Suudi Arabistan Resmi Televizyon Kanalı'na konuşan Kral Abdullah, İsrail'in Gazze'deki operasyonlarına işaret ederek "İsrail'in Gazze'ye yaptığı bir devlet terörüdür" ifadesini kullandı.
Kral Abdullah, iki çeşit terör olduğunu birini terör örgütlerinin, diğerini de devletlerin yaptığını dile getirerek, "İsrail'in, Gazze'de yaptıkları insanlığa karşı işlenmiş bir suç, bir soykırımdır" dedi.
İslam ümmetini hak sözle teröristlerin karşısında durma görevini yerine getirmeye çağıran Abdullah, ümmetin "bugün zor bir dönemden geçtiğini" ifade etti.
Abdullah, teröre karşı tarihi sorumluluklarını geçici çıkarlar ya da şüpheli planlar için yerine getirmeyenlerin yarın bu terörün ilk kurbanları olacakları konusunda uyarıda bulundu.
Abdullah, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Uluslararası toplumun Gazze'de gerçekleşenlere karşı suskun kalması barışı reddeden, medeniyetler diyaloğu değil, çatışmasına inanan ve şiddetten başka bir şeye inanmayan bir nesil ortaya çıkaracak. Kardeşlerimizin Filistin'de toplu bir şekilde soykırımla kanlarının aktığını görüyoruz. Kimse bundan kurtulamadı. Hiçbir insani ve ahlaki yaptırımı olmayan insanlık dışı savaş suçları var. Öyle ki terörün de çeşitli şekilleri oluştu. Cemaatler, örgütler ya da devletler tarafından olanları var. Devletler tarafından yürütüleni ise sahip oldukları imkanlar, niyetler ve hileleri bakımından daha da tehlikelidir."
Gazze'de gerçekleşen olayların tüm kurumların örgütleriyle uluslararası toplumun gözü önünde gerçekleştiğine işaret eden Abdullah, bu toplumun bölgede gerçekleşen olayları izleyerek sessizliğe sarıldığını, hiç önemsemediğini, sanki kendisini ilgilendirmeyen bir durum gibi davrandığını söyledi.
Abdullah, uluslararası toplumun sessizliğinin hiçbir gerekçesinin olmadığını dile getirerek, bu durumun "Barışı reddeden, medeniyetlerin diyaloğuna değil çatışmasına ve şiddetten başka bir şeye inanmayan bir nesil çıkartacak" uyarısında bulundu. Abdullah, şöyle devam etti:
"Fitne, Arap dünyasında gelişebileceği münbit bir yer bulmuştur. Ümmetimize haset edenler fitnenin yaygınlaşması için her türlü kolaylığı sağlamıştır. Böylece ayakları üzerinde durup güçlenmiş ve batıl yollara girerek yeryüzünde bozgunculuk ve terör estirmeye başlamıştır."
-Din adına terör
Konuşmasında son dönemde İslam adına faaliyet gösteren silahlı gruplara da değinen Kral Abdullah, şunları söyledi:
"Asıl ayıp ve utanılacak olanın bu teröristlerin bu yaptıklarını din adına yapıyor olmalarıdır. Allah'ın haram kıldığı adam öldürme fiilini övünerek yapıyor olmaları, böylece İslamın temiz ve insancıllığına gölge düşürüyorlar. Yapıp ettikleri, isyanları ve suçları İslam'a yaftalıyorlar."
İslamı gasp ederek, dünyaya aşırılık, nefret ve terör dini olduğu şeklinde sunulması için uğraşanlara yönelik Abdullah, bunların karşısında durulması için İslam ümmetinin lider ve alimlerine çağrıda bulundu.
Abdullah, bu teröristler karşısında lider ve alimlerin hak sözü söylemesi ve eleştirilerden korkmaması gerektiğini vurguladı.
Ümmetin zor bir dönemden geçtiğine değinen Abdullah, "Tarih, İslam'ın berrak yüzünü bulandıran, ümmetin parçalanması ve bölünmesine alet olanlara tanık olacaktır" dedi.
-Terörle Mücadele Merkezi
Abdullah, on yıl önce Riyad Konferansı'nda "Terörle Uluslararası Mücadele Merkezi" kurma çağrısında bulunduğunu ve bu düşüncenin büyük destek bulduğunu söyledi.
Ancak daha sonradan uluslararası toplumun bu düşünceyi ciddiye almamalarından dolayı ümitsizliğe düştüklerini ifade eden Suudi Kral Abdullah, bundan dolayı büyük ümitler bağladıkları bu düşüncenin gerçekleşmediğini belirtti.
Abdullah, "Geçici bir çıkar ya da şüpheli bir plan için teröre karşı tarihi sorumlulukları olupta gevşeklik yapanlar yarın bu terörün ilk kurbanları kendileri olacaktır" dedi.
Sorumluluklarını yerine getirmeyenlere yönelik Abdullah, "Sanki bunlar, hiç kimsenin kurtulamadığı yakın geçmişin deneyiminden yararlanmamışlar" ifadesini kullandı.
Suudi Arabistan Kralı Abdullah, "Allahım ben tebliğ ettim, Allahım şahit ol" şeklinde dua ederek konuşmasını sonlandırdı.
