Dolar

32,3167

Euro

35,0661

Altın

2.308,07

Bist

9.079,97

Hangi ülke Ramazan Bayramını nasıl kutluyor

Kimi Açe, kimi Bosna kimi Amerika'da uyandı sevinç içinde bu sabah.Kimi de Gazze'de, Irak'ta Suriye'de, Orta Afrika'da olduğu gibi uyanamadı bu bayrama. Ya bombalandı, ya kesildi yada enkaz altında kaldı.

11 Yıl Önce Güncellendi

2014-07-28 02:48:08

Hangi ülke Ramazan Bayramını nasıl kutluyor

TIMETURK / HABER MERKEZİ

Önce bayram namazına gidildi oradan da neşe içinde sofraya dizildiler. Farklı renk farklı dil ve farklı ülkelerde bugün aynı sevinç var ve üç gün boyunca da devam edecek. Amerikalı Lina Hashem çocuklarına bayram tatlısı olarak doughnut ısmarladığını söylüyor. İranlı Keyven ülkesinde hala hilali gören yaşlıların koşup aynaya baktıklarını ve bunun uğur getireceğine inandıklarını anlatıyor. Açeli Dina insanların birbiriyle bayramlaşırken aynı zamanda helallik aldıklarını dile getiriyor. Bosnalı İrma'ya göre ise bayram demek yemek demek ama en çok da tatlı. Gazze'de bayram demek şehid çadırı demek. Bayram kutlamaları ile ilgili derlediğimiz haber:

Bayram coşkusuyla sünnet birleşiyor

Tunus / Dr. İbrahim Bouazzi

23 yıllık siyasi baskıdan halk iradesiyle yeni kurtulan Tunus'un Ramazan Bayramı şöyle geçer:

Ramazan bayramına hazırlıklar hanım elleriyle başlar. Evlerde kurabiye ve bisküvi gibi tatlılar hazırlanır. Ama en çok beğenilen Kuzey Afrika'nın ilk İslam şehri Kayravan ile meşhur olan tatlı "Makrûd" tatlısıdır. Hamurun içine hurma ezmesi konur, baklava şeklinde kesilir, yağda kızartılır ya da fırında pişirilir, en son bala batırılır ve bayram misafirlerine ikram edilir.

Hanımların işi bununla bitmiyor bayramda. Tunus kadını bayram sabahında ev işlerini bitirdikten sonra bayram namazına da gider. Çoğunluğu Mâlikî mezhebine mensup Tunuslular, eskiden beri kadınlarını bayram ve cuma hutbelerinden mahrum bırakmadı. Özellikle "Özgürlük ve Onur" devriminden sonra dini hayat serbest oldu ve camiler doldu hatta taştı bile. Geçen bayram namazı mesela stadyumlarda ve plajlarda kılınmıştı. Ayrıca yarım asırdır namazlar arasında kapısı despotçu rejim tarafından kapattırılan Zeytûne Camii devrimden bu yana hep açıktı. Ramazanın son on günü teravihten sonra sahur vaktine kadar teheccüt cemaatle kılındı ve bayram namazı için imamlar rekabete girdi.

Çoğu devrimden sonra kurulan insani yardım dernekleri, Ramazan boyunca topladıkları bağış, zekat ve fitre sadakalarını bayramın ilk gününü başlamadan dağıtmış oluyorlar ve bayram coşkusuyla beraber sünnet kampanyalarını düzenliyorlar. Tunus'ta "El Kevser" derneği Ramazan boyunca 50'yi aşkın çocuğu sünnet etmiş. Dernek başkanı Ali Hintati, fakir ailelere 300 kumanya dağıttıklarını söylüyor. Hintati "Biz yeni kurulan bir derneğiz. Ramazan ibadet ayı olduğu için büyük şeyler yapamadık. Ama ileride Türk kardeşlerimizle birlikte daha büyük yardımlarda bulunabiliriz" diyor.

