Dolar

42,6945

Euro

50,1592

Altın

5.898,49

Bist

11.311,31

Süt kardeş olmanın şartlarını biliyor musunuz?

Sütannelik şu sıralar gündemden düşmüyor. Kökü çok eskilere dayanan bu uygulama otomatik bir süt alışverişinden çok, sosyal dayanışma ve kaynaşma unsuruydu oysa. Peki, dinimizde sütanneliğin esasları neler?

14 Yıl Önce Güncellendi

2013-03-08 11:17:34

Süt kardeş olmanın şartlarını biliyor musunuz?

TIMETURK / Haber Merkezi

Efendimiz’in (sas) hayatını anlatan kıssalarda sütannesi Hz. Halime ve sütkardeşi Şeyma’nın adını sıkça duyarız. Çocukluğumuzdan beri hafızamızda yer eden sütannelik kavramı şimdilerde süt bankası tartışmalarıyla yeniden gündemde. Tartışmaların aksine İslam’da sütannelik kurumu sadece sütünü sağıp başka bir bebeğe verme otomatikliğinden çok daha öte. Gerek dinî hükümler gerekse sütten doğan sevgi bağı sebebiyle bir nevi annelik. Sütten doğan bu bağlılığın esasları neler? Sütanne-çocuk ilişkileri Efendimiz (sas) döneminde nasıldı?

Sütanneyle 5 yıl

Çok eski devirlere uzanan sütannelik kavramı, savunmasız bir bebeğe hayati ihtiyacı olan anne sütü sağlamakla kalmıyor aynı zamanda ekonomik şartları kötü olan kadınlara da geçim kaynağı oluyordu. Ancak bu süreç zannedildiği gibi al sütümü-ver çocuğu şeklinde soğuk ve otomatik bir eylem değildi. Peygamber Efendimiz’in süt annesiyle olan ilişkisi de bunun en büyük kanıtı. Benî Sâd kabilesinin kadınlarından Hz. Halime de geçimini sağlamak için Mekke’nin zengin ailelerinin kapılarını çalanlardan. Yetim olduğu için Efendimiz’i almaya kimse yanaşmazken, o sahip çıkar. İki yıl boyunca Mekke’ye 190 kilometre uzaktaki Züveybat köyünde kendi çocuklarından ayırmadan ona sütannelik eder. İki yıl sonunda onu öz annesi Hz. Amine’ye teslim etmek vakti gelir. Ancak Halime anne, Mekke’de baş gösteren veba salgınından dolayı üç yıl daha Peygamber Efendimiz’e (sas) annelik eder.

Kan değil süt bağı

Efendimiz’in (sas) de sütanneye verilişinde birçok hikmet var şüphesiz. Marmara Üniversitesi Din Sosyolojisi Profesörü Ali Coşkun, o dönemin yaygın âdeti olan sütanneye verilmesinin görünen sebeplerini kırsal kesimdeki annelerin daha bol süte sahip olmaları, çocuğun burada alacağı temiz havayla kuvvetli ve cesaretli yetiştirilmesi ve Arap dilinin inceliklerini öğrenmesi gibi noktalara bağlıyor. Ancak hikmetler bununla sınırlı değil. Sütannelik zengin ve fakir kesimi kaynaştıran bir dayanışma unsuru. Sütanneler, kendilerine muhtaç bir çocuğa yardımın lezzetini tadarken zengin ve fakir aileler arasında da kan değil, süt bağıyla akrabalık kuruluyordu. Peygamberimiz de Hz. Halime’nin çocukları Abdullah, Ümeyme ve Cüdame (Şeyma) ile öz kardeşiymişçesine yakınlık kurmuş, beraberce büyümüştür.

Çocuk bir kez bile emerse…

İslâm’da sütannelik esasları ayet ve hadislerle sabit. Atatürk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi emekli Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hamza Aktan, “Bir çocuk, annesi dışında bir kadını süt emme süresi içinde bir kere bile olsa emerse o kadın emen çocuğun sütannesi olur.” diyor. “Çocuklarınıza sütanne istemenizde, bir sakınca yoktur.” (Bakara, 233) ve Kur’an-ı Kerim’de “Sizi emziren analarınız ve süt cihetinden kız kardeşleriniz (size haram kılındı).” (Nisâ, 23) ayetleri de sütanneliğin dinimizdeki yerinin kanıtı. Başka bir deyişle “Emenin emzirene nefsi haram, emzirenin emene nesli haram.” Aktan’a göre bir kadının kendi çocuğunu öncelikle emzirmesi doğal. Ancak bir çocuk için başka bir sütanne bulunamıyorsa bir miktar da süt bulunamayan çocuğun emzirilmesi merhametin iktizasıdır.

2 yaşını geçmiş bebek süt kardeş olmaz

Emzirme işlemi çocuk 2 yaşını geçmeden başlamış olmalı. Bu süreden sonra sütannelik oluşmaz.

Emen çocuk erkek ise kendisini emziren kadınla ve kızlarıyla, kız ise emziren kadının oğullarıyla (yani sütkardeşleriyle) evlenemez. Birbirlerine haramdırlar.

Sütannenin sütünün gelmesine vesile olan eşi, başka bir deyişle hamile kaldığı ve çocuğunu dünyaya getirdiği eşi, çocuğun sütbabası olur. Emen çocuk kız ise süt babasıyla evlenemez.

Sütanne başka evlilikler de yapmışsa diğer eşler sütbaba olmaz.

Sütevlat sütanneye ve sütanne tarafından hiç kimseye, sütanne tarafından hiç kimse de emen çocuğa mirasçı olamaz. Süt akrabalığı sadece evlenme engeli oluşturur. Mirasçılık nedeni olmaz.

Hz. Rasulullah (sas) “Neseben/kan hısımı olarak birbirlerine haram olanlar süt hısımı olarak da haramdır.” buyurmuştur. (Neseî, Kitbün Nikah, bab 49). Sözgelimi kişiye öz halası haramdır. Süthalası yani sütbabanın kız kardeşi de hadis kapsamında (evlilik açısından) haramdır.

Kişiye öz kardeşinin çocuğu yani yeğeni (ile evliliği) haram olduğu gibi sütyeğeni, yani sütkardeşin çocukları da haramdır.

Emen çocuğa emziren kadının kendisi, eşi, çocukları, torunları ve kardeşleri haramdır. Buna mukabil emen çocuğun öz akrabalarıyla sütakrabaları arasında haramlık söz konusu değildir. Buna göre emen çocuğun öz kardeşleriyle sütkardeşi evlenebilir.

Zorunlu olmadıkça bir çocuk annesinden başka kadın tarafından emzirilmemeli. Emzirmek zorunda kalınmışsa kayda geçirilmeli veya birden fazla kişi olaya şahit olmalıdır. Zira olay unutulabilir, ileride sütkardeşler, kardeş olduklarını bilmeden evlenebilir.

(MERVE TUNÇEL / Zaman)

Yorum Yap

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Haber Ara