TİMETURK I HABER MERKEZİ
Melahat KEMAL
Halep'teki Silahlı Muhalif Gruplar tarafından yapılan ve sivillerin Halep'in kuzey kırsalına tahliye edilmesi önerisini de içeren ortak açıklama şöyle:
Cani ve gayrı meşru Esed rejimi, onun İranlı militan müttefikleri ve onlara havadan destek veren Rusya tarafından Halep'teki sivil halka karşı yürütülen eşi benzeri olmayan askeri saldırılar ışığında, Silahlı Muhalif Gruplar olarak halkımıza ve tüm dünyaya sesleniyoruz:
Suriye halkının can ve mallarına verdiğimiz değerden dolayı daha fazla sivil kaybın yaşanmasının önüne geçmek ve Halep halkının daha fazla acı çekmesini engellemek için elimizden ne geliyorsa yapacağız.
Halep şehri tarihte eşi benzeri görülmemiş bir kuşatma ve bombardıman altında bulunuyor. Halep'in cesur insanları üç yıldan fazla zamandır varil bombaları, havan topları, kimyasal bombalar ve fosfor bombalarına maruz kalıyor. Son olarak da Rusya'nın sivil yerleşim alanlarına attığı sığınak delici bombalar, sağlık merkezi ve kurtarma servislerine yaptığı saldırılarla karşılaşıyorlar.
Halep'in son beş ayda yaşadığı şey, sivil halka karşı yapılan "imha savaşı"ndan başka bir şey değil.
Bu yüzden dünyanın dikkatini, Esed rejimin Halep'in kuşatma altında bulunan yerlerinden göç eden sivillere uyguladığı vahşete çekmek istiyoruz. Yüzlerce masum erkek haksız bir biçimde tutuklandı, kendilerinin başına ne geldiği bilinmiyor. Kadınlar, kuşatmanın en ağır gerçeklikleri ile karşı karşıya kaldı. Alçakça intikam duyguları ile kadınlara tecavüz edildi.
Eğer Silahlı Muhalif Gruplar Halep'i terk ederse, bazı tarafların söylediğinin aksine, işgal altındaki Halep halkı büyük tehlike altında kalacak. Siviller, Esed ve işbirlikçilerinin insafına kalmayacakları biçimde ya korunmalı ya da güvenli bölgelere tahliye edilmeli.
İşte bu yüzden Silahlı Muhalif Gruplar olarak, halkımızın acılarını dindirmek için başlatılacak olan bölgesel ve uluslararası her türlü girişime destek vereceğimizi açıklıyoruz.
7 Ekim'de BM tarafından başlatılan insani girişime ve 3 Kasım'da BM'nin dört noktadaki insani yardım girişimlerini desteklemiş ve BM çalışanlarına ve yardım gönüllülerine gerekli olan teminatı vermeye hazır olduğumuzu belirtmiştik. Bu teminat çerçevesinde insani yardım için ateşkesin korunması, yaralıların tahliye edilmesi ve gerekli olan tıbbi yardımın sağlanması vardı.
Uğruna mücadele ettiğimiz sevgili halkımızın daha fazla gereksiz acı çekmemesi için şöyle bir girişim başlatıyoruz:
1- 5 günlük acil insani yardım ateşkesinin ilan edilmesi
2- Acil tıbbi müdahaleye ihtiyaç duyanların ( yaklaşık 500 kişi) BM gözetimi ve gerekli güvenlik tedbirleri altında tahliye edilmesi.
3- Şehri terk etmek isteyenlerin Halep'in kuzeyine tahliye edilmesi. İdlib, Rus ve rejim hava saldırılarının devam etmesinden ötürü güvenli bir yer değil. Bununla birlikte İdlib, zaten çok sayıda zorunlu göç etmek zorunda olan kişiyi barındırdığı için daha fazla muhaciri kaldırabilecek durumda değil.
4- Halep şehrinde insani durumun iyileştirilmesinden sonra, ilgili taraflar şehrin geleceği hakkında yeniden müzakereler yürütebilir.
Şu anda mesuliyet, sözde ahlaki yükümlülüklerini yerine getirmesi beklenen özelde küresel güçlerin genelde ise paydaş devletlerin omuzlarında.
Halep'teki sivil halkın düştüğü durumundan ve önümüzdeki günlerde onları bekleyenlerin nihai sorumluluğu tüm bu olanlara kayıtsız kalan dünyanındır.
Masum halkların hayatları, siyasi duruşlar ve iki yüzlü müzakere süreçler tarafından rehin alınamaz.
Şimdi Suriye'ye müdahalelerini ilkeli bir hale büründürmeye çalışan ancak son zamanlarda hiç de ahlaki kurallara uymayan büyük güçler, en büyük test ile karşı karşıya.
