Dolar

32,3755

Euro

34,9680

Altın

2.325,67

Bist

9.057,86

Kürt blokunun Maliki sınavı

Irak’ta Celal Talabani’nin yerine yakın arkadaşı Fuad Mahsum, Maliki’nin de desteği ile cumhurbaşkanı oldu. Barzani'nin 'görevi bıraksın' dediği Maliki, bu desteğin ardından başbakanlıkta kalmak için Talabani ile Süleymaniye’de görüşecek.

11 Yıl Önce Güncellendi

2014-07-25 16:08:46

Kürt blokunun Maliki sınavı
 

Irak’ta, İran’ın da desteği ile cumhurbaşkanı seçilen Talabani’nin yerine şimdi, Talabani’nin en yakın arkadaşlarından Fuad Mahsum, Irak Başbakanı Nuri Maliki’nin liderliğindeki Kanun Devleti Koalisyonu’nun da desteği ile parlamentoda 24 Temmuz’da yapılan oylamada cumhurbaşkanı seçildi. Mahsum’un adının kesinleştiği 23 Temmuz’da KYB Siyasi Büro üyesi Mela Bahtiyar, Maliki’nin Süleymaniye’ye gidip Talabani ile görüşeceği açıklandı.

KYB’nin politbürosunda iken Irak Cumhurbaşkanı seçilen Mahsum, Irak Anayasası'na göre 15 gün içinde parlamento içinden bir milletvekilini hükümeti kurmakla görevlendirmek zorunda. Görevlendirilen vekil ise 45 gün içinde hükümetini cumhurbaşkanının ve parlamentonun onayına sunuyor. Bu nedenle Irak için asıl büyük siyasi tartışmalar bundan sonra başlayacak. Kimin görevlendirileceği Kürtler, Sünniler, Şiiler, İran, Türkiye ve ABD dengeleri arasında en büyük sürtüşmelerin ve pazarlıkların yapılacağı süreç olacak. Mahsum’un hükümeti kurmakla görevlendireceği kişi Nuri Maliki olabilir mi?

Erbil-Süleymaniye ayrışması

Bölgesel Kürt Yönetimi Başkanı Mesut Barzani ve Başbakan Neçirvan Barzani, 10 Haziran’dan sonra birçok kez Maliki’nin başbakanlığını yaptığı bir hükümette yer almayacaklarını kesin bir dille açıkladı. Mesut Barzani, Maliki’nin başarısızlıklarını örtmek için Kürtleri suçladığını, bir an önce görevi bırakması gerektiğini söyledi. Neçirvan Barzani ise Maliki’nin Kürt ve Sünnileri dışlayan mezhepçi politikalarının ve diktatörce tavırlarının Irak’ı mevcut krizin içine sürüklediğini söyledi ve krizden çıkışın ilk koşulunun Maliki’nin görevi bırakması olduğunda ısrar etti.

Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) tamamen Barzani ailesinin denetiminde. Barzaniler cephesinden Maliki’nin gitmesi müzakereler için ön koşul olarak net bir biçimde ilan edilirken, Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani liderliğindeki KYB ise daha temkinli açıklamalarda bulundu ve ne Maliki’ye destek verdi, ne de karşı çıktı. İran’dan bazı yetkililer zaman zaman Maliki’yi eleştirse de gitmesi yönünde doğrudan bir çağrı olmadı. ABD ise krizin ilk günlerinde Maliki’ye yönelik sert açıklamalarda bulunsa da sonraki günlerde Maliki’ye karşı açıklamaları devam ettirmedi.

Maliki’nin Barzanilerin muhalefetine rağmen Süleymaniye’ye gitmesi ve İran’a yakın duran Talabani ile görüşecek olması Kürtler arasında bir ayrışmaya neden olur mu? Süleymaniye ile Erbil arasında bir bölünme yaşanır mı?

