Dolar

32,2939

Euro

34,8227

Altın

2.412,99

Bist

10.267,09

İran’la ilgili şok iddia

Nükleer programıyla ve Suriye rejimine desteğiyle gündemden hiç düşmeyen İran’ın, ABD’yle gizli bir anlaşma yapmayı planladığı iddia edildi. Bu iddiaya göre İran Suriye rejiminin iktidarda kalması karşılığında nükleer programını on yıl süre ile durduracak.

13 Yıl Önce Güncellendi

2012-09-19 02:30:45

İran’la ilgili şok iddia
TIMETURK / Defne Bayrak

Iraklı Şii din adamı Mukteda Es Sadr’a yakınlığıyla bilinen bir kaynak Kuveyt ‘Siyaset’ gazetesine yaptığı açıklamalarda Başbakan Nuri El Maliki’nin, geçtiğimiz hafta Irak’ı ziyaret eden Joseph Lieberman ve John McCain başkanlığındaki ABD Kongresi heyetine İran liderliğinden bir mesaj ilettiğini öne sürdü.

Es Sadr grubu ile sıkı bağları olan kaynak şöyle dedi: ‘Irak hükümetini yöneten Şii ittifak, gizliliği ve ciddiyeti nedeniyle İran’ın mesajını, El Maliki McCain ve Lieberman’a teslim etmeden önce dar bir yelpaze içinde tartıştı.’ Kaynak ayrıca ittifak üyelerinden bazılarının, İran rejiminin ABD ile tarihi bir siyasi anlaşma yapmaya yönelmesinden ötürü şaşkınlık içinde olduğuna dikkat çekti.
Kaynağın ifadesine göre anlaşma şu maddeleri içeriyor:

1- Mevcut tüm uranyum zenginleştirme çalışmaları da dahil olmak üzere İran’ın nükleer programının 10 yıl süreliğine hemen durdurulması.

2- Hizbullah’ın silahlanmasının sonlandırılması ve İsrail ile sınıra devletin kontrolünü dayatması için Lübnan Ordusu’na Lübnan’ın güneyinde yayılma izni verilmesi.

3- Ortadoğu’da durumların normalleştirilmesi ve iki devlet arasındaki düşmanlığın sona erdirilmesi için Tahran ve Tel Aviv arasında gizli bir anlaşma yapılması.

4- Tahran ve Washington arasında ‘terörle’ mücadele için işbirliği anlaşması yapılması.

Kaynak İran’ın, Suriye rejiminin düşürülmesi sürecini sona erdirmek için Amerikan yönetiminin tüm nüfuzunu ve maddi olanaklarını kullanması karşılığında bu teklifle ilgili tüm detayları esnek bir şekilde görüşmeye hazır olduğunu ifade ettiğini de vurguladı. Bu şarta göre Amerika silahlı Suriye muhalefetine baskı yapacak, kendilerine silah ulaşmasını engelleyecek, Esad güçlerinin, devrimin Hamas, Hama, Der’a, Halep, Deir Ez Zour ve Şam’daki önemli noktalarını ezebilmesi için kapsamlı bir operasyon yapmasına izin verecek ve Özgür Suriye Ordusu’na Avrupa’dan ne destek geliyorsa durdurulacak.

Aynı kaynağa göre İran’ın El Maliki tarafından ABD’li yetkililere iletilen mesajı, Suriye Ordusu askerlerinin sayısının azaltılması, ordunun kimyasal ve stratejik silahlarının elden çıkarılması ve devrimin bastırılmasından sonra Esad rejiminin rolünün Suriye içinde güvenlik ve istikrarı sağlamakla sınırlı kalması yönünde vaatler de içeriyor.