Bayram sabahı kemik suyuna çorba

Keyvan Fathi Rezaei / İran

İran'da Ramazan Bayramı, İslam kardeşliği ve eşitliğin öğrenildiği, hoşgörü ve sevginin hakim olduğu bir ayın sonunda yapılacak büyük şölendir. Ramazan için ülkede çoğu ilde örneğin Gilan ve Mazenderan Eyaleti'nde bayram gecesi ailenin bir arada olması ve birlikte iftar yapılması yaygındır. Mezarlara ziyarete gitmek ve bayram sabahı kemik suyundan yapılan çorba sunulması Mazenderan ve Gilan eyaletinde bayramın bir başka işareti. Bayramda erken kalkılır, güzel koku sürünülür. Bayram namazı hutbesinden önce sokaklarda Tekbir getirilir. Fakirlere sadaka vermek, dargınları barıştırmak, akrabayı ziyâret etmek, misâfirlere ikram etmek bayramların olmazsa olmazıdır.

İran'a radyo ve tv. gelmeden önce köylüler hilali görmek için çatılara çıkar ve saatlerce beklerdi. Ramazan hilali göründükten sonra yetişkinler masum bir çocuk veya dindar bir kişinin yüzünü izler ve bunun şans getireceğine inanılırdı. Hilali gördükten sonra aynaya bakmak ve Salavat getirmek halen yaşlı erkekler arasında bir gelenektir. Bayramda bakımlı ve temiz olmak adettendir. Herkes en yeni kıyafetlerini giymeye çalışır. Ramazan bayramında çocuklara ailelerin bütçesi elverdiğince yeni kıyafetler alınır. Müslümanlar zekat görevini bu bayramda yerine getirirler.

Yazd'de Ramazan Bayramı'nda evlerde temizlik, yeni giysiler satın almak, hamur işleri ve özel ekmekler ve taze meyve hazırlanması ve bu gün ziyaret ve aileyle birlikte olmak yaygındır. Bayram namazının cami- mescid gibi kapalı yerler yerine açık alanda, geniş ve düz bir meydanda kılınması sünnettir. Sonra sokaklarda tatlı, şerbet ve yemek dağıtılır. Büyüklerin evlerine gidip onlara saygı gösterilir.

Bizim bayram tatlımız doughnut

Amerika / Lina Hashem

Amerika'da bayramı kutlamanın pek çok yolu vardır. Pek çok aile kendi geleneklerini adapte etmiş ve bir çoğu da yenilerini geliştirmiştir. Çoğunlukla ailenin bayram kutlamasında bayram kıyafetleri, hediyeler, güzel yiyecekler ve bir arada olmak vardır ama kesin olan çeşitliliktir.

Ben Christmas'a duyulan heyecan karşısında çocuklarımın dışlanmış hissetmesinden endişeleniyorum. Bayramı ticarileştirmek istemiyorum fakat çocuklarım için "şu da olsaydı" demeyecekleri kadar özel olmasını istiyorum. Bu nedenle bayramda evi ışıklarla dekore edip, işten ve okuldan izin alırız. Önce bayramlık kıyafetlerimizle namaz kılarız. Pek çok aile baklava gibi özel tatlılar yerler. Bizim ailemizin bayram tatlısı ise doughnut'tur. Çocuklarımız çok küçükken mescide gittiğimizde nazik bir iş adamı bayram namazından sonra herkese doughnut dağıtmıştı. Bu Amerikan tatlısı çocuklarımın zihinde bayramla birleşti. Bu yüzden genellikle bayram namazından sonra doughnut yemeye gideriz. Sonra çocukların hediyelerini açabilmeleri için eve döneriz. Güzel bir şekilde ambalajlanmış hediyeler, dekorasyonlar ve sevdiğimiz atıştırmalıklarla masa hazırlanmış olur. Bayram namazında arkadaşlarımızı görmek ve sonrasında eğlence merkezlerine gitmek hoş vakit geçirmemizi sağlıyor. Bayram bizim için sakin, sevgi ve birliktelik dolu ve Allah'a minnet duyduğumuz bir gün.

