Dolar

32,4375

Euro

34,7411

Altın

2.439,70

Bist

9.915,62

Demirtaş: Silahlar sussun siyaset konuşsun!

BDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş partisinin grup toplantısında konuştu. Demirtaş barış sürecinde silahların susup, siyasetin konuşması gerektiğini ifade etti.

12 Yıl Önce Güncellendi

2013-02-12 13:41:37

Demirtaş: Silahlar sussun siyaset konuşsun!
TIMETURK / Haber Merkezi

BDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş BDP grup toplantısında konuştu. Demirtaş, konuşmasında barış sürecine ve Suriye sınırında yaşanan patlamaya değindi.

İşte Demirtaş'ın konuşmasından satır başları;

Suriye'de yaşanan savaşın Türkiye'ye sıçradığını biliyoruz. Bu ilk olay değil. Türkiye resmen savaşa girmiş değil ama Suriye'de yaşanan çatışmaların önemli boyutu Türkiye üzerinden yürütülmektedir.

Çeteler Türkiye tarafından örgütlenip Suriye'ye gönderiliyor. Hükümet savaşı resmen ilan etmiş değil. Sınır ötesi tezkere Suriye'yi de kapsıyordu.

Dün Hatay'da yaşanan saldırıda bunlardan bağımsız değil. Türkiye'nin güney sınırları yok hükmündedir. Sınır kapısı yok. Sınırın Türkiye tarafından görev yapan yetkililer çetelere kimlik dahi sormuyor.

Şu husus var. Davutoğlu ısrarla şiddeti bitirmek dına çaba harcadığını söylüyor. Aynı Davutoğlu İsrail'in Şam'a saldırısında farklı konuşuyor. Dış politikada gelinen noktanın tehlikeler arz ettiği konusunda idrake erememiş. Bir yandan İsrail'le birlikte Suriye'de Müslüman halka savaşı destekliyor. Aynı Türkiye Gazze katliamı nedeniyle İsrail'i kınıyor. Yine aynı Türkiye oradaki savaşı yürütüyor.

TÜRKİYE SURİYE BATAKLIĞINA GİRMİŞTİR

Türkiye Suriye'de Kürt karşıtıdır. Kürt fobisidir. Hücrelerine işlemiş Kürt fobisidir. Kürtler orada hak elde etmesin diye Türkiye'yi Suriye bataklığına götürmüştür. Bunun sonucu dünkü gibi 13 kişinin yaşamına mal olmuştur. Başbakan Erdoğan Suriye'deki politikamızın haklı göstergesidir diyor. Suriye bataklığına düşmüş olduğunun sonucu olarak görmüyor. Türkiye bodoslama Suriye'deki bataklığına dalmıştır.

İMRALI SÜRECİ

Türkiye'de en önemli gündem maddelerinden biri de İmralı süreci. Bu süreçle ilgili özellikle 15 Şubat'ın yaklaştığı günlerde hatırlatmalara ihtiyaç var. O dönem Türkiye'nin barışa kabuştuğunu düşünüyorlardı. Rahmetli Ecevit Abdullah Öcalan'ın bize neden teslim edildiğini anlamış değilim demişti. İtiraf etmişti. Türkiye resmi olarak İmralı ile görüşmelere başlamış durumda. 14 yıl gecikildiği için kaybedilmiş binlerce can var. 14 yıl öncesinde ogünün fırsatları değerlendirilseydi bugün Kürt sorunu konuşulmayacaktı.Eğer o günkü hükümetler bu fırsatları değerlendirseydi savaştan söz etmiyor olacaktık.

Gecikmiş olsa da birkez daha bu konuda girişimlere başlanmış olmasını destekliyoruz. 15 Şubat'la ilgili halkımızın hassasiyeti var.

