Dolar

32,5665

Euro

34,8863

Altın

2.436,50

Bist

9.645,02

Clinton’ın Türkiye’deki gizemli görevi

Londra’dan yayınlanan El Kuds’ul Arabi Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Abdulbari Atwan bugün ‘gazetenin görüşü’ kısımlı köşede ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton’ın Türkiye ziyaretini değerlendirdi. Atwan, Clinton’ın Suriyeli muhaliflere modern uçaksavarlar ve füze bataryaları sunmak için gelmiş olabileceğine dikkat çekti. İşte Atwan’ın o makalesi:

13 Yıl Önce Güncellendi

2012-08-13 23:30:34

Clinton’ın Türkiye’deki gizemli görevi
Betül Akyüz / TIMETURK

ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton’ın İstanbul’daki görevi ve Türk mevkidaşı Ahmet Davutoğlu ile görüşmesi hakkında sızan bilgiler oldukça az. Ziyaretin yalnızca Halep çatışmalarından sonra Suriye’deki silahlı muhalefeti desteklemek için güvenlik koordinasyonu sağlanması gayesiyle gerçekleştirildiği yönündeki aleni açıklamalar mevcut. Rejimin, tüm bu süre boyunca direnmesinin ve Halep’te kazançlar elde etmesinin her iki tarafta da -Türk ve Amerikan- hayal kırıklığına neden olduğu ise gizlenemez.

Amerika’nın Suriye’ye yönelik stratejisi, Suriye rejiminin nasıl tüketileceğine ve rejimin düşürülmesinin hızlandırılmasına odaklanmaktadır. Ancak bu strateji Suriye’de 18 aydır; devrimin barışçıl olarak başlayıp silahlı bir devrime dönüşerek devam etmekte olduğu süre zarfı boyunca tüm meyvelerini verememiştir.

Türkler Kürt faktöründen korkuyor. Amerikalı yetkililer ise Suriye sahnesinde varolduğunu vurguladığı silahlı cihadi gruplardan korkuyor. Bu iki korku arasında Suriye’de durumlar daha da kötüye gidiyor.

Son haftalarda görülen askeri ve sivil düzeydeki kopmalar (rejimden ayrılmalar) hiç şüphesiz rejimi zayıflattı. Ancak bitirmedi. Gözlemciler şu anda, rejimin düşmesinden sonraki döneme ilişkin Suriye’nin geleceğinden bahsetmek için daha erken olduğu yönünde neredeyse hemfikir. Çünkü bu düşüş yakın gözükmüyor. Hiç de Başkan Barack Obama’nın bizleri birkaç kez müjdelediği, ardından da İsrail Savunma Bakanı Ehud Barak’ın tekrarladığı gibi birkaç gün meselesi değil.

Amerikalılar Suriye rejimi uçaklarının Halep ve diğer yerlerdeki muhalif güçleri bombalamasını engellemek için hava ambargo sahası kurulmasından bahsediyor. Ancak söz başka şeydir, uygulama başka. Irak’ta yapılabilenin, Rusya, Çin ve İran’ın Suriye rejimine desteği gölgesinde Suriye’ye de uygulanmasına izin verileceğini söylemek oldukça zor. Hava ambargosu ve bu bölgeleri korumak için uçaklar kullanılması, rejimin en güçlü silahının etkinliğinin felce uğratılması demektir.

Ruslar, hava ambargosunu kendilerine karşı meydan okuma olarak görecek ve belki de hemen karşı koymaya kalkışacak. Bu durum da hem bölge ülkelerinin hem de Amerika’nın istemediği ve birçok tehlikeli sonuçlar doğurabilecek bir bölge savaşına neden olabilir.

Bayan Clinton, Suriye krizinde tehlikeli bir adım atmaya kalkabilir. Yani Suriyeli muhalif güçlerine modern uçaksavarlar, füze ve makineli tüfek bataryası temin edebilir. Clinton’ın İstanbul’u ziyaretinin ana eksenini oluşturan konunun bu olması ihtimali hiç uzak değil.

Amerikan yönetimi, bir yandan ABD başkanlık seçimlerinin yaklaşması bir yandan da İsrail’in, nükleer tesislerini yıkmak için İran’ı vurma tehditlerinin artması münasebetiyle Suriye savaşını çözmekte acele ediyor. Savaşın uzaması, rakibi Mitt Romney’in kendisini bu konuda zayıflatmaya ve geriletmeye odaklı baskıları gölgesinde Başkan Obama’ya ve seçim kampanyasına hizmet etmez.

Suriye krizi, önümüzdeki haftalarda yeni bir tırmanış aşamasına girecek. Ancak bu tırmanışın, Amerika’nın zayıf noktasının farkında olan ve bu yönetimle (ABD yönetimi) beraber müttefiklerinin sıkıntılarının uzaması üzerine oynayan Anti-Amerikan merkezin varlığı gölgesinde Amerika ve müttefiklerinin lehine sonuçlar getireceğinin bir garantisi yok.

Haber Ara