Bosna'da bayram tatlı demek

Bosna Hersek / İrma zmiriç

Bosna'da bayram büyük bir heyecanla beklenir. Ramazan bayramı hazırlıkları, arkadaş, aile ve hatta komşularla birlikte yapılır. Savaş öncesi Müslüman olmayan komşular bile katılırdı bu hazırlıklara ancak şimdi daha çok Müslümanlar arasında yapılıyor. Bayrama hazırlanma sürecinin en önemli kısmı değişik tatlılar yapılmasıdır; baklava, küçük pideler, Ruzice olarak bilinen tatlı ve cevizli çörek ve burek, sirnica, zeljanica gibi değişik börekler yapılır. Bunlara aile üyelerinin ve misafirlerin bayramda ne yemekten hoşlandığına bağlı olarak pek çok yemek eklenir. Bayram hazırlıklarına büyük bir ev temizliği de dahildir. Biz Bosna'da bayram için ev baştan aşağı temizlenmezse, bunun kötü şans getireceğine inanırız. Aile üyeleri ve arkadaşlar birbirlerine küçük bayram hediyeleri alırlar. Hediye için sıklıkla özel bayram kıyafetleri seçilir. Gençler ailelerini ziyaret sonrasında, akşam arkadaşları ile buluşup günün ilk saatlerine kadar kutlama yaptıkları için, yeni kıyafetler almak daha çok onların arasında popüler. Küçük çocuklar bayramı özellikle severler çünkü aile büyüklerinin ellerini öpüp harçlık alırlar. Bu harçlıklar bazen küçük bir miktar olsa da bazen oldukça iyi bir miktar toplayanlar da olur. Bayram günü Bosna'da bayram namazıyla başlar. Namaz camiye gelemeyenler için televizyondan canlı yayınlanır. Namaz sonrası bayram kahvaltısı için eve gidilir. Kadınlar sofrayı hazırlamış aile üyelerinin gelmesini bekliyor olurlar. Genellikle gençler yaşlıları ziyaret eder. İlk gün yakın aile üyeleri görüşür. Tüm aile bir evde toplanır, geç saatlere kadar yenilip, içilir (Bosna'da bayramda alkol kullanmak çok yaygındır ve normal olarak görülür) İnsanların aile ve arkadaşlarıyla şehrin ana caddesine gidip yeni kıyafetleriyle yürüyüş yapmaları yaygındır.

Önce şehit aileleri ziyaret ediliyor

Gazze / Osama M. H. Abdou

Tarihten beri çeşitli savaşlara ve birçok işgal gücü ile tanışan Gazze'nin Müslüman halkı için Ramazan Bayramı çok farklı anlam ve de değerler taşıyor. Bayram günleri sırasında 100'lerce şehit veren halkın yüksek dayanışma ve sorumluluk bilinci içerisinde kutladıkları bayramın hazırlıkları genellikle Ramazan'ın son haftasına girince başlar. Çocuklara bayramlıkların alınması, Kaek denilen ve irmikle hurma, şeker ve tereyağı gibi malzemelerden oluşan Filistin'e has Bayram tatlısı hazırlanır.

Bilindiği gibi son 10 yıl içerisinde yapılan saldırılar ve 7 seneden beri devam etmekte olan ambargo nedeni ile çok zor maddi şartlar içerisinde yasayan %50'sinden fazla işsiz olan halkın, Gazze'de bulunan çesitli yardım kuruluşlarının dağıtmakta oldukları yardımlardan faydalanarak Bayram gününde çocuklarını sevindirmeyi kesinlikle ihmal etmemektedirler.

Bayram günü, sabah namazı ile bayram namazını yollarda tekbir getirerek camilerde ve açık alanlarda kılmakla başlamaktadır. Çocuklar yeni bayramlıklarını giyip anne ve babalarının ellerini öperek bayramlarını kutlar, ardından aileler kendi bulundukları bölgelerde yıl içerisinde şehit olan vatandaşların ailelerini ziyaret ederler.

Bayramda en önemli dayanışma göstergelerinden olan bu ziyaretler için şehit aileleri çadırlar kurarak, sayıları 100'lerle ifade edilebilecek bayram ziyaretçilerine kahve ile hurma ikram ederler.

