Dolar

32,3746

Euro

34,9953

Altın

2.324,31

Bist

9.079,97

Ne olur bu işin sonu?

8 Yıl Önce Güncellendi

2017-04-06 09:56:26

Ne olur bu işin sonu?

Tarihin uzun ve tozlu yollarında kısa bir gezinti yapıldığında ortaya çıkan manzara kısaca şudur; insanlık medeniyetini ilahi din ile tesis edebilmiş ve insan olmanın doğal sonuçları ve ihtiyaçlarını ancak ve kesinlikle ilahi nizamın gölgesinde kurabilmiştir. Kısaca insanın mutluluğu onu en iyi tanıyan Yaratan'ının tesis ettiği kurallar çerçevesinde gerçekleşebilmiştir.

Adalet ve zulüm kavramları insanlar için hep önemli kelimeler olarak kalmış ve insanın özgürlüğe yani ilahi kuralların sınırları içinde yaşamaya olan ihtiyacı hiç değişmemiştir. Karnını doyurmak kadar aklını, neslini, malını ve inancını korumak insanın fıtratından kaynaklanan en vazgeçilmez ihtiyaçlardandır. Bunlardan herhangi birini her ne sebeple olursa olsun bir kenara bırakmak kim için sorun olmayacaktır ki? Kim evladının ve geleceğinin yokedilmesine göz yumabilir? Kim malının yağmalanmasını gülümseyerek izler? Kim inancına küfredilmesine sessiz kalabilir?

Aklı korumaktan maksat; onun en doğal kullanım alanını yani düşünmeyi engellememek değil midir? Bu konuda bugün genel bir kanaat oluşmuş durumdadır. Ancak unutulan ya da gözardı edilen ve aslında yine herkesin çok iyi bildiği diğer gerçek ise müslümanların fikirlerinin batı ütopyasında hiçbir zaman özgür olamayacağıdır. Onların hayallerinde bile bizim fikirlerimiz daha söylenmeden mahkum edilmiştir. Batının fikirsel temellerini oluşturan önderleri sözlerini çoktan bitirdiler. Ne fikirlerinin bir derinliği kaldı ne de yeni bir söylemleri... Bu bitmişlik onları iç hesaplaşmaya yöneltmediği gibi içten içe çürüyen toplumsal yapılarını da gizlemek gayretiyle kendilerince öteki ilan ettikleri ve aslında düşman bildikleri müslümanlara yöneldiler. Kendi bitkinliklerini, bitmişliklerini ve sona doğru giden düzenlerini daha ne kadar ayakta tutabileceklerinin hesabını yapmakla mesgulken bir düşmana ihtiyaç duymaları hiç sürpriz olmadı.

Zannediyor musunuz avrupa ütopyasında özgür müslümanların yeri vardır? Ben inanmıyorum! Batı gelecekte müslümanlarla beraber yaşamak istemiyor, bizsiz bir dünyanın hayalini kuruyorlar.

Bunu becerecek kültürel derinlikleri yok!

İslam gibi müstesna ve hep üstün gelen bir düzene rakip olabilecek bir sistem geliştirme imkan ve ihtimalleri yok!

Kur'an gibi bir kitapları yok! Sünnet gibi bir önderleri yok!

Avrupanın geçmişinde tolerans ve farklılıklara katlanmak diye bir anlayış hiç olmadı. Şimdi bunu gerçekleştirebileceklerine inanmak için çok saf olmak gerekiyor maalesef... Avrupa sömürmeyi ve işi bitince bir kenara atmayı çok iyi bilir. Yüzyıllar boyu öyle yaşadılar! Bugün de aynı tavrı gösteriyorlar... Onlarca yıldır emeklerini sömürdükleri işçilerin müslüman olduklarını yeni mi farkettiler yoksa her şeye rağmen müslüman olarak kalmalarına mı katlanamıyorlar?

Her ne olmuş olursa olsun!

Kim ne yapacaksa yapsın!

Batının bütün karikatüristleri ne çizeceklerse çizsinler!

