Dolar

32,5873

Euro

34,7911

Altın

2.498,58

Bist

9.457,23

Emeklilikte yaşa takılanlardan başbakana mektup

Emeklilikte yaşa takılanların ortak sesi: ''Devletimiz emeklilik için gençsin, Özel Sektör çalışmak için yaşlısın'' diyor. Bizler bu psikoloji içinde yaşam savaşı veren büyük bir mağdur topluluğuz.

13 Yıl Önce Güncellendi

2012-09-28 15:35:13

Emeklilikte yaşa takılanlardan başbakana mektup

TİMETURK / Tuğçe Çirağ

1999 yılında, büyük depremin hemen sonrası 4447 sayılı, emekli olan için yeni şartlar getiren bir anayasa kabul edildi. Bu yasaya göre daha önce kadınlarda 38 olan emeklilik yaşı 58'e erkeklerde 43 olan emeklilik yaşı 60'a çıkarıldı.
Bu düzenlemenin yanı sıra 1976 yılına kadar geriye dönük olarak uygulamak üzere kademeli yaş şartı getirildi.

Konu zamanın muhalefet partisi Fazilet tarafından ‘yasaların geriye dönük uygulanamayacağı' gerekçesiyle anayasa mahkemesine taşındı. Anayasa mahkemesi muhalefeti haklı bularak yasanın 'kademe kısmını reddetti ve meclise konuyu düzeltilmesi için 6 aylık süre verdi. Meclis süresi içerisinde ‘kademe' şartını biraz yumuşatarak kabul etti. Anayasa mahkemesi de durumu adil, makul ve ölçülü buldu. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı uzmanlarının çizdiği sosyal güvenlik stratejisinde Afrika ülkelerinde bile 49 yaşında emekliliğin olmadığı ve Türkiye'deki genç emeklilerin hem aylık alıp hemde bir işte çalıştığı bilgisi yer alıyor.

10 milyon 227 bin emekli ile adeta bir emekli cenneti haline gelen Türkiye'de emeklilik yaşının halen kadınlarda 48, erkeklerde 49 olması nedeniyle bu sayı giderek artıyor.

Avrupa ülkelerinde 4 çalışana bir emekli düşerken Türkiye'de bu oran 1,95 düzeyinde. Bu tablonun en önemli nedenlerinden birisi de genç yaşta emekli olan kişilerin ikinci bir işte sigortasız çalışması. 10 milyon emekliden yaklaşık 2 milyonunun ikinci bir işte çalıştığı belirtiliyor. Ancak bu kişilerden yalnızca 250 bini Sosyal Güvenlik Destek Primi ödeyerek kayıtlı çalışıyor.

Emeklilikte yaşa takılanlar mağduriyetlerini anlattı!

Emeklilikte yaşa takılanlar grubu üyelerinden Meral Karadağ konu ile ilgili Timeturk'e konuştu. Karadağ, ‘'Yavrumun ne bebekliğini ne çocukluğunu göremedim. Şimdi emekli olup okul hayatında yanında olurum derken bir yasa ile yaş şartı getirip okul hayıtımda olurum derken bir yasa ile yaş şartı getirip hem emekli olma hakkını hem de çocuğumun yanında olma hakkını aldı'' ifadeleri ile seslerini duyurmaya çalışıyor. Kendisi gibi yasadan dolayı yaşa takılan mağdurlar adına Başbakan'a yazdığı mektup ise şöyle:
SN. Recep Tayyip ERDOĞAN

T.C. BAŞBAKANI

SN: BAŞBAKANIM;


Bizler Kamuoyunda 1999 yılında o zaman Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sn. Yaşar Okuyan ve hükümetinin ‘'KADEMELİ YAŞ EMEKLİLİK YASASI'' adı altında çıkarttığı 4447 nolu Kanun neticesinde ‘' YASALARIN GERİYE DOĞRU İŞLETİLEREK ‘'Emeklilik hakkı ötelenen ‘' YAŞ MAĞDURLARIYIZ''

Eğer bu yasa çıkmamış olsaydı şu an hepimiz Emeklilik hakkımıza kavuşmuştuk.

Takdir edersiniz ki ben 43 yaşında bu ülkeye 23 yıl 6.700 gün hizmet etmiş bir ANNEYİM.