Şehit aileleri ziyaret programından sonra akraba ziyaretleri başlar. Filistin ailelerinin fert sayıları genellikle çoktur ondan dolayı bayramın ilk ve ikinci günü akraba ziyaretlerine gider.

Endonezya'ya bayram Tekbiran'la geliyor

Endonezya Açe / Dina

2004'te yaşanan Tsunami'de bütün ailesini kaybeden ve şimdi hayatını Türkiyeli hayırseverlerin yardımlarıyla açılan İstanbul Yetimhanesinde yaşan Dina, Ramazan ve Ramazan Bayramı'nı şöyle anlatıyor:

Ramazan'da Acehliler iftarlarını şehrin kalabalık yerlerinde açmaktan hoşlanıyorlar. Teravih saatinde ise kalabalıklar halinde kılınan namazın ardından Kur'an tilaveti mescitlerden yükselmeye başlar. Bu tilavet sahura kadar devam eder. Ramazan Bayramı, Aceh kültürü açısından çok önemli bir yere sahiptir. Bu aya hazırlıklar yıl içinde heyecan ile başlar. Acehlilerin geçim imkânları düşük olduğundan aldıkları küçük miktarlardan köşeye koyarak Ramazan ayında et alıp ailece yemeyi önemserler. Aceh halkı için et yemek ve yemek kültürünün adı Ramazan'da Meugang'dır. Bu ayın bereket ayı olduğunu bilir ve ona göre hazırlıklar yapılır. Bayramlar ise daha farklı bir heyecandır. Gençler için ayrı yaşlılar için de ayrı bir önem taşır. Arefe günü akşamı köylerin veya mahallenin gençleri bir araya gelerek Festival havasında "Tekbiran" kutlaması yapılır. Ellerinde meşaleler ile tekbirler eşliğinde "Allahuakbar, Allahuakbar, Allahuakbar, laaailahaillahu Allahuakbar, Allahuakbar walillah ilhamd" sloganları ile sokak sokak dolaşılır. Fakat Aceh'in en büyük mescidi olan Mescit Baiturrahman'da ise kalabalıklar halinde gelen gruplar gelin gibi süsledikleri araçlara bağladıkları defleri çalarak bu tekbiri getirirler. Bu kutlama sabah namazı vaktine hatta bayram namazı vaktine kadar devam eder. Bayram namazı ile birlikte herkes sıra halinde küçüğün büyükle bayramlaştığı uzun kuyruklar mescit önlerinde belirmeye başlar. Bayramlaşma esnasında ise insanlar birbirlerine "Mohon maaf l_hir bathin" (Geçmişte yaptığım hata ve yanlışlardan dolayı özür dilerim) ifadesi kullanılır. Bu Aceh'e has bir ifadedir. Ve insanlar bayram vesilesiyle bu şekilde birbirleri ile helalleşmiş olurlar. Çocuklar için harçlık almak için el öpme anları da başlamış olur. Bu güne ailelerinin kısıtlı imkânlarına rağmen aldıkları bayramlıklar ile gelir bütün çocuklar. Evlerde ise yaptıkları çeşitli tatlıları ikram edecek misafirler beklenir.

Endonezya’nın Türkiye’ ye benzeyen geleneği Hacivat Karagöz gibi kukla oyunlarının olması. "Wayang Golek" adını verdikleri kukla oyunları Ramazan dışında da oynanıyor. Endonezyalıların Ramazan davulcusu yerine bayram davulcusu var. Ramazanın bittiğini, bayramın geldiğini haber veriyor.

Endonezya’da Ramazan sofralarında ekmek yerine bu bölgeye mahsus ince pirinçten yapılan pilav ile soyalı tavuk yemeği tercih ediliyor. Bu ülkede pilavın enva ı çeşidi var, kızarmış pilav, sarı pilav, Hindistan cevizi sütlü pilav gibi…

Endonezya’da da iftarda hurma tercih ediliyor. Hatta iftarda önce tatlı yeniliyor. Akşam namazının farzını kılıp daha sonra ana yemeğe geçiyor; sünnetini sonraya bırakıyorlar. Tatlı olarak bu ülkeye mahsus meyvelerin sularıyla, çikolata sosuyla ve buzla hazırlanan tatlılar tercih ediliyor. Çay ve kahvesini kendisi yetiştiren bu ülkede bu içecekler de bol bol tüketiliyor. Ama Endonezyalılar bu içecekleri soğuk veya sütlü olarak tüketmeyi seviyorlar.