Bütün parlementolardan birer kişi çıkıp filmler çeksinler!

Hollanda multikültürel yalanlar geliştirsin, Almanya yasalar üretsin! Fransa polislerini sokaklara doldursun.

İçlerindeki bütün levazımatı boğazlarına soktukları parmakları ile zorlayarak da olsa kussunlar!

Daha da ileri planlar yapıp, İslam'ı ve müslümanları batıdan temizlesinler!

Ne olur bu işin sonu?

Biz bu filmi tarih boyunca izledik ve bugün halen canlı yayınlarla, haber bülteni bağlantıları ile izlemeye devam ediyoruz! Suriye'den gelen haberleri bizim kadar onlar da izliyor. Ne oldu orada, neler oluyor hergün?! Ne geçiyor elinize?! Saldırdıkça azgınlaşan ve azgınlaştıkça daha çok saldıran vahşi bir canavardan farkı var mı izlediklerimizin?

Bütün dünyayı bir Suriye'ye dönüştürseniz elde edeceğiniz bugünkinden farklı mı olacak?

Batılılara gelince, onların anlaması gereken tek gerçek var ki o da şu: Biz sadece batıda değil dünyanın her yerinde ve bir ömür misafiriz! Günü geldiğinde bazen böyle füzelerle bazen başka sebeplerle terkediriz bulunduğumuz bu misafirhaneyi... Ne sebeple öldüğümüzden çok, son nefesimizde o kelimeleri söylemektir bizce önemli olan!

Çünkü biz hayatı o kelimelerden ibaret bir pencereden bakarak yaşarız! Çünkü hayatın anlamı bizce o kelimelerdir!

Ne yediğimiz ve ne şartlarda yaşadığımız sadece ayrıntıdan ibarettir! Kıyafetlerimiz ya da cüzdanlarımız ne durumda olursa olsun ölüme bakışımız aynı kalacaktır!

Biz ahirete böyle inanır, aramızdan ayrılanları böyle uğurlarız... Derdimiz kimin ne dediği ya da ne yaptığı değil son nefesimizi nasıl verdiğimizden ibarettir! Ne avrupanın sunduğu imkanlar, ne de avrupalının yaşam tarzı bizim mezarlarımıza girecektir! Mezara yalnız gireceğimizi ve yanımızda ne ev ne de araba anahtarı olmayacağını çok iyi biliriz!

İçimiz yana yana yaşarız bu hayatı... Her ölüm bizi hergün bir kez daha canevimizden vurur durur. Her zalim bizi karşısında her mazlum ise yanında görmelidir. Bu yüzden bütün acılar bizimdir ki, siz de bilirsiniz yüzümüz pek te güleç değildir bu yüzden.

Sayenizde hergün bir yanımız yaralar bağlar çünkü efendiler!

Siz katledersiniz; biz ağlarız, siz yıkarsınız; biz altında kalırız, siz kahkahalarla gülersiniz; biz vicdanımızla gözyaşlarını sileriz, siz sömürür ve sömürdükçe semirirsiniz; bizim lokmalarımız gırtlaklarımızda tıkanır, siz hakaret edersiniz; biz merhamet ederiz, kısacası siz dünyayı isterseniz; biz ahireti isteriz!

Dünya sizin olsun! İçindeki herşeyi yakıp yıkıp yokedin! Ne kesilmedik bir ağaç bırakın, ne de kirletmedik bir deniz, hatta dağları taşları kemirin, buzları eritin kutuplardan, doymazsanız petrole; nehirleri için, denizleri kurutun, kayaları yıkın, ülkelerimizin ne toprak altında ne de üstünde kayda değer bütün zenginliklerini sömürün!

Kazanamaycaksınız, yenilmeyeceğiz, yok olmayacağız! Kıyamete kadar sizi üzmeye devam edeceğiz…

Muhammed (s.a.v.) buyurdu ki; "İslam üstündür ve O'na kimse üstün gelemez!"

VİDEO HABER

İsrail'in Gazze'de bir vahşeti daha görüntülendi!

Haber Ara