Kaynak Iraklı ve İranlı liderlerin, Amerika’nın Esad rejimini düşürmek için bir savaşa girmeyeceğine, Fransa ve İngiltere gibi Avrupa ülkelerine de askeri müdahale izni vermeyeceğine inandıklarını ve İran tarafından bu teklifin sunulmasında bu kanaatin önemli rol oynadığını belirtti. Bununla birlikte Bağdat ve Tahran’ın, Suriye’de durum bu şekilde devam ederse; özellikle de devrimcilere silah yağması, Esad güçlerinin tüketilmesi, devrimcilerin askeri havaalanlarına saldırması ve savaş uçaklarını düşürme kudretlerinin artması gölgesinde; sonunda Esad rejiminin yıkılacağını iyi şekilde idrak ettiklerine dikkat çekti.
İran’ın Washington ile anlaşma yapmaya yönelmesini ise şu iki önemli noktaya dayandırdı:

- Birincisi İran liderliğinin, Muhammed Mursi başkanlığındaki yeni Mısır rejiminin 2014 yılının ortasında Arap Körfez ülkeleriyle askeri ve emnî bir ittifak kurma yolunda ilerlediği yönünde Tahran’da bir kanaatin varoluşu ışığında Mısır’ın oynayacağı gelecek rolden duyduğu endişe.

- İkincisi ise Türkiye’yi, Mısır’ı, Körfez İşbirliği Konseyi ülkelerini, Ürdün’ü ve Esad rejimi düştüğü takdirde Suriye’deki yeni rejimi kapsayacak geniş bir Sünni eksenin kurulmasının teşkil edeceği stratejik tehlike ile ilgili. İran liderliği bu eksenin varlığının, bölgedeki siyasi nüfuzunu birkaç yıl içinde ortadan kaldıracağına ve kendisini zayıf ve kenara itilmiş bölgesel bir devlete dönüştüreceğine inanıyor.

Es Sadr grubuna yakın kaynak Iraklı yetkililerin her şeyden önce Iraklılara İran’dan tamamen bağımsız siyasi bir çözümünün olduğunu kanıtlaması gerektiğini belirtti. Zira sorunun, yüksek dini lider Ali Hamaney’in temsil ettiği İran liderliğinin bölgedeki değişkenlerle ilgili siyasi bir çözümünün bulunması ve Irak’ın politikasını da bu çözüme bağlamaya çalışmasında gizli olduğuna işaret etti.

Kaynak, İran liderliğinin Suriye krizi karşısında ortaya koyduğu sert tavırların; en başta da ‘Esad rejimini korumak için savaşacağı’ söyleminin Tahran’daki karar çevreleri arasında dolaşan temelsiz bir söz olduğunu dile getirdi. Buna ek olarak El Maliki’nin, İran liderliğini eğer Suriye’de durumlar daha da kötüye giderse savaşa girmeye kalkışmaması için uyardığını söyledi. Savaşa girerse de bunun; ‘her şeyin sonu’ anlamına geleceğini, böylece Esad’ın düşmesinin, İran Silahlı Kuvvetleri’nin yok edilmesinin ve Irak’taki Şii ittifak iktidarının ortadan kaldırılmasının bir anda gerçekleşeceğini vurguladığını belirtti.

Ardından Hamaney’i Amerikan yönetimi ile askıya alınan dosyaların çözümü için diplomatik üsluplar türetmeye iten iki merciinin İran’ın Kum Kenti’nde yaşayan Kazım El Hairi ile Irak’ın Necef Kenti’nde ikamet etmekte olan Ali El Sistani olduğunu açıkladı. Dosyaların başında ise Suriye dosyası geliyor. Kaynağa göre bu iki isim, Şiilerin Saddam Hüseyin’in düşmesinden sonra bölgede elde ettikleri siyasi konum ve itibarın ne şekilde olursa olsun korunması gerektiğine inanıyor.

Kaynak son olarak İran’ın, mesajını El Maliki aracılığıyla Amerikalı herhangi bir yürütme merciine değil özellikle Amerikan Kongresi heyetine göndermeye azmettiğini, Bağdat’ın da önümüzdeki 6 Kasım’da yapılması planlanan ABD başkanlık seçimlerinde ister Barack Obama ister de cumhuriyetçi rakibi Mitt Romney kazansın Tahran ve Washington arasında Suriye hakkında gerçekleştirilecek herhangi bir gizli görüşmeye ev sahipliği yapmaya hazır olduğunu bildirdiğini ifade etti.

Haber Ara