Mısır'da da eski Ramazanlar vardı şimdi zulüm var
Mısırda Ramazan ayı gelince yollara, dükkânlara, evlerin balkonlarına fanus denilen süslü fenerler asılıyor. Eski Ramazanlarda çocuklar bu fenerlerle sokaklarda dolaşarak bir çeşit mani söylerler ve şeker toplarlarmış.

Günümüzde de Ramazan geceleri lokanta ve kafeler oldukça kalabalık oluyor, hatta masalar kaldırımlara taşıyor. Hayırseverler iftar sofraları açıyor. Yardım dağıtmak isteyenler için marketlerde hazır Ramazan paketleri satılıyor.

Ramazanlarda sofralarına mahsus yiyeceklere gelince... Mısırlılar orucu sütle ıslatılmış hurmayla açıyorlar. Orucu üç- beş hurmayla açtıktan sonra akşam namazını kılmak için ara veriyorlar. Sofaya namazdan sonra oturuyorlar. Sofrada şeker kamışı suyu, karkade ve portakal suyu çok içiliyor.

Arap mutfağının meşhur sebze köfteleri, ezilmiş nohutla yapılan felafel ve ezilmiş baklayla yapılan tamiya burada da meşhur. Sebze yemekleri bizdekine benziyor. Mesela bizim yaprak dolmamızın aynısını onlar da çok seviyorlar. Fıstıklı şerbetli hamur işi tatlılar da iftarın vazgeçilmezi. Baklava, kunafe ve kadayıfın yanında sütle birlikte hazırlanan kabak tatlısı da sevilen tatlılar arasında...

Mısır'lılar sahurda tok tutucu olduğu için karın çivisi dedikleri ezilmiş iç bakladan yapılan yemeği tercih ediyorlar. Üstüne yağ, kimyon, tahin konarak hazırlanan bu yiyeceğe istenirse limon, domates ve soğan da eklenebiliyor.



Eski Suriye’de Ramazan'da geceleri dolaşılırdı

Suriye’nin Ramazan gelenekleri bize benziyor. Mesela onlarda da sahura kaldıran Ramazan davulcuları bulunuyor. Tek fark onlarda iftar topu yerine imsak vaktini haber veren 3 pare top atışı yapılıyor. Böylece yeni günün orucunun başladığı bildiriliyor. Suriye’nin bize benzeyen bir başka geleneği de Ramazan Mahyaları. Ama bu ışıklı yazılar, hilal yıldız gibi şekilli süslemeler camilerin minareleri yerine binaların dış cephelerinde, balkonlarda, iş yerlerinin girişlerinde yer alıyor. Akşam karanlığıyla birlikte bu mahyaların ışıkları yakılıyor ve ortalık aydınlanıyor. Ancak şimdi bütün bunları Esed'in uçakları yaptırtmıyor çünkü attıkları varil bombaları ile Suriye'de insanlar bayram yapmayı değil hayatta kalabilmek derdinde

Şamlılar gündüzleri çok sıcak olduğu için genellikle geceleri dolaşmayı seviyorlar. Işıklarla aydınlanmış caddeler teravihten sahur vaktine kadar ana baba gününe dönüyor.

Ramazan’da iftar sofrasının vazgeçilmezleri arasında ilk sırayı meyan kökü şerbeti alıyor. Seyyar tablalarda satılan meyan kökü şerbetiyle oruçlarını açan Suriyeliler bunun Osmanlı döneminden kalma bir gelenek olduğunu söylüyorlar. Meyan kökü şerbetinin asabiyet ve kan şekerinin düzenlenmesi gibi sıkıntılara iyi geldiğine inanılıyor.