Bir bayan olarak özel sektörde çalışmanın zorluklarını sizlere anlatmakla bitiremem. Çocuğum hastanede ameliyata alındı çalıştığım şirketten izin istediğimde izin yok, izin için ısrar ettiğimde işte kapı dendi. İşten atılmamak adına göz yaşlarımı içime akıta akıta o saatleri geçirdim. Çocuğumun hiçbir özel gününde yanında olamadım. İşte bu 23 yıla çok acılar ve zorluklar sığdırdım. Hayatımı 20 yıla programlamışken karşıma kabus gibi çıkanbir 9 yıl daha..!

Bu yasa yavrumun ne bebekliğini, ne de büyüdüğünü görme şansı vermedi bana, bir 9 yıl daha okul hayatında da yanında olma hakkını alacak benden. Peki Sayın başbakanım soruyorum şimdi ben ne zaman anne olacağım? 

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı'mız SN. Faruk ÇELİK Bey'in bir takım talihsiz açıklamaları beni derinden üzmüştür. SN. bakan bizleri 'erken emeklilik peşinde koşan', 'vasıfsız' kişiler olarak isimlendirmiştir. Anne ve baba olmak gibi iyi vasıflarımız var.

İnanın ailemden aldığım terbiye ile 23 yıla sığdırdığım şerefli, onurlu, gururlu, insani ve ahlaki değerleri her şeyin üstünde tutup hiçbir inasının kalbini kırmadan, kul hakkı yemeden bu günlere getirdiğim iş hayatım var. Sn. Bakan'ımız her ne kadar vasıfsızlıkla nitelendirse de bu vasıflara sahip olmaktan son derece mutluyum. Ayrıca bizler VASIFSIZ olsaydık hiçbir iş yeri bizleri 20 Yıl'ın üstünde çalıştırmazdı.

Ne yazık ki; Sayın Çalışma Bakan'ımız binlerce emekliliği hak etmiş yani prim gününü ve sigorta sürelerini doldurmalarına rağmen 1999 Yılı'nda çıkan bu yasadan dolayı yasa geriye doğru işletildiğinden hakları elinden alınan binlerce mağduru görmezden gelerek, bizleri erken emeklilik peşinde, devletten para isteyen insanlar olarak adlandırmıştır.

Ben ve tüm mağdur arkadaşlarım erken emeklilik peşinde değiliz. Bizler 20 yılın üstünde devlete hizmet etmiş, alnımızın terini, emeğimizin karşılığını, hakkımız olanı istiyoruz. Bizler işe başlarken Emekliliğe Hak kazanabilmek için 5.000 iş günü ve 20 yıl sonunda Emekli olabilirsiniz denmişti. Ben vatandaşlık görevimi 23 yıl 6.700 prim günü ile fazlası ile yerine getirdim. Şimdi tek beklentimiz devletimizin de bize el uzatması, yanımızda olması ben sizin adaletinize sonuna kadar inanıyor ve güveniyorum.
Özel sektöre başvurduğumuzda bizler vasıfsızlıktan  değil, yaştan dolayı işe kabul edilmiyoruz. Belli bir YAŞ sınırından sonra genç ve gerçekten düşük ücretle çalışacak vasıfsız elemanlar tercih ediliyorlar. Bizler gibi 40'lı yaşlarını geçmiş tecrübeli elemenların yeni iş bulmaları maalesef ki çok zor. Özel sektör Emekliliği hak etmiş, bir insanı bile prim ödememek adına işten çıkarıyor.

Gazatelerin iş ilanlarına baktığımızda eleman arayan firmaların hemen hemen hepsi 35 Yaş SINIRINI mutlaka istiyor. Yani anlayacağınız Sayın başbakanım devletimiz ''emeklilik için gençsin'', Özel Sektör ''çalışmak için yaşlısın'' diyor. Bizler bu psikoloji içinde yaşam savaşı veren büyük bir mağdur topluluğuz.

Fransa Hükümet'i halkının sesine kulak vererek emeklilik yaşını düşürmüştür.

