Dünya Müslüman Alimler Birliği 4. Dönem Toplantısı münasebetiyle İstanbul'da bulunan Sabri, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "Aşırılık, yöneticilerin diktatörlüğü ve alimlerin görevlerini yerine getirmemesi sonucu ortaya çıkıyor. Baskı ise sosyal patlamaya neden oluyor" dedi.
"Zulüm, diktatörlük ve toplumdaki bazı boşluklar nedeniyle aşırılık eğilimi taşıyan örgütlerle, alimlerin samimi çalışmaları ve insanlara İslami bilinç aşılanması yoluyla mücadele edilmelidir" diyen Sabri, Müslüman alimlere, toplumdaki boşlukları doldurmak üzere "halkın arasına karışmaları" çağrısında bulundu.
Bu bağlamda Sabri, Müslüman ülkelerde demokrasinin yerini dolduran diktatörlükler nedeniyle, bazı Müslümanların aşırı yollara başvurduğunu söyledi.
-"Arapların Kudüs için yaptıklarına bakalım"
Dünya Müslüman Alimler Birliği'nin, Kur'an-ı Kerim ve Sünnet'e dayalı "orta yolu" takip eden bir kurum olduğuna dikkati çeken Sabri, "Birlik, insanları İslam'ın gerçeklerine ve orta yol izlemeye davet ediyor" diye konuştu.
İsrail'in, "Kudüs'ü Yahudileştirmeye yönelik faaliyetlerinin" devam ettiğini hatırlatan Sabri, "İsrail, 1967'den bu yana Kudüs'ün kimliğini Yahudileştirmek için milyar dolarlar harcadı. Buna karşılık, Arapların Kudüs için yaptıklarına bakalım. Arap liderlerin düzenledikleri zirvelerde alınan, Kudüs halkına yıllık 500 milyon dolar hibe etme kararına bile bağlı kalınmadı" şeklinde konuştu.
Türkiye hükümeti ve Kudüs kentinde birçok projeye destek sağlayan Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı'na (TİKA) teşekkür eden Sabri, "Kudüs konusunda sadece işgalci İsrail'i değil, sorumluluklarını yerine getirmeyen Arapları da suçluyoruz" ifadesini kullandı.