İftar sofralarının bir diğer vazgeçilmezi ise “ince tatlı” veya “çekirge tatlısı” olarak da bilinen, üzerine pekmez dökülerek yenilen gevrek bir tatlı. Bu tatlının yufkaları Ramazan’dan bir ay önce hazırlanıp kurutuluyor.

Ramazanın başlamasıyla birlikte seyyar satıcılar, iftara yakın saatlerde, bu yufkaları kızartıp üstüne pekmez dökerek yenmeye hazır hale getiriyorlar. Pekmezin içeriğinde bulunan glikoz, oruç sebebiyle düşen kan şekerini yükseltiyor.

Suriyelilerin iftar sofralarında acılı salatalar ve soslar önemli yer tutuyor. Güneydoğumuzda da sevilerek yenilen muhammara, biber salçası, ceviz ve çeşitli baharatlardan hazırlanıyor. Tebbule bizdeki kısır gibi ince bulgur, yeşil soğan ve domatesten hazırlanıyor. Ama bulgur miktarı çok daha az, yeşillik miktarı çok daha fazla. Onun dışında birçok yemekleri ve kebapları bizim güneydoğu mutfağımıza benziyor.

Suriyeliler de iftarın ardından ilk kahvelerini içiyor ve teravihten sonra nargile eşliğinde sohbetler koyulaşıyor. Teravih namazının ardından parklarda, kafelerde veya kafe haline getirilmiş açık alanlarda aileler beraberce zaman geçiriyor. Sohbetlere buz içinde bekletilen dikenli incir ve çeşitli şekillerde hazırlanmış mısır gibi yiyecekler eşlik ediyor.

Özbekistan’da Ramazan diriliş vesile oluyor

Komünist yönetimin baskısı altında dinî hayattan uzaklaştırılan Türkî cumhuriyetlerde, Ramazan ayları, İslamî dirilişe vesile oluyor. Her geçen gün daha fazla genç, iftar sofralarında ve teravih namazlarında bir araya geliyor.

Ramazan girince çocukların kapı kapı dolaşıp şeker toplaması adeti, unutulmayan gelenekler arasında. İftar sofraları kurmak ve yoksullara yardımlar dağıtmak ise yeniden ihya edilmeye başlayan İslamî geleneklerden bazıları.

Türk dünyasında iftar sofralarının vazgeçilmezi, iftarı çayla açmak… Çay servisinin her ülkede farklı incelikleri var. Mesela Azerbaycan’ da şekersiz çayın yanında çeşit çeşit yemiş ve şekerleme sunuluyor. Özbekler çayı piyale adı verilen özel fincanlarda içmeyi seviyor.

Çaydan sonra sofraya geçiliyor. Geleneksel yemeklerin başında et ve çeşitli yemişlerle, çerezlerle birlikte pişirilen pilavlar geliyor. Buhara pilavının farklı yörelere mahsus birçok tarifi var.

Ramazan ayı aileyi ve akrabaları bir araya getiren güzel geleneklerle birlikte ayrı güzel…

ARAP ÜLKELERİNDE KAYBOLMAYAN GELENEKLER

Arap ülkelerinde genel olarak bilinen fanus, Mısır’da hakim olan Fatımi Devleti zamanına kadar uzanıyor. Fatımiler zamanında, halk, Ramazan hilalini gözlemek için sokaklara çıkar, çocuklar da onlara ellerinde ışıklı fanuslarla yardımcı olurdu. Ramazan ayının gelişine sevinen çocuklar, ellerinde fanuslarla sokaklara dökülür, maniler söylerdi. Teknolojinin gelişmesiyle birlikte sokaklar ilkel yolllarla aydınlatmaya gerek duyulmasa da fanus taşıma, birçok Arap ülkesinde gelenek halini almış durumda.



MISIR’DA APARTMANLAR FANUSLARLA SÜSLENİYOR

Özellikle Fatımi Devleti’nin merkezi olan Mısır’da, Ramazan’ın gelişi hala fanuslardan anlaşılıyor, sokaklar, caddeler, apartmanlar fanuslarla süsleniyor.Fanusların yanında caddelerin donatıldığı renkli kağıt süsler de şöhretini koruyor. Köylerde ise plastikten yapılan üçgen, yıldız ya da ay şeklindeki süslemeler, Ramazan adetleri arasındaki yerini koruyor.

