Dolar

32,5340

Euro

34,9280

Altın

2.439,99

Bist

9.716,77

BDP'den "özerk yönetim" atağı

Elinde toplam 99 belediye başkanlığı bulunduran BDP, “özerk yönetim” için atağa geçti. BDP’li belediyeler, merkezi hükümetten bağımsız hale gelmek için mücadele kararı aldı

15 Yıl Önce Güncellendi

2010-06-24 11:15:00

BDP'den
Taraf / ERGÜLEN TOPRAK

Geçen hafta sonu Diyarbakır’da toplanan BDP’li belediye başkanları ve İl Genel Meclis üyeleri sürpriz bir karara imza attı. BDP’liler, belediyelerin merkezi hükümetten tamamen bağımsız hale gelmesi için mücadele edilmesi kararı aldı. BDP’liler, tartışma yaratacak bu kararı, Avrupa Birliği Yerel Yönetimler Özerklik Şartı’na dayandırdı. BDP’nin elinde bir büyükşehir, yedi il, 51 ilçe ve 40 belde belediye başkanlığı bulunuyor.

Yeni dönem stratejisi

Kapatılan DTP’nin 2007’de Diyarbakır’da kabul ettiği “Demokratik özerklik” ilkesi doğrultusunda strateji belirleyen BDP yönetimi, yerel yönetim hedeflerini de bu eksende çizdi. “Demokratik Özerklik Projesi” ile yerel yönetimlerin eğitim, güvenlik, dış ilişkiler konuları dışında merkezi otoriteden bağımsız olmasını savunan BDP, geçen hafta sonu Diyarbakır’da belediye başkanları ve İl Genel Meclisi üyelerinin katılımıyla gerçekleştirdiği toplantıda, yeni dönem stratejisini masaya yatırdı. Son dönemlerde KCK operasyonu kapsamında belediye başkanlarının tutuklanması üzerine yerel yönetimleri, mücadelesinin merkezine koyan BDP yönetimi, belediyelerin tamamen merkezi hükümetin baskısı ve denetiminden çıkartılması kararı aldı. Yerel yönetimlerin halka devri Toplantının ardından yapılan açıklamada alınan kararlar şöyle duyuruldu: “Dünyada tüm halkların, kültürlerin kendini ifade ettiği, federal ve konfederal yapılanmaların geliştirildiği bir çağda, Kürtlerin de demokratik özerklikle Türkiye’yi ulusalcı, milliyetçi, şovenist ayıbından kurtarma bilincine ulaştığı vurgusunu yaptık.

Yerel yönetimleri halka devredecek

yapılanmaları hızlandırmaya dönük eğitim, iletişim ve paylaşımların yerine getirilmesinde ortaklaştık. Toplantımız, Avrupa Birliği Yerel Yönetimler Özerklik Şartı’na Türkiye’nin çekince koyduğu maddelerin, Türkiye’nin demokratikleşmesi ve Kürt sorununun demokratik çözümünden yana olmamasının bir göstergesi olarak değerlendirdi. Çekince konulan maddelerden çekincenin kaldırılması konusunda mücadele edilmesi kararını aldık.

Merkezi politikalar paydaş değil

Yerel yönetimlere destek olacak projelerin kabulünde ve finansal projelere keyfi engellemelere tabi tutmanın bir hükümet politikası olarak geliştirildiği, bunun 21. yüzyılda büyük bir ayıp olduğu tesbitini yaptık. Yerel yönetimlerde mülki amirlerin atama olması dolayısıyla sivil anlayışa karşı engel teşkil ettikleri, ayrıca Kürt sorununun demokratik çözümünün gerçekleşmemesi dolayısıyla merkezi politikaların paydaş değil yandaşlıkta ısrar etmelerinin birçok keyfi uygulamalara yol açtığı, toplumsal tepkilere neden olduğu ve hizmet politikalarını engellediği tesbitini yaptık.”

Yerel yönetimlerde özerklik şart

Avrupa Konseyi’nin “Yerel idarelerin güçlendirilmesi, özerkliklerinin savunulması, yerinden yönetim ve demokrasi ilkelerine dayanan bir Avrupa’nın kurulmasının temel koşuludur” ilkesinden hareketle 15 Ekim 1985 tarihinde imzaya açtığı Yerel Yönetimler Özerklik Şartı’nı Türkiye 21 Kasım 1988’de imzaladı. Türkiye, anlaşmanın merkezi otoritenin yetkilerini yerele devreden bazı maddelerine çekince koyarken; 1991’de çıkardığı 3723 sayılı Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun ile anlaşmayı mevzuatına dahil etti.

Haber Ara