Dolar

32,5037

Euro

34,5737

Altın

2.500,80

Bist

9.548,09

Rotası şaşırılmış sitelere çağrımız: Siz herkesi kendiniz gibi mi zannediyorsunuz?

Tahşiye lideri olarak fişlenen, mahkum edilen Mahmet Doğan'ın CNN'de katıldığı program da okuduğu bir metin üzerinden Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Timetürk Genel Yayın Yönetmeni Nevzat Çiçek'in 'Baltayı taşa vurduğu iddia edildi.' Biz diyoruz ki siz meseleyi anlamıyor olabilirsiniz ama biz anlıyoruz... En azından mahkeme dosyasına baksaydınız, adamcağız yüzde doksan görme engelli.

10 Yıl Önce Güncellendi

2014-12-20 11:26:58

Rotası şaşırılmış sitelere çağrımız: Siz herkesi kendiniz gibi mi zannediyorsunuz?

TIMETURK / HABER MERKEZİ


Osman Bölükbaşı ismini bilenler bilir. Türkiye siyasetinin en hazır cevap siyasetçilerinden biriydi.Allah rahmet eylesin bayağı da çekti daha doğrusu çektirdiler...

1957'de milletvekili seçildiğini Bölükbaşı radyodan öğrenmiş. Pijamayla yağa fırlayıp koğuştakilerin huzurunda milletvekili yemini etmiş. Kendisine "Erkeksen gel" diyen DP milletvekillerine yanıtı şöyle olmuştur:

"Erkekliğimin zekatını versem sen bile erkek olursun" 

Bunu niye anlattık geçmiş meslek büyüklerimizin zekatını alsaydı bazıları herhalde bugün gazeteci olabileceklerdi. Ya da tetikçilikle gazetecilik arasındaki farkı görebileceklerdi. Hala geç kalmış sayılmazlar...


Bir meslek büyüğümüz, Gazetecilik zeka seviyesi uygun olmayanların yapabileceği bir meslek değil. Zeka seviyesi yeterli olmayanlar da bu mesleği yaparlar ancak çok iyi kullanışlı aptal olurlar...

Gazeteci kamuoyu önünde bir iddia dile getirilmişe gider kaynağına sorar, en azından saksıyı düşünür ve der ki; "Bu insanlar benim gibi kullanışlı aptal değil, para için kalemini sitesini peşkeş çeken insanlar hiç değil. Bunlar bir insanı hem televizyona çıkarıyor, hem de televizyona çıkardıkları adama  kağıt okumaya çalışıyor. Bunlar  hem adamın gözlerinin görmediğini ve yardımla yürüdüğünü söylüyor, bu adamlar gerizekalı mı? Bu adam televizyona çıkınca bu yalansa bu ortaya çıkmaz mı?

Böyle olmuyor çünkü tetikçilik yapan, ideolojik körlük içerisindeki, rotası şaşmış ne olduğu belirsizlerden böyle bir şey bekleyemeyiz. Çünkü onlar sürekli olarak kullanıldıkları için gerçeğin peşinde değiller, onlar nasıl gerçekleri değiştireceklerini düşünüyorlar yalnızca. 

Tahşiye Operasyonu sırasında onların derdi haber yapmak değildir. Timeturk Genel Yayın Yönetmeni'nin paylaştığı fotoğrafı bile çalarak onun üzerine her türlü iğrenç iftirayı yazabilecek kadar zavallılar...

Mehmet Doğan'ın yürürken neden insanların yardımı ile yürüdüğüne, 2010 polis operasyonu sırasında neden polislerin yürümesi için kendisine yardım ettiğine veya onun mahkemedeki sağlık raporyna bakmaya gerek duymazlar çünkü böyle bir dertleri yok...

Gazetecilk mesleğini tetikçilikle ayırabilselerdi en azından Muş'a kadar gidip röportaj yapan gazetecilere şu soruyu sorarlardı; "Yav kardeşim siz bu adam gözleri görmüyor diyorsunuz ama bu adam ekrandan kağıt okudu bu nasıl bir iştir". Bunu bile sormazlar çünkü onlar haber yapıp bir yerlerden aferin almak dışında bir şey peşinde değiller. 

Bu yazdıkları yalanların hepsini mahkeme sürecinde onlara tek tek hukuki gerçeklerle elbet yedirecek, elbet bu satılık kalemler, gerçeğin peşinden gitmeyen tetikçi kalemler utanacak saatleri bulacak...

Gazetecilik bu değil, siz hiç gazeteci değilsiniz. Mevlana'nın deyimiyle, "İnsan vardır başı dertle belada-İnsan vardır işi nedir dünyada-halk dilinde hepsi bir ona da insan diyorlar buna da"

Dikkat ederseniz hiç site ismi vermiyoruz biz bunları söylerken kimin  çıkıp ben üzerine alınacağını merak ediyoruz.

Şimdi gelelim Mehmet Doğan'ın çözlerinin görüp görmeme meselesiine...

Mahkeme dosyasına baksaydınız orada Mehmet Doğan'ın 2010 yılında şöyle savunma yaptığını görecektiniz;

"Gözümde yüzde doksan oranında görme kaybı var. Ayrıca MS hastasıyım başkasının yardımı olmadan hareket dahi edemem. Şimdiye kadar örgüt kurmadım da 66 yaşından sonra mı örgüt kuracağım"

MS hastalığına bağlı görme alanında sarı noktada hasar (makuler skar) mevcut. Kalıtsal bir hastalık olan Retinitis pigmentoza (tavuk karası, gece körlüğü) hastalığı nedeniyle çevresel görme alan kaybı mevcut. Her iki gözde katarakt olması nedeniyle göz lenslerine ameliyatla müdahale edilmiştir. Ayrıca miyopisi mevcut olup uzağı görememe kusuru vardır. Raporda belirtilen bütün bu patolojiler sonucu ileri derecede çevresel görme kaybı olup sadece yakın alanda bir noktaya odaklandığında kısıtlı görmesi mevcuttur.

Peki gözleri nasıl görüyor...Adamcağız sadece önünü çok çok az görüyor. kendisine bir şey yakın olunca yüzü tanıyabiliyor yakın olursa ya da bir kağıt çok yakın olursa gözlük yardımı ile onu okuyabiliyor.

Siz bu iftirayı atarken adamcağızı El Kaide üyesi ilan etmek için elinizden geleni ardınıza koymuyorsunuz ama keşke sınıf arkadaşınız olan, size okulda sahip çıkan Mustafa Kaplan'ı geçmişin hatırına arasaydınız. 

Araştıracaksanız size bir konu verelim

Mehmet Doğan, aylarca camı kırık soğuk bir cezaevi koğuşunda yattı. Adli Tıp’ın ‘ilaçlarını kullanmazsa ölecek’ raporu iki kez yolda kaybedildi. Bu rapora rağmen ilaçları kendisine verilmedi. Cezaevinde ölüme terk edildi. Bu nasıl oldu hele bir araştırın eğer gerçekten gazeteciyseniz.

Haber Ara