Dolar

32,5588

Euro

34,9009

Altın

2.437,75

Bist

9.645,02

Prag ve yaşlı Avrupa Müslümanlardan korkuyor -2

8 Yıl Önce Güncellendi

2016-07-21 11:22:26

Prag ve yaşlı Avrupa Müslümanlardan korkuyor -2
Geçen haftaki yazımızda kısa zaman içinde Çeklerin yaşadığı değişiklikleri, halkın duyarsızlığı, hatta ırkçılığa varan söylemleri nedeniyle çağın gerisinde ve hatta bir kısmının orta çağa dönüş yaptıklarını izah ettim. Ancak Praglı dostlarımıza Orta çağı bizim dedelerimizin kapattığını ve bu konuda dikkatli olmalarını şaka yollu da olsa tavsiye ettim.   

Ülkede bulunan Müslüman azınlık aslında büyük tehdit ve tehlike altındadır. Hemen her gün Prag Camisinin  Cemaati tehdit alıyor ve bir kısmı saldırıya uğruyor. İslam düşmanlığı gittikçe artmakta ve ülkede yaklaşık 20 bin (binde 2) Müslüman var. Müslüman oranında nispeten artış olsa da küresel ve ülke içindeki derin devletle birlikte çalışan bazı karanlık eller Müslümanları hak davalarında vazgeçirmek istiyor. Çek halkı son zamanlarda Avrupa da yaygın hale gelen İslamofobia aptallığına uygun hareket ediyorlar. PEGİDA (Batının İslamlaşmasına Karşı Vatansever Avrupalılar) Neo Nazi örgütlenme ise ülkede hızlıca kurumsallaşmaya başladı.   
 
Müslüman azınlık tehdit ediliyor
Halkın işsizliğine ve devletin yolsuzluğuna çare bulamayan politikacılar yeniden seçilebilmek için bütün suçu ülkedeki göçmenlere ve Müslümanlara yıkmaya çalışıyorlar. Bu da beraberinde İslam düşmanlığını getiriyor. Siyasilerin İslam karşıtlığı her ne kadar insanlık suçu ise de maalesef ülkede bu nefret suçu oya tekabül ediyor. Yazık. Hem de çok yazık!
 
Siyonist çetelerin egemen olduğu Çek veya Çekya'da İslam düşmanlığını devlet eliyle yapılmaktadır. Cumhurbaşkanı Milos Zeman sık sık İslam ve Müslümandüşmanlığı hakkında cahilce konuşmaktadır. Müslümanların Avrupa'ya entegre olamayacağını ve  uyum sağlamayacağını iddia ediyor. Sanki kendileri Avrupalı olmuş da Müslümanların olamayacağını ileri sürüyor. Avrupalı olmak sokaklarda fuhuş yapmak, uyuşturucu satmak- kullanmak, gasp, hırsızlık ve çekirdek aileanlayışı olmayan ise Çek gerçekten tam bir Avrupa(!) ülkesi olmuş.
 
Ülkedeki aşırı sağcılardan tutunda aşırı solculara kadar olan fikir ve akımlar İslam karşıtlığı üzerine hemfikir olmuş durumda. Bunlara en büyük desteği Almanya ve Avusturya'daki ırkçı PEGİDA örgütü vermektedir. Hatta ortak çalışma kararı alarak Prag'da bir de ofis açtılar. Alman derin devletinin ve Siyonistlerin desteklediği Nazı bozuntusu ve PEGİDA'nun kurucusu Tatyana Festerling denilen insanlık düşmanı kadın Prag'da üst düzey devlet erkanı tarafından karşılanıyor.
 
