliyor, küfür ithamı ise “lafz-ı küfür” ithamları ile zımnen seslendiriliyor.

Söylemin birinci bölümünün, Camia bünyesinde bir ölçüde etkili olması mümkündür. İkinci ve üçüncü bölümlere inanmak şartıyla. “Zaafa düşme” suçlaması, özellikle tepe noktaları özeleştiri yapmaktan alıkoyar. Para, kadın - şöhret yanında bir de “korku” ithamı, işi bir haysiyet meselesi haline getirebilir. Ve bir süre daha bünye içinde kalma sonucunu doğurabilir.

Ama davayı “hak dava” olarak kabul etmek ve karşıdakileri de “Nifak - küfür içinde” görmek şartıyla.

YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ!!!

Haber Ara