Moody's, FETÖ'nün darbe girişimi sonrası Türkiye'nin yatırım yapılabilir seviyedeki kredi notunu indirim için izlemeye alırken, Fitch de darbe girişiminin Türkiye'nin kredi notuna olası etkilerini takip ettiğini açıklamıştı. Türkiye'nin 2012 yılında anlaşmasını iptal ettiği Standard&Poors ise (S&P) takvim dışı değerlendirmesinde, Türkiye'nin "BB+" olan notunu "BB"ye düşürmüş, görünümü ise negatif olarak belirlemişti.
Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşlarının değerlendirmelerini "aceleci" olarak yorumlayan yabancı sermayeli bankaların Türkiye'deki yöneticileri, ülke ekonomisine inancını dile getirdi.
Odeabank Genel Müdürü Hüseyin Özkaya, AA muhabirine yaptığı açıklamada, sorunların ne kadar devam edeceğine ilişkin bir öngörüde bulunmanın son derece zor olduğunu ifade ederek, Türkiye'nin sağlam bankacılık sektörü ve güçlü kamu maliyesinin orta vadedeki sorunları aşmada yardımcı olacağının unutulmaması gerektiğini vurguladı.
Özkaya, "Türkiye ekonomisi üzerindeki artan risklerin orta vadede bankacılık sektörü ve kamu maliyesi üzerinde alınacak tedbirlerle bertaraf edilebileceğini düşünüyoruz. Dolayısıyla beklenmedik bir olay olmasının ekonomiye bakışı değiştirmek için tek başına yeterli olmadığını düşünüyoruz." dedi.
Sorunların ne kadar süre daha devam ettiği ve oluşan risklere karşı tamponların olup olmadığının da derecelendirme kuruluşlarının alacağı kararlarda, en az karşılaşılan riskler kadar dikkate alınması gerektiğini vurgulayan Özkaya, "S&P'nin not indirimi ve Moody's kararının son derece erken alındığını düşünüyoruz. Yaşanan gelişmelerin ve finansal piyasalardaki oynaklığın henüz ekonomi üzerindeki etkilerini görebileceğimiz kadar bir zaman geçmedi." diye konuştu.
- "Türkiye gelişmekte olan en önemli pazarlardan biri"
Hüseyin Özkaya, Türkiye'de özellikle son 10 yılda ekonomik gelişmelerin yanında politik ve toplumsal çok önemli dönüşümler yaşandığını, bunların sonucu olarak halkın, demokrasi ve ekonomik istikrarın faydalarını ve önemini çok iyi bir şekilde kavradığını, darbe girişimine cesurca karşı koyarak başarısız olmasını sağladığını kaydetti.
Basında çıkan haberlerin daha çok kısa vadeli sermaye akımları açısından önemli olabileceğini ve finansal piyasalarda oynaklığı artıracağını belirten Özkaya, doğrudan yatırım yapan bir yabancı yatırımcının yatırım yaptığı ülkenin birkaç ayına veya birkaç yılına değil, birkaç 10 yılına yatırım yapacağını, bu nedenle o ülkenin uzun vadeli temellerine ve potansiyeline odaklanacağını vurguladı.
Hissedarlarının yaklaşık 5 yıl önce, ilk kez sıfırdan bir banka kurma kararı alırken Türkiye'nin o günlerdeki durumuna odaklanmadığına dikkati çeken Özkaya, şunları kaydetti:
"Batı ile Doğu arasında bir köprü görevi gören Türkiye, yüksek potansiyeliyle gelişmekte olan en önemli pazarlardan biri. Bölgesindeki en yüksek nüfusa sahip olan Türkiye, son 10 yılda ortalama yüzde 4 ile küresel standartlarda yüksek bir oranda büyüme kaydetti. Bu sayede Türkiye, uzun vadeli düşünebilen ve bu vizyona sahip yatırımcılara çok önemli fırsatlar sunuyor. Bu dinamiklerinden ve sağlam ekonomik temellerinden dolayı da sunmaya devam edeceğine inanıyoruz. Ayrıca bilindiği üzere, çok kısa bir süre önce, Uluslararası Finans Kurumu (IFC), Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) gibi iki saygın ve prestijli kuruluş, diğer yabancı yatırımcılarla birlikte Odeabank'a ve Türkiye ekonomisine duydukları güvenin bir neticesi olarak bankamıza yatırım yaptı, Odeabank ve Türkiye ekonomisinin gelişimine katkı yapmaya devam edeceklerini yinelediler. Türkiye, demokrasisine ve hukuk devletine sahip çıktığı sürece yabancı yatırımcılar için bir cazibe merkezi olmaya devam edecektir."
- "Türkiye'nin başarıyla yoluna devam edeceğine inanıyorum"
Burgan Bank Yönetim Kurulu BaşkanıMehmet Erten de uluslararası kredi derecelendirme kuruluşlarının not düşürmesine ilişkin, "Olaylar bu kadar yeniyken karar vermek yerine, gelişmeleri bir süre daha bekleyebilirlerdi. Biraz daha Türk halkı ve Türk iş dünyası ile empati yapmış olurlardı." dedi.
Denenen darbe girişiminin karşısında demokrasinin kazanmasının büyük önem taşıdığını, Türkiye'nin şu an ve gelecek için en önemli kazanımının bu olduğunu vurgulayan Erten, "Gerek yurt dışında gerekse Türkiye'deki medya kuruluşlarının her biri kendine göre bir pozisyon alabiliyor. Bunu çok ciddiye almıyorum. Ama ulusal medyada yer alan asılsız bilgilerin dış basını etkilemesini bir şanssızlık olarak değerlendiriyorum." ifadelerini kullandı.
Erten, ana ortakları olan Kuveytli Burgan Bank Grubu'nun, kendilerinden aldığı bilgilerle konuyu takip ettiğini ifade ederek, Türkiye'nin bu zor günleri aşacağına, başarıyla yoluna devam edeceğine inandığını dile getirdi.