PEGİDA terör örgütünü kim destekliyor?
Prag'da serserilik yapan, ayyaş ve uyuşturucu müptelası olan gençlere bir miktar para verip,örgütleyerek Müslümanların ve mültecilerin üzerine saldırmaları  için bir nevi kiralandılar. Her gün İslam Merkezine sözlü veya fiili saldırı yapılmaktadır.Tehdit mesajları gönderiliyor. Halktan Müslüman olacaklara engel olunmaya çalışılıyor. Hani daha önceki yazılarımızda dile getirmiştik Güney Koreli ve İranlı Hristiyan Misyonerler ülkemize gelerek elini kolunu sallayarak hem ajanlık yapıyor hemde sahte İncil ve batıl bir anlayışla halka Hristiyanlığı anlatıyorlar. Burada bırakın anlatmayı, tebliğ etmeyi, halk inancını dahi açıkça yaşayamıyor! Avrupa'da özgürlük yok, Faşizm hakim olmaya başladı. 

Ayni kadın, Tatyana diğer Slav ırkının olduğu Bulgaristan'a da geçerek orada da PEGİDA terör örgütünün temelini atarak Müslümanlara ve yabancılara hayatı zehiretmeye başladı. Bu kadına ABD'lı ve Siyonist İtrail'in çapulcu emekli subayları da eşlik ediyor. Bu hareket basit ve lokal bir hareket olmadığı bilinmelidir. Mültecilerbahane edilerek asıl hedefin İslam ve Müslümanların olduğu ve bunların Avrupa kıstasından çıkarılma hamlesidir. Daha bilmiyorlar ki bunlardan önce binlerceaptal bunu denemeye çalıştı ama başarılı olamadı. Hak bir dinin ve inancın karşısında kim durabilir ki?
 
AB ülkelerinin, İtrail'in, ABD'nin ve Papa'nın desteğini alan PEGİDA terör örgütü Batı ülkelerine Müslümanları sokmak istemiyor. Aptalca ve batıl bir inanış da olsa bir mücadele veriyorlar. Batı'da yaşayan veya bizim gibi buralara gezmeye gelenlerin vazifesi de inancını temsil edecek şekilde yaşamalı ve halkla diyaloğa geçerek Müslümanlardan korkulmaması gerektiğini, Arap geleneğinin İslam olmadığını,  terörün bu dinde yeri olmadığının, bilime ve sanata önem veren İslamın temel felsefesinin her iki cihanda insanın mutluluğunu sağlamak olduğunu anlatmak gerekir.
 
İşin garip tarafı batılı istihbarat örgütlerin kurduğu terör örgütleri hep İslam beldelerini hedef alarak eylem yapmalarına rağmen yine de Batılı insanlar korkuyor. Oysa Irak, Suriye, Yemen, Libya şimdi Suudi Arabistan ve Türkiye teröristlerin özellikle DEAŞ'ın eylem yaptığı yerler arasına eklendi. Batılılar neden korkuyor ki? Onlar fuhuş, cinsi sapıklık, alkol ve uyuşturucu bataklığında olduğu müddetçe ve efendileri izin vermediği müddetçe onların rahatını bozacak eylemlerde bulunmazlar.
 
Kafataslarıyla süslenen korkutucu Kilise
Aslında DEAŞ gibi terör örgütlerinin temeli AB topraklarında çok önceden varlığını sürdürmüştü. Hristiyan dünyası düşman olarak gördüğü insanları vahşice ve canavarca katlettikten sonra hızını alamayıp iskeletine işkence etmiştir. Marifetmiş gibi bu vahşetlerini sergilemekten uzak durmamışlar. Bu kepazeler şimdi öne çıkarak bize, Müslümanlara insanlık ve hukuk dersi vermesinler. Tarihleri onların neler yaptığının, Barbarlıklarının en güzel şahididir. Hele bugünlerde Bosna'da1995 yılında Srebneci'da yapılan soykırımın yıl dönümünde BMve Batı dünyasının ne kadar güvenilmez ve vahşet yanlısı olduğu daha rahat anlaşılıyor.  
 
Ülkede Hristiyan daha doğrusu din algısı son zamanlarda zayıflamaya başladığını ifade etmiştim. Ancak İslam ve kendinden olmayanlara karşı düşmanlık çok öncelere dayanır. Öyle bir düşmanlık ki insanın kanını donduruyor. Çek'in Avusturya sınırına yakın Kunta Hora kasabasının Sedlec beldesinde 1278 yılında yapılan Kilise tam anlamıyla bir vahşeti andırıyor. Bu Kilise hala etrafa korku salmaktadır.
 
