Dolar

32,5004

Euro

34,6901

Altın

2.496,45

Bist

9.693,46

Erdoğan'dan ustalık manevrası

TBMM'nin milyonların beklediği torba kanunu görüşürken aniden tatile girmesinin altından Davutoğlu'nun ''Yıpranma endişesi'' çıktı. Erdoğan manevrası ile gensoru aşıldı.

10 Yıl Önce Güncellendi

2014-08-23 04:38:03

Erdoğan'dan ustalık manevrası

Gazeteport'un haberine göre; TBMM'nin milyonların beklediği torba kanunu görüşürken aniden tatile girmesinin altından AK Partinin yeni genel başkan ve Başbakan adayı Ahmet Davutoğlu'nun ''Yıpranma endişesi'' çıktı.

TBMM tatile girmese, 16 Ağustos günü Davutoğlu hakkında CHP'nin verdiği ''Musul'da rehin tutulan Türk diplomatlar ve İŞİD'' konusundaki gensoru önergesi ele alınacaktı. Davutoğlu'nu yeni genel başkan olarak belirleyen Başbakan Erdoğan, bu önergenin adaylık açıklaması öncesi ele alınmasını istemedi ve AK partinin talebi ile TBMM' de tatile girdi. AK Pafrti grubu daha önce Meclis'in 22 Ağustos tarihine kadar pazar günleri de dahil gece 24.00'e kadar çalışması kararını almıştı.

CHP bir süre önce Davutoğlu hakkında gensoru önergesi verdi. Gensoru önergeleri Başbakan ya da Bakanlar hakkında güvenoyu niteliği taşıyor ve önerge gündeme alınırsa yapılacak oylamada ''Kabul'' oyları ''Ret'' oylarından fazla çıkarsa bakan istifa etmek zorunda kalıyor. AKP'nin TBMM'deki sandalye sayısı açısından böyle bir ihtimal olmasa da gensoru görüşmelerine ilgili bakana yönelik sert tartışmalar oluyor.

Davutoğlu'nun Genel Başkanlık ve Başbakan adaylığı açıklaması öncesi 16 Ağustos günü TBMM'deki görüşmelerde sert eleştirilere maruz kalmaması ve Musul olayının gündeme gelmemesi için, TBMM de 14 Ağustos günü sürpriz biçimde tatile sokuldu. Meclis 28 Ağustos günü açılacak anacak sadece Cumhurbaşkanının yemin töreni yapılacak.

ÖNERGEDE NE VAR ?
CHP tarafından verilen gensoru önergesinde Davutoğlu'nun ''Türkiye'nin bölgesel ve küresel planda itibarını sıfırladığı, dış politikasını çıkmaza soktuğu, ülkeyi savaş ortamına soktuğu'' öne sürülerek şöyle deniliyor:

''Son yıllarda izlenen dış politikanın maliyetini vatandaşlarımız ulusal, bölgesel ve uluslararası ölçeklerde ödemektedirler. Türkiye dünyada ve Orta Doğu'da yalnızlaşmıştır. Vatandaşlarımız bölge ülkelerine seyahat edememekte, iş adamlarımızın işleri sekteye uğramakta, pilotlarımız kaçırılmakta ve sınır bölgelerimiz terör örgütlerinin hedefi olmaktadır. İzlenen maceraperest ve beceriksiz dış politikanın kabul edilemez sonuçlarından biri de 11 Haziran 2014'de Musul Başkonsolosluğu'ndaki 49 personelimizin IŞİD isimli El Kaide uzantılı terör örgütü tarafından kaçırılmasıdır. Başkonsolosluk binasının teröristler tarafından karargah olarak kullanılıyor olması da ülkemizin onuruna vurulan bir diğer ağır darbedir.

IŞİD'in elindeki rehinelerimiz konusunda Dışişleri Bakanı Davutoğlu TBMM'ye bilgi vermemiş; konuya ilişkin haberlere de yayın yasağı konmuştur. Musul'da geliyorum diyen tehlikeyi umursamayan ve Musul valisi bile bölgeyi terk ettiği hâlde Başkonsolosluğumuzu zamanında tahliye etmeyen Dışişleri Bakanı, rehine krizini de yönetememekte; IŞİD'in elindeki vatandaşlarımızı adeta kaderlerine terk ettiği izlenimini vermektedir. Bir devletin öncelikli görevi yurttaşlarının can güvenliğini korumaktır. Bunun siyasi sorumlusu olan ve Bakanlığının personeli iki aydır bir terör örgütünün elinde rehin olan Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu hakkında Anayasa'nın 98 ve 99'uncu ve TBMM İçtüzüğü'nün 106'ncı maddeleri uyarınca gensoru açılmasını saygılarımızla arz ederiz''

Haber Ara