Bölgesel Yönetim Başkanı Mesut Barzani, 10 Haziran’daki krizden bu yana defalarca Kürtlerin kendi kaderini tayin etmek için bir referanduma gideceğini duyurdu. Barzani ailesinin denetimindeki KDP ve hâkim olduğu bölgelerde referandum ve aşamalı olarak “bağımsızlık” fikri oldukça taraftar topluyor ancak Celal Talabani’nin liderliğindeki KYB ve hâkim olduğu bölgelerde “bağımsızlık” fikri desteklense de “aceleci davranılmaması” konusunda bir temkinlilik var. İki parti arasındaki dillendirilmemiş bu ayrışma Maliki’nin ziyareti ile daha da derinleşebilir mi?

Erbil'de Türkiye, Süleymaniye'de İran etkisi

İran da Kürt Yönetimi’ni “olası bir bağımsızlığa” asla sıcak bakmayacağı konusunda uyardı. İran’ın Süleymaniye Konsolosluğu’nun sitesinde bağımsızlığın niçin Kürtlerin lehine olmadığı ile ilgili bizzat konsolosun kaleminden bir makale bile yayınlandı.

Al Jazeera’ye verdiği bir mülakat esnasında kendisine İran’ın bağımsızlığı kabul etmeye yanaşıp yanaşmayacağı sorulduğunda Mesut Barzani, “ikna etmeye çalışırız” diye cevap verdi. Ancak Kürt Yönetimi, özellikle Irak’taki kriz sonrasında Türkiye ile stratejik ilişkilerini derinleştiriyor. Bölgesel Kürt Yönetimi Başbakanı Neçirvan Barzani, Al Jazeera’ye “Türkiye ile tam irtibat halinde” olduklarını söyledi.

KYB ve Celal Talabani’nin ise İran ile ilişkileri uzun bir geçmişe dayanıyor. İran adına dış operasyonları yürüten Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani ve Talabani, hem Süleymaniye’de hem de Tahran’da birçok kez görüştü. Erbil’de Türkiye’nin ağırlığı hissedilirken, Süleymaniye’de İran varlığı daha görünür.

Yazılı olmasa da üzerinde mutabakat bulunan kural gereği 2003 sonrasında Irak’ta cumhurbaşkanlığı Kürtlere veriliyor. Kürtlerin ise cumhurbaşkanlığını KYB’ye vermesi, Kürt Bölgesel Yönetimi Başkanlığı'nın KDP’ye verilmesi karşılığında oldu. Irak’ta Saddam Hüseyin sonrası ilk seçimden bu yana Bölgesel Yönetim’in başkanlığını Mesut Barzani, Irak Cumhurbaşkanlığı'nı ise Celal Talabani yürütüyor. KYB Barzani’ye bölgesel yönetimin başkanlığı konusunda destek verirken, Barzani de Talabani’ye cumhurbaşkanlığında en büyük desteği verdi.
Mahsum kimi görevlendirecek?

KYB ve KDP arasındaki bu otomatik konsensüs, Maliki’nin Süleymaniye’de Talabani’yi ziyaret etmesi ve başbakanlık için destek istemesiyle son bulur mu? Barzani, Irak’taki siyasi geleceğini ve Kürtlerin liderliğini Maliki’ye karşı sert bir tutum sergileyerek sürdürmeye çalışırken Talabani, KYB ve yeni Cumhurbaşkanı Fuad Mahsum, Kürtlerin bölünmesi pahasına Maliki’ye destek verir mi?

Bu soruların cevabı, Fuad Mahsum’un kimi hükümeti kurmakla görevlendireceği ile netleşecek. Talabani ve dolayısıyla da Mahsum’un kimi görevlendireceği büyük oranda İran’ın ve ABD’nin kimi istediği sorusunun da cevabı olacak.
Erbil’deki Kürt hükümetinin lideri Mesut Barzani ve Türkiye, çok net bir biçimde Maliki’yi Irak’ın siyasi geleceğinde istemediklerini ilan ettiler. Ancak Tahran, Bağdat ve Washington arasında siyasi pazarlıklar sürüyor ve Maliki konusundaki belirsizlik henüz devam ediyor.

Al Jazeera

Haber Ara