Dolar

32,5094

Euro

34,9456

Altın

2.435,59

Bist

9.793,00

Etyen Mahcupyan, inşa sürecinde AK Parti'nin kırılgan ayağını yazdı

Akşam Gazetesi yazarı Etyen Mahcupyan bugünkü yazısında Erdoğan'dan sonra AK Parti'de oluşturulacak yeni kabinenin geçiş sürecindeki kırılgan yapıyı ele aldı...

11 Yıl Önce Güncellendi

2014-08-21 04:06:16

Etyen Mahcupyan, inşa sürecinde AK Parti'nin kırılgan ayağını yazdı

İşte Etyen Mahcupyan'ın "İnşa sürecinin kırılgan ayağı" başlıklı o yazısı:

Yeniden inşa misyonuyla siyasetin imkânlarına hevesle sarılmaya hazır gözüken AKP’nin önünü ne kesebilir? Açıktır ki bu partinin kendi hatalarına bağlı. Çünkü muhalif siyasetin böyle bir gücü olmadığı gibi, toplumsal dönüşüm dinamiğinin yönü ve ‘fıtratı’ da AKP’den yana. Eğer yasama/yürütme ile yargı arasında bir çatışmaya mahal verilmezse tehlike yok gibi gözükebilir. Oysa iktidarın üzerinde durduğu zeminin çok kırılgan bir tarafı var: Ekonomi…

Bunun birinci nedeni toplumsal değişimin esas olarak genişleyen orta sınıf üzerinden yaşanması ve bu kesimin başarılı performansa ‘alışmış’ olması. Küresel dünya sosyoekonomik standartları ve beklentileri hem yükseltti, hem de aile ölçeğine indirdi. Şirket performanslarının kabul edilebilir düzeyde olması yeterli değil. İnsanlar bunun kendilerine ‘dokunmasını’, gündelik hayatı değiştirmesini bekliyorlar. Alttan gelen bu tazyike cevap veremediği takdirde iktidarın zemininde çatlaklar oluşabilir.
Ekonominin yarattığı kırılganlığın ikinci nedeni ise, küresel bir dünyada doğal olarak dışa bağımlı olmamız. Ekleyelim ki elimizde dışa bağımlı olmamak gibi bir tercih yok. Herkes gücüne göre az veya çok küresel sistemin bağımlı bir değişkeni. Dahası gelişmek, zenginleşmek istiyorsanız kendi isteğinizle o sisteme dâhil olmak durumundasınız. Ama bu durum sistemdeki herhangi bir olumsuz algı durumunda sizin etkileneceğinizin de habercisi. Ayrıca sistemdeki daha güçlü aktörlerin sizi sıkıştırmak üzere en rahat davranacakları alanlardan biri de muhtemelen yine ekonomi.

Dolayısıyla büyüme ve konsolidasyon sürecinde AKP iktidarının önündeki en belirsiz alan da bu… Hükümetlerin önünde kolay çözülecek bir problem yok. Bir tarafta orta sınıfı koruma, genişletme ve temsil etme gerekliliği var. Bunun zorunlu koşullarından biri belirli bir büyüme oranının sürdürülmesi. Yeni bir iş dünyasının yükselmesine tanık oluyoruz. İktidar bu iş dünyasını teşvik ederek, büyük projeler üstlenmelerini ve yüksek riskler almalarını istiyor. Böylece ekonomi yaşanacak siyasi dönüşümün hem zemini, hem de kaldıracı haline geliyor. Geçmişten kopuş için ihtiyaç duyulan bu yeni hamlede hizmet düzeyinin çok yukarı taşınması gerekecek. Mesele bununla da sınırı değil… İlk on ekonomi arasına girme hedefi bir ulusal gurur olayı olmanın ötesinde bir tür zorunluluğa işaret ediyor. Bunun uzantıları arasında Ortadoğu’da Türkiye’nin ağırlığının artması, Batı dünyasına bağımlılığın azaltılması gibi amaçlar var. Pratikte ise petrol ve doğalgazda yeni imkânların yaratılması, sınırların kalkması, sermaye çekim gücünün seviye atlaması var… Kısacası ekonomi önümüzdeki on yılda sadece ekonomiden ibaret değil.

YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ!!!

Haber Ara