Diyarbakır'da Şahin Öner polis aracı tarafından ezilerek öldürülmüştür. Elinde patlayıcı patlamamıştır. Paznerle ezildikten sonra karakolun bahçesine götürülmüş. 19 yaşındaki genç yaşamını yitirmiştir. Size hiç gibi gelebilir. 19 yaşında bir Kürt daha ölmüş denebilir. Devlet dün Diyarbakır'da katil olmuştur. İçişleri Bakanı bundan sorumludur. Senin valin ve emniyetin elinde bomba patladı demesine rağmen kaburgaların kırıldığı için öldüğü tespit edilmiştir. İmralı sürecine yaklaşımınız bu mudur?Bu süreç nedir? Sayın Başbakan bunu izah etsin. Ben İmralı'da görüşme yapabilirim ama siz bunu protesto edemezsiniz diyor. Bunların hepsi bu sürecin ne kadar pamuk ipliği ile bağlı süreçler olduğunu gösteriyor.

BDP OLARAK ELİMİZDEN GELEN GAYRETİ GÖSTERECEĞİZ

Silahlar sussun siyaset konuşsun. sonuna kadar varız. Ama siyaset özgürce konuşulsun. Kimse kimsenin siyaset çizgisini belirleyemez anacak eleştirebilir. Siyasetle müzakereye bizde varız. Ama siyasetçiyi siyasi kimliğinden arındırıp müzakere ederim denilirse oradan sonuç çıkmaz. İmralı'da devam ediip etmediğinden emin olmadığımız bir süreci destekliyoruz dedik. BDP olarak elimizden gelen gayreti gösteriyoruz. Biz içeride ve dışarıda bu süreci nasıl destekleyebiliriz diye bakıyoruz. Biz İmralı sürecini BDP olmadan da sürdürebilriz yaklaşımı varsa biz Sürecin İmralı boyutuna dışarıdan destekleriz.

BDP İmralı'ya gitmezse her şey biter demedik. Demeyiz. Biz BDP olarak işin yasal reformaları boyuruyla mücadelemizi sürdürebilriz. Takdir sizin. İmralı'da önemli aşamaya gelindi ama isim krizi nedeniyle süreç ilerlemiyor şeklinde algı dayatmasını kabul etmiyoruz. Bizden kaynaklı süreç tıkanması yok. Biz ille de İmralı'ya gieceğiz diye dayatmıyoruz. Talep olacaksa tekrar BDP'nin resmi olarak kurumsal katkısı isteniyorsa biz desteğe hazırız. Bizim süreci tıkayan tavrımız olmadı olmayacak. BDP kurumsal kişiliğini dikkate almadan, dışarıdan bireysel görevlendirmelerle bu süreci yürütemeyiz.

BDP'Yİ GÜNAH KEÇİSİ YAPAMAZSINIZ

Yapay krizi aşma konusunda kararlılık sahibiyiz. BDP'yi günah keçisi olarak elde tutmayı düşünüyorsanız, süreci tıkayan olarak gösterirseniz bu sürecin ciddiyeti ile bağdaşmaz. Biz herhangi bir partinin samimiyetrsiz olduğunu ispatlamaya çalışmıyoruz. Başbakan Ahmet Türk'e bozuk o yüzden İmralı'ya ziyaret gerçekleşmiyor. Türkiye'nin tarihi sorununu çözmek için elimizi taşın altına koyduk diyeceğiz. Gelip isimler konusunda takıntı olarak düşünülerek süreç tıkandı denilecek. Kaybedecek zaman var. Türkiye bu barışı özlüyor.

AHMED TÜRK'E SÜRECİ TIKADI DİYENLER ŞAHİN'İ YAZMADINIZ

Ahmet Türk'ün sözü süreci tıkadı diyenler daha Şahin'i yazmadınız bile. Bu süreci tıkar mı? Bunu yazmayacak mısınız? Barıştan ne anladığımızı anlamak istiyoruz. Bakın biz bu kadar sorun sıkıntı baskı içinde barış diye hayrıkıyoruz. Bu onurlu duruşun iyi algılanması gerekir. Sürecin desteğini artt



(Ajanslar)

Haber Ara