Bir rivayete göre Kilise inancına karşı gelen, aralarında Müslümanlarında olduğu kişiler katledilir. Papa bu kişilerin kafataslarından ve kemiklerinden bir Kilise yapılmasını emreder. Bu korkunç yapıt hala ziyarete açıktır. Bir başka rivayette ise Haçlı seferleri zamanında bir papaz  Kudüs'ten  getirdiği bir kavanoz toprağı kendi arazisine serper. Halk kutsal(!) toprağın olduğu bu yere para karşılığında gömülmek ister. Papaz da mezarlık yerlerini halka satar.  Bu alan kutsal mezarlık alanına dönüştürülür. Böylece burası ünlü bir mezarlık ve “Ossuary” veya “Katakompun” haline getirildi.
 
Yaptığım araştırma ve elde ettiğim delillere göre, burada zikredilen her iki rivayetin gerçeklik payı var. Hristiyanlık inancına tabi olmayanlar canavarca öldürülüp kafataslarından Kilise yapıldı. Ama para karşılığında mezarlığa  gömülenlerin iskeletlerinden ise Haç ve Kilisenin dini aksesuarlarının yapıldığını tahmin ediyorum.
 
Avrupa'da bu tür yerler, en azından benim bildiğim ve gördüğüm, bir kaç tane var. İlk önce bu Sedleck kepazeliğini daha sonra İtalya'daki San Bernardino alle Ossa Şapelini, Avusturya, Meksika, Bolivya, İspanya ve Portekiz gibi ülkelerde de bu tür korkunç hikayelerle bezenmiş Kilise ve Şapeller bulunmaktadır. 
 
Sedleck Kilisesinin şimdiki hali 1870 yılında Frantisek Rint adında bir mimar   tarafından kendine göre bir sanat(!) müzesine getirilmiş. Avizeden tutun Kilisedeki tüm süslemeler insan kemiklerinden ve kafataslarından yapılmış. Kilisenin duvarlarını ve temelini ise hiç karıştırmayalım. Kısacası bunların sanat anlayışı da insanlık anlayışı da kendilerine kalsın, bizim medeniyetimizdeki Camii süslemesi ile bunların sanatı kıyas bile yapılamaz
 
İşte korktukları nokta da burası. “İnancınız gereği, insanlara, ölülere, çevreye ve dünyaya bakışınız  Kur'an-i Kerimin bakış açısı olacağından bizi de etkilersiniz” demek istiyorlar. Hâksiz da değiller.    
 
Çek ismini yakın zamanda kullanmaktan vazgeçecek olan ülke Çekya devleti halkıyla beraber bir çukurun içine sürüklendiğini gördüm. Irkçılık ve İslam düşmanlığıgözlerini adeta kör etti. Yabancıların ellerindeki imkanları alacağına dair aptalca bir fikre kapılan halk yabancı gördüklerinde huzursuz olduklarını kendileri dile getirdi. Bunun sağlıklı bir yaklaşım olmadığını ve bu tür insanların  tedavi edilmesinin gerektiğine inanıyorum.
***
Darbeyi lanetliyorum
Bir avuç Haşhaşı FETÖ mensubu ve destekçisinin ülkemizde gerçekleştirmiş olduğu kanlı darbe girişimini şiddetle kınıyorum ve lanetliyorum. Bu vatanın ve milletinbekası için kendini tankların ve ateşli silahların önüne kendin siper eden kahraman halkımızı tebrik ediyorum. Bu dava uğruna canını severek feda eden şehitlerimizeözellikle de Mustafa Canbaz kardeşime Allah'tan rahmet, kederli ve yiğit ailesine başsağlığı diliyorum.  
 
https//:twitter.com/aslanbalci1

Haber Ara