Bizim gibi emekliliği hak etmiş binlerce vatandaşımızı yakından ilgilendiren bu büyük sorunun, mağduriyetlerimizin giderilmesi adına Sosyal Devlet, eşitlik anlayışınıza, hiçbir zaman şüphe duymadığım adaletinize güvenerek ve inanarak, bu ülkenin vatandaşı olarak, sizin bu ülkenin başbakanı olarak bu mağduriyetleri gidereceğinize, bu haksızlığa son vereceğinize emekliliği hak etmiş mağdurlar olarak gerekli yasal düzenlemeyi bir an önce yapacağınıza tüm kalbimle inanarak işlerinizde ve çalışmalarınızda başarılarınızın devamını diler saygılarımı arz ederim.

HAYAT YORGUNU, RUH YORGUNU, BEDEN YORGUNU ANNE
Meral KARADAĞ

EMEKLİLİKTE YAŞA TAKILANLAR NE İSTİYOR

1-Bizler ‘Erken Emeklilik' peşinde değiliz.

2-Bizler ortalama ömür beklentisinin artması ve ülkenin ekonomik (AKTÜARYEL) dengelerinin korunması nedeniyle emeklilik için ‘yaş şartı' getirilmesine ‘emeklilik yaşının yükseltilmesine'de karşı değiliz.

3- Bizler sadece yeni getirilen yasaların 'geriye dönük' uygulaması nedeniyle eski hakları çalmasına karşıyız.

Timetürk'ün ‘Başbakan'a siz olsaydınız ne sorardınız' başlıklı haberine en çok soru yöneltilen konulardan biri de emeklilik mevzusuydu. İşte sitemize gelen sorulardan bazıları:

Bayram Sivas :

Sn.Başbakanımız ; Yaşım 46 SSK ilk işe giriş 1985 yılı, SGK iş hükümlerine göre emekli olmam gerekirken. 1999 yılında Uygulanan yaş kademesinin geriye doğru da kapsaması neticesinde emeklilik yaşım 4 yıl uzatıldı.Şimdi de hükümetinizin bunu daha da ileriye taşıyarak 53 yaş gündemde.Bu işin sonu olmadığına göre,bir sonraki dönem bu yaş uygulaması olumsuz koşullarda haksız bir şekilde uzatılmasının önü açık gibi görünmektedir.Biz mağdurlar ERKEN EMEKLİLİK, yanlışın düzeltilmesini talep ediyoruz.

Levent Duman:

Sayın Başbakanım..Devletimiz bizleri emekli olmak için 'genç' , özel sektör ise istihdam etmek için ' yaşlı' buluyor.Ülkemizde 40 yaşının üzerindeki işsizlerin sorunları büyümeye devam edecek.Bizlerin emekliliğe kadar olan sürelerini, iş güvencesi altında geçirebilmemiz , öncelikle aile barışımız, daha sonra toplumsal huzur adına çok önemli.Bu soruna duyarsız kalmayacağınızı biliyor ve acil tedbir alınması hususunu takdirlerinize sunuyorum.

Erol Coşkun:

Sayın Başbakanıma şunu sorardım. Siz EMEKLİLİKTE YAŞATAKILANLARI bu ülkenin en tehlikeli kesimi olarakmı görüyorsunuz Tüm kesimlerin maduriyetini gördünüz bizi neden görmezden geliyorsunuz? Ceza evindeki mahkuma bile eşi ile canı istedikçe 24 saat birarada olma hakkını veriyorsunuz bizim suçumuz ne ALLAH aşkına 5000 gün pirim yerine 10 000 gün pirim ödediğimiz içinmi suçluyuz yada 25 yıl yerine 30 yıl çalıştığımız içinmi bizim suçumuz bukadar ağır .Bu maduriyet patlama noktasına geldi .

Yunus Nadi Etiman:

Sayın Başbakanım,
Bizler 45 yaş ve üzeri olan 25, ila 30 yıl çalışma hayatı olan tam emeklilik beklerken Anayasa kitabına aykırı bir kanunla ben anayad-sayı tanımıyorum sizlere 5, ila 10 yıl arası daha bekliyeceksiniz ve ben sizden çalışmadığınız haşdede para alacağım deyip kanun çıkardınız ben 3 yıldır iş bulamıyorum birikimim bitti dileniyorum resmen lütfen herzaman bahsettiğiniz gibi bizler adalet partisiyiz diyorsunuz adaletinizi gösterip bizlere destek verin.

Haber Ara