ÜRDÜN’DE BALKONLAR IŞIKLI HİLALLERLE KAPLI

Ürdün’de evlerin camlarına, balkonlara asılan ışıklı hilaller, Ramazan’ın gelişinin habercisi. Ramazan ayında; başkent Amman sokaklarında, camında hilal ya da yıldız olmokaklarında, Rayan apartman neredeyse yok denecek kadar az. Apartmanların bazen her dairesini süsleyen hilaller, özellikle iftar ve sahur saatlerinde Amman gecelerini aydınlatıyor.

LÜBNAN'DA AFİŞLER DİKKATLERDEN KAÇMIYOR

Lübnan’ın başkenti Beyrut’ta, sokaklarda Ramazan ayında sadaka verilmesini, ihtiyaç sahipleri ve yetimlere yardım edilmesini tavsiye eden afişler dikkati çekiyor. Parlamento ve hükümet binasının olduğu, Muhammed el-Emin camisinin bulunduğu bölgedeki fanuslar ve ışıklı süsler ise şehre ayrı bir hava katıyor.Beyrut’taki Şehitler Meydanı’na konulan büyük fanus, camilere asılan süslemeler, Ramazan gecelerini renklendiriyor. Çarşı ve pazarlardaki, “Ramazan’ın mübarek olsun” yazıları, hilal figürleriyle donatılıyor.

SUDAN’DA RAMAZAN DÜĞÜNÜ

Sudan’da şaban ayının son akşam namazı, geniş katılımlı cemaatle kılınıyor. Köy ve kentlerde halk, büyük camilerde toplanarak Ramazan’ın gelişi münasebetiyle akşam namazında buluşuyor. Namazın ardından, defler çalınarak, naatlar okunarak bir nevi sokak şenliği düzenleniyor. Havai fişeklerin atıldığı bu şenliğe, halk “Ramazan düğünü” adını veriyor.

YEMEN’DE RAMAZAN’DA EVİ BOYAMAK ADETTEN

Yemen’de Ramazanda, evi boyamak yaygın adetlerden. Yemenliler, Ramazan geldiğinde evlerini boyarken, buna ekonomik olarak güç yetiremeyenler duvarları yıkayarak temizliyor. Camilerde halıların değişmesi de Ramazan gelenekleri arasında. Hayır sahipleri, özellikle son 10 günde itikafa girilen camilerde halıları ve kullanılan eşyaları yenilemeye özen gösteriyor.

MESCİD-İ AKSA YOLLARI RENGARENK

Kudüs’te şehrin dar sokaklarına ipe sarılı rengarenk kağıt süsler ile “Allah” lafzı yazılı afişler asılıyor. Filistinliler, Mescid-i Aksa’ya çıkan sokakları süslemeye özen gösteriyor. Plastik bardak, şişe, cam gibi değişik malzemelerden yapılan el yapımı süsler, Aksa’ya çıkan yolları renklendiriyor.

FİLİSTİN’DE RAMAZAN SEVİNCİ DUVARLARDA

Gazze’de camiler fanus ve ışıklı süslerle bezenirken, Ramazan sevinci grafitiye yansıyor. Ressamlar, duvarlara Ramazan ayını simgeleyen hilal, yıldız gibi resimler çiziyor ve kutlama mesajları yazıyor. Batı Şeria’da, İsrail’in 3 Yahudi yerleşimcinin kaybolmasının ardından başlattığı geniş çaplı operasyonlar, Ramazan sevincine gölge düşürse de halk, sokakları süslemekten vazgeçmiyor. Nablus şehrinde kentin ortasına büyük bir fanus konulurken, Beytüllahim’de Yeniden Doğuş Kilisesi’nin olduğu meydan, ışıklı asma süsler ve ay figürleriyle donatılıyor.
VİDEO HABER

İsrail'in Gazze'de bir vahşeti daha görüntülendi